Karadeniz’de fındık bahçelerinde yoğun şekilde görülen kokarca zararlısına karşı başlatılan mücadelede uzun vadeli ve kesintisiz bir strateji gerektiği vurgulanıyor. Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Sabahattin Arslantürk, “Türkiye’de bu zararlı iki kez doğum yapıyor, bir anne babadan yaklaşık 14 bin yeni nesil ortaya çıkıyor. Bu nedenle popülasyonu kontrol altına almak için kışlak mücadelesinde taviz verilmemeli” dedi.
Arslantürk, kokarcanın özellikle fındık başta olmak üzere 300’e yakın meyve ve sebzeyle beslendiğini belirterek üreticilerin dikkatini çekti:
“Şu anda bahçelerde hâlâ aktifler. Ağustos doğumlarının etkisini bugünlerde görmeye başladık. Soğuklar bastırınca kışlaklara çekilecekler. Kışlak mücadelesini yerinde ve doğru yaparsak, gelecek yıllarda popülasyonu büyük ölçüde azaltabiliriz. Bu aşamada yapılacak her müdahale önümüzdeki sezonun kayıplarını azaltır.”
Kışlak mücadelesinin önemine vurgu yapan Aslantürk, biyolojik mücadele çalışmalarının da başladığını ancak sonuçlarının kısa sürede alınamayacağını ifade etti:
“Biyolojik mücadele uzun vadeli bir yöntemdir; beş yıldan önce etkili sonuç alınamaz. Kokarcayı tamamen yok etmemiz mümkün değil. Yapabileceğimiz, popülasyonu belli bir seviyede tutmaktır. Yeşil kokarcada da bunu kabullendik; her yıl fındığa zarar verir ama ekonomik kaybı tolere edilebilir seviyede kalır. Yeni türde de benzer bir noktaya ulaşmayı hedefliyoruz.”
Arslantürk, zararlının özellikle fındık üretiminde ciddi kayıplara yol açabileceğini, bu nedenle yerinde ve zamanında alınacak tedbirlerin kritik olduğunu belirtti.
“Eğer bu dönemde gereken adımlar atılmazsa popülasyon katlanarak artar ve üreticinin yükü ağırlaşır. Uzun vadeli bir mücadeleyi asla yarım bırakmamalıyız.”
Uzmanlar, kokarca istilasına karşı kışlak döneminde yapılacak etkili mücadelenin, gelecek yıllarda fındık verimini korumak açısından belirleyici olacağı görüşünde birleşiyor.





