Çifte kupalı Trabzonspor dün akşam süper ligin perdesini açmak için konuk olduğu çiçeği burnundaki İstanbulspor karşısında kendisinden beklenen oyunu oynayamadılarsa da beklenen 3 puanı sıkıntıya dahi girmeden almasını bildiler.

Yalnız bu oyun eksikliğini ilk maçin zorluğuna kavrucu sıcağa, neme felan bağlamak niyetinde değilim.

En büyük etken takımın kalbi konumunda olan orkestra şefi gibi takımı yönlendiren Hamsik'in olmamasıdır.

Ahmetcan ve Denswil  dururken bir başka orta saha şefi Dorukhanın stopere çekilmesi forvetle defans arasındaki bağları kopardığından doğmuştur bunu sizlerde ayan beyan görmüşünüzdür.

Hazır stoper meselesine değinmişken Trabzonspor'un 10 gün sonra geleceği mevzubahis olan Kopenach maçına çıkacağı ve bu takımı eleyecek iyi bir sonuçla dönmesidir.

Bu maç cümle alemin bildiği gibi Trabzonspor için büyük bir şanstır hem şampiyon olmak için koparılan fırtınalar önce manevi hazsa bir o kadarda para için değil midir?

Ondandır ki şu stoper işi daha uzamasın. Uzamasının da bir alemi yoktur. Mesele ters ayak mıdır , düz ayakmıdır , para mıdır onu bilemem!

Taraftarın istediği bu işin kabak tadı vermemesidir. Bakın Dorukhana'da yazık takıma da...

Ayrıca şu sağ sol stoper deniliyor ya dudak büküyorum.

Her nedense ters ayakları forvet oynatıyorlarda, oluyorda defansa gelince 'İstemezük' diyorlar.

Şimdi kendilerini kelime oyunlarıyla çağdaş sananlar ne olacak eski kafalı dediklerini duyar gibiyim.

Bilmezler ki o eski kafalı dedikleri kendileri yokken tarih yazdılar. Neyse geçelimde sadete gelelim.

Trabzonspor takımı geçen yıla göre bir kayıp dışında kuvvetlendi doğrudur ancak bu kuvvet yanıltmasın.

Fenerbahçe , Galatasaray, Beşiktaş ve daha birçok takımda geçen yılki takımlar değiller onlar da ala bildiğine kuvvetlendiler.

Bu sezon çok zor geçeceğe benziyor. Bunu görmek için uzman olmaya gerek var mı?

Birde "O sene bu seneye " bundan böyle her sene uyulacaksa ki camia bunu bekliyor, takımından yöneticiler ince eleyip sık dokumalılar.

Herhalde derdimi anlatabilmişimdir.