Meydan Parkı’nda KESK üyelerinin katılımıyla yapılan basın açıklamasında,  “Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na, KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak, sadece kendimiz için değil, bu ülkede insanca yaşamayı hak eden tüm yurttaşlarımız için “Emekten Yana, Demokratik bir Halk Bütçesi İstiyoruz” demek için alanlardayız” denildi. 

Açıklamada konuşan Kalyoncu, “Yaklaşık bir aydır TBMM’de 2024 bütçe kanun teklifi görüşülüyor. Ancak mevcut iktidar bu teklifin içyüzünü halkın, emekçilerin öğrenmesini, bütçe hakkına sahip çıkmasını istemiyor. Her şeyin kapalı kapılar ardında kalmasını, 11 Aralık’ta TBMM Genel Kuruluna getirilecek olan bütçe teklifinin alelacele kabul edilmesini istiyor. Cambaza bak oyunu ile dikkatleri başka yöne çekmek, gündemini değiştirmek için elinden geleni yapıyor.

Bir gün anayasa değişikliği tartışmaları ile uyanıyoruz. Ertesi gün 50+1 tartışmalarıyla. Sonraki gün “İsrail terör devletidir” nutuklarına şahit oluyoruz. Ama bu nutukları atanlar İsrail devleti ile siyasi, ticari, askeri ilişkilerini askıya almaya bile yanaşmıyor. Türkiye limanlarından İsrail devletine gıda, hammadde, akaryakıt, demir çelik sevkiyatı sürüyor. 
Dolayısıyla buradan bir kez daha altını çiziyoruz. İsrail polisinin Filistin halkına ateş açtığı silahın çeliğinin bile bizim ülkemizden, bizim limanlarımızdan gitmeye devam ettiği koşullarda bu hamaset nutukları, buza yazı yazmaktan öteye gidemez” dedi. 
Kalyoncu, “21 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yönetenler sadece Filistin konusunda değil, ülkenin geleceği hakkında da yıllardır hep nutuk attılar, masallar anlattılar. 

“2023’te kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacak, işsizlik %5’e, enflasyon tek basamaklı rakamlara inecek. Türkiye dünyada ilk 10 ekonomi arasına girecek” dediler.  
Ama her geçen gün düne göre daha yoksullaştık. Daha güvencesiz hale geldik” diye konuştu. 

İşsizliğin 9 milyona yaklaştığını, her 5 gençten, her 3 kadından birinin işsiz olduğunu ileri süren Kalyoncu, zamların da yağmur yağmaya devam ettiğini ifade etti. 

Kalyoncu, “ 2024 bütçe yasa teklifi işte bu “yeni” ekonomi modele dayalı saldırı dalgasının ürünüdür. 
Dolayısıyla bu bütçe teklifinde kamu emekçileri, emekliler, işçiler, asgari ücretliler, çiftçiler, esnaflar, kadınlar, gençler yine yok. Kısacası bu bütçe de halk yok.
Peki, bu bütçede ne var?

Sermayeye, patronlara bol kepçe vergi istisnası, muafiyeti, teşvik var. Faizden beslenenlere, silah tekellerine, rantiyecilere kıyak, yandaş müteahhitlere dolar kuru üzerinden Hazine garantisi var. 

Devletin her 100 TL’lik giderinin 89 TL’sinin halktan alınacak vergilerden karşılanması var.  
Bu bütçede; 2024 yılı için ücretlerimizin hedeflenen enflasyona yani %36’ya göre arttırması ama ödeyeceğimiz vergilerin bunun dört beş katı arttırılması var.
Örneğin ÖTV’de %175, maaşlarımızdan-ücretlerimizden kaynakta kesilen Gelir Vergisinde ise %140 artış var.  Yine KDV’de %120, Damga Vergisi’nde %160, artış var.  

Bu bütçede devlet toplayacağı her 100 TL verginin 25 TL’sinden ‘vergi harcaması’ adı altında sermaye, patronlara getirdiği muafiyet ve istisnalarla vazgeçilmesi var. 
Kısacası bu bütçede halk, çalışanlar vergi yükü altında ezilirken koca koca holdinglerin, şirketlerin, firmaların çalıştırdıkları asgari ücretli kadar dahi vergi ödememesi var. 
Üstüne bunlara birde 300 Milyar TL teşvik dağıtılması var. Bu da yetmemiş olacak ki Mecliste görüşülen torba yasa ile bu teşviklere takviye yapılacak” diye konuştu.