15 Temmuzdan bu yana ülkenin her yerinde “Demokrasi nöbetleri” tutuluyor. 15 günden bu yana artan ilgi ve kararlılıkla “Demokrasi nöbetleri” dünyaya örnek oluyor. Ve 15 Temmuz’dan bu yana “Demokrasi nöbetleri” Türk halkının milli iradesine sahip çıkması açısından tarih yazılan alanlar oluyor.


PES ETMEYENLERİN YERİ; KÜLLİYE ÖNÜ

Demokrasi nöbetlerinin en kararlı, en renkli, en cesur , en dik, en renkli tutulduğu yerlerden biri de Cumhurbaşkanlığı külliyesinin önü. Değil Ankara, Türkiye’den bir çok kişinin demokrasi nöbeti için geldiği Külliye önü ana baba günü gibi. Ve Külliye öne 24 saat bir fiil aktif. Millet, Külliye önünü terk etmiyor. 15 Temmuz’dan bu yana Külliye önündeki demokrasi nöbetini yerinde görüp, nöbette olanların duygu ve düşüncelerini öğrenmek için biz de bizzat Trabzon’dan Ankara’ya gittik ve nöbete katılarak izlenimlerimizi yazdık. İşte, izlenimlerimiz, notlarımız ve de gözlemlerimize ilave ettiğimiz kanaatlerimizden oluşan düşüncelerimiz.


KÜLLİYE NÖBETİNDE HERKESİN GÖZÜ 3’ÜNCÜ KAPIDA

Külliye nöbetinin en revaçta yeri Külliye’ye giriş ve çıkışın yapıldığı bir çok kapıdan biri olan 3’üncü kapı. Zira bu kapıdan zaman zaman Cumhurbaşkanı gecenin bir yarısı çıkarak, nöbetteki vatandaşlarla sohbet ediyor. O nedenle, nöbete katılanlar, 3’üncü kapıya yakın yerleri daha çok yeğliyor. 3’üncü kapının yanı, karşısı, paralelindeki cadde, sokak, kaldırım ve orta revüşte yer bulmak, nöbete durmak çok zor. Yerler adeta karaborsa diyebiliriz. Burada daha çok Ankara dışından gelenler konaklıyor. Konaklıyor diyoruz, çünkü çadırları ile gelmişler.


KÜLLİYE ÖNÜNDE BİR RENKLİ TRABZON’LU; ABDULLAH ÖZER

Bahsettiğimiz 3’üncü kapının tam karşısında tahmin ettiğiniz gibi bir Trabzonlu var. Abdullah Özer. Nakliyeci bu kardeşimiz, TIR’ın 3’üncü kapının önüne koymuş. Dorsesinin içini konaklayacağı alanı çevirmiş. Bir de dorsede ufak havuz yapmış, gündüzleri tır dorsesindeki havusundan 3’üncü kapıyı kolluyor. Tır’ın 3’üncü kapının önünü büyük inat ve ısrarla çekmiş. Cumhurbaşkanının korumalarını adeta bezdirmiş, illa 3’üncü kapının önüne çekeceğim diye, başarmıştı. Şimdi Külliye’de nöbete gelen Trabzonluların buluşma yeri de Abdullah Özer’in tırının önü. Tır önü adeta yeri geliyor otel, yeri geliyor lokanta yeri geliyor sohbet yeri oluyor.


BAKAN, MİLLETVEKİLİ VE BÜROKTLARIN DA İLK UĞRAK YERİ

Külliye önündeki nöbette bir şey dikkatimi çekti. Ankara bürokrasinin en üst düzeydeki görevlileri nöbeti Külliye’de tutuyor. Milletvekilleri de. 4 saat kaldığım Külliye önünde, ülkenin her il’inden Ak Partili milletvekillerini gördüm. Mevcut hükümetin bakanı ile eski bakanların da nöbette tercih ettikleri yer Külliye’nin önün. Külliye önü adeta bakanlıkların ve TBMM’sinin alternatifi bir yermiş gibi çalışıyor. Ve, belediyeler. Türkiye’nin her yerinden belediyelerin standı var. En çok da ziyaret edileni Kazan Belediyesi. Darbeye ilk direnenlerin yeri Kazan Belediyesinin standı, çok ilgi görüyor.


ADETA BİR YAŞAM ALANI

Külliye önündeki Demokrasi nöbetleri, yaşam alanlarına dönmüş durumda.Ve bana göre de bir komün hayatı yaşanıyor. Hiçbir şey ücretle satılmıyor. Ankara Büyükşehir belediyesi yaşam alanına dönen Külliye önünde bir şehir kurmuş. Dinlenme yerleri, uyuma  çadırları, namaz yerleri seyyar tuvaletler, yeme içme stantları ve bireysel olarak kendi çadırlarını kurup, hiç külliye önünden ayrılmayanların oluşturduğu  mevkide halk arasındaki her türlü yardımlaşma, müthiş bir toplumsal dayanışmayı da beraberinde getirmiş durumda.


KÜLLİYE NÖBETLERİNDE ŞEHİR EFSANESİ OLMUŞ YAŞANAN GERCEKLER

Ve elbette kısa sürede de olsa, külliye önündeki nöbetlerden gerçek yaşanmış öyküler de şehir efsanesine dönmüş durumda. Bunlardan biri de şu, Uşak’tan genç bir adam yürüyerek Külliye önüne geldi. Emine Erdoğan haberlerde bunu duydu. O genç adam Külliye önüne geldiğinde Emine Erdoğan tarafından karşılandı, Külliye’ye alındı; Cumhurbaşkanı huzuruna çıkartıldı. Bir başkası ise şu. Bir hamile annenin doğum sancıları tuttu, hemen Külliye içindeki sağlık merkezine kaldırıldı sabaha karşı doğumu yaptı. Erkek çocuğun adına Erdoğan konuldu. Yaşamı boyunca bütün eğitim masraflarının Cumhurbaşkanı tarafından karşılanacağı sözü verildi. Tabi nöbette nikanı kıyılanların haddi hesabı bile yok. Kayıt tutulamıyor.


SON SÖZ

Külliye önü; bir demokrasi festivali. Bir karnaval havası. Toplumun her kesiminden insanların buluştuğu bir alan ve herkesin hiç zorlamadan gönüllü olarak bir araya geldiği bir panayır merkezi. Külliye önü, demokrasi nöbeti 15 temmuz darbecilerine karşı verilen mücadelede tarihe mal olan bir muhtevası ile gelecek nesillere aktarılacak bir demokrasi kahramanlığının da öyküsüdür.