Koltuk deyip geçmeyin sakın! 

Kimi insan ona oturunca, değerini artırır. 

Planlı-programlı çalışarak iyi işlere imza atmayı, dahası;  hak edene hakkı ile nasıl muamele edileceğini gösterir. 

Kimi insan da öylece uzanır üzerine… 

Uyumaz, o kadar. 

Değerinin onunla beraber daha çok artacağını düşünür. 

Yakmayı, yıkmayı, kimseyi dinlemeden karar vermeyi ve sadece eleştirmeyi öğrenir. 

Saygıdan, sevgiden, muhabbetten uzak ahkâm keser sadece. 

Böylelerin etrafında pervane olanlar da vardır. 

Her yaptıklarına “iyi yaptın” diyenler… 

Bunun yanında anlamsız itibar ve tebessümler. 

İşte bu tavırlar keser onların ayaklarını yerden. 

Yanlışlarının doğru olduğuna, daha da inanır. 

Bunca ilgi, bunca alaka karşısında öyle yerleşir ki  o makama, kaldıramazsınız. 

Bir bütün olduğu kolçaklardan ayıramazsınız. 

Ama zaman! 

Her şeyden bir şey alıp giden zaman! 

O koltuktan hiç kalmazsanız aşınır. 

İnceden inceden delikler oluşur üzerinde. 

Ve o delikten yavaşça akıp gidersiniz. 

Kimsenin sarsamayacağını düşündüğünüz doğrularınız, prensipleriniz ve karakteriniz. 

Bir bir yok olup gider işte… 

Sokağa çıkarsınız kimsecikler görmez sizi. 

Gerçi görseler de çoktan “el” olmuşsunuz ya onlar için, umursamazlar. 

Bu da yetmez! 

Kendinize bile yabancılaşırsınız. 

Yok olup gidersiniz, sizden hak istediklerin de hiç umursamadığınız o hak sahiplerinin arasında. 

Makam sahipleri, ara sıra bu gibi şeyleri düşünüp kendine çeki düzen vermeli. 

Orada sadece oturmakla yetinenler için bu iş çok yorucu olacak. 

Ama düşünmek gerekir ki; bir gün herkesin kafasına göre içini doldurabileceği boş bir kukla halini almayasınız… 

*** 

Son olarak 2015 Yılının: 

Makam ve mevkilerin insanlarla değer kazanacağı, 

Ülkemizde barışın, huzurun ve manevi değerlerin çok daha fazla önemseneceği, 

Kazaların ve ayrılıkların yaşanmayacağı, 

Farklılıklarımızın bizleri birbirimize daha da yakınlaştıracağı, 

Muhabbetin, kazancın ve bereketin bol olacağı bir yıl olmasını diliyorum.