Hidradenit (Hidradenitis supurativa), sıklığı %3-4’ler varan önemli bir toplum sağlığı sorunudur.

En sık koltuk altlarında ve kasıklarda, sivilce, çıban veya apse şeklinde kendini gösterir. Sinsi seyirli bir hastalık olup tekrarlayan ataklar ile seyreder, erken tanı ve tedavi önemlidir. Hastalığın kalıcı izler bırakan ileri evrelerine geçişi ve deri kanserine kadar uzanabilen sonuçları, erken tanı ve uygun tedavi ile ortadan kaldırılabilir.

Hastalığın tanısında ve tedavisinde gecikmeler, koltuk altları ve kasıklar başta olmak üzere daha derin dokulara ilerleyen ağrılı apselere yol açar. Bunlar patlayabilir, kötü kokulu, kanamalı, iltihaplı akıntılar ortaya çıkabilir.

İlerlemiş hastalıkta tedaviler ile iyileşmeler sağlansa da, tünel benzeri izler ortaya çıkabilir. Zaman içerisinde bunlar daha da kalınlaşarak kol hareketini ve yürümeyi güçleştirebilen kalın kabarık yara izlerine dönüşebilir.

Başlangıçta basit bir sivilce veya çıban gibi görünebileceğinden, doğru tanının dermatologlar tarafından erkenden konulması gereklidir. Uygun tedavilere bazı yaşam tarzı değişiklikleri de eşlik etmelidir.

Kimler Hidradenit için risk taşıyor?

Hidradenit, kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha sık görülmektedir. Obez veya kilolu olanlar ve sigara kullanıcıları daha fazla risk altındadır. Sıklıkla ergenlikten sonra başlayan hastalık, orta yaş grubunu daha çok etkilemektedir. 55-60 yaş sonrası başlangıç nadirdir.

Hastalığın sebebi ne?

Hastalıkta hormonların ve bağışıklık sisteminin önemli rol oynadığını düşünüyoruz. Genetik yatkınlığı olan bireylerde, kıl folikülünden kaynaklanan sürece bağışıklık sisteminin bir yanıtı olarak ortaya çıkmakta, bakteriler olayın bir diğer bileşenini oluşturmaktadır. Hastalık bulaşıcı değildir, hijyen ile ilişkisi bulunmamaktadır.

Belirtiler nelerdir?

Hastalık, koltuk altları ve kasıklarda tekrarlayan ağrılı sivilce, çıban veya apseleşmeler ile kendini gösterir. Ek olarak, kalçalar, uyluk üst kısımlar ve kadınlarda meme altları ve üzerinde de görülebilir. Başlangıçta daha kısa süren ataklardan sonra normalleşen deri alanlarında yenileri ortaya çıkar. Nadiren bel, boyun, yüz gibi alanlar da etkilenebilir.

Patlayıp deriye açılan yaralar kötü kokulu, kanamalı ve iltihaplı görünümde olabilir. Belirgin yara izleri ile düzelen bu lezyonlar, zamanla daha kabarık ve kalınlaşmış olarak, derinin alt tabakalarına uzanan tünel benzeri izler oluşturur. Ciddi infeksiyonlar olayı daha da komplike hale getirir. Uzun yıllar sürmüş olgularda, sıklıkla genital bölgede deri kanseri gelişimi bildirilmiştir. Erken tanı ve tedavi hastalığın ilerlemesinin önüne geçecektir.

Tanı ve tedavi nasıl?

Dermatoloji uzmanları tarafından tanısı konulan bu hastalıkta uygun tedavinin seçimi önem taşır. Hastalığın bulunduğu bölgeye uygulanan antiseptik ve pansumanlardan çeşitli antibiyotiklere, A vitamini türevi ilaçlardan modern teknoloji ürünü biyolojik tedavilere uzanan bir dizi medikal tedavi yanında uygun hastada cerrahi tedaviler de söz konusudur. Tedavi kararını, tanıyı koyan ve bu hastalıkla ilgili deneyimi yüksek dermatoloji uzmanları gerçekleştirecektir.

Yaşam tarzı değişiklikleri önemli!

Yaşam boyu sürme potansiyeli nedeniyle bazı yaşam tarzı değişiklikleri önem taşımaktadır.

* Kilo verin: Kilo vermek hem hastalığınızı daha iyi hale taşıyacak, hem de hidradenit hastalarında sık bildirilen diyabet ve kalp damar hastalıkları açısından da sizi koruyacaktır.

* Sigarayı bırakın: Sağlıklı yaşam ve hidradenitten uzak kalmak için sigaradan vazgeçin.

* Etkilenen alanlardaki kılları traş bıçağı ile uzaklaştırmayın: Uygulanacak yöntem için dermatoloğunuzla görüşün.

* Rahat ve bol kıyafetler giyin: Derinizde basınç oluşturacak sıkı kıyafetlerden uzak durun.

* Serin ortamları seçin, terlemeden uzak durun ve hızla terinizi uzaklaştırın!