Ünlü şair Hikmet Anıl Öztekin, iki seri halinde yayınladığı ‘Elif Gibi Sevmek’ kitabının gerçek öyküsünü anlattı. Öztekin, şiirlerini "büyük aşkı” olarak tabir ettiği ‘Elif’ten ilham alarak yazmaya başladığını söyledi.
İlk kitabı ‘Elif Gibi Sevmek’in satış rekorları kırmasının ardından ikinci kitabını yayınlayan Hikmet Anıl, 18 yaşında ayrılmak zorunda kaldığı ve “büyük aşkı” olarak nitelendirdiği ‘Elif’ ismindeki kızdan ilham aldığını söyledi. Şair Öztekin kitapta, bitmek zorunda kalan bir sevdanın ardından hayata Elif’in bıraktığı yerden devam eden bir çocuğun öyküsünü kaleme aldığını ifade etti. 2014 yılında yayınlanan ‘Elif Gibi Sevmek’ kitabı 500 bin satan Öztekin, bir ay önce piyasaya çıkan ‘Elif Gibi Sevmek 2’ kitabının kısa sürede 250 bin sattığını kaydetti. Ayrılık acısını anlattığı şiirlerinde kafiye aramadığını belirten Hikmet Anıl Öztekin, şiir yazarken sakinleştiğini vurguladı. Öztekin şöyle devam etti:
“O ayrılık ateşini ancak kağıtlara anlattım. Şiir yazdığım zaman sakinleştim. Çünkü büyükşehirlerde insan sayısı çok olsa da dertleşecek kişi yoktur. Anneniz, babanız veya sokaktaki insanlar sizi anlamaz. Biz de kâğıtları sevdik. O şekilde başladık ve devam ediyoruz. İkinci kitap çıkalı bir ay oldu. 250 bin baskıyla çıktı. Çok ilginç bir rakam. Bir ay olmasına rağmen insanlar üçüncü kitabı bekliyor. Normalde senede bir kitap çıkması lazım. Dostlar üçüncü kitabı istiyorsa öyle olacak.”

ÜÇ VE DÖRDÜ GELİR Mİ ?
Şiirleri kitap haline getirmek amacıyla yazmadığına dikkat çeken ünlü şair 17 yaşından itibaren şiir yazdığını kaydederek, “Kitap olması için değil, dertlerimi ancak o biçimde dizginleyebildiğim, yüreğimdeki o ateşi, ayrılığı, hüznü ve yalnızlığı kağıda dökebildiğim için şiir formatında yazıyorum. Bir buçuk iki yıl öncesine kadar herkese kapalı bloğumda yazıyordum. Arkadaşlardan talep geldi. Çünkü bir yazıyı bir yerde paylaştığım zaman insanlar takip ediyor ve beğeni geliyordu. Kitap çıkarma konusunda da arkadaşlarım ısrar etti. 2014 yılında 500 bin adet satan kitap bu şekilde çıktı. Yani arkadaşlar ‘hadi çıkar’ dediler, ben de çıkardım. Sonra benim için aslında çok şey değişmedi. Özellikle akşamları yazmaya devam ettim. Bundan sonra da yazmaya devam edeceğim. İkinci kitap da ısrar üzerine çıktı. İnsanlar üçüncü kitabı okumayı isterse ve ben doğru bir şey yaptığımı düşünmeye devam edersem, doğru bir mesaj verdiğime inanırsam üçüncü, dördüncü, onuncu kitap çıkabilir” dedi.
Şanlıurfa ve Kahramanmaraş’ta düzenlenen imza günlerinde yoğun ilgi gören ünlü şair, kitaplarını şöyle özetledi:
“Kimse duymasın, bilmesin diye sessiz ağlıyor insan bazen. Gece yarısı kimseyi uyandırmadan yağan o yağmur gibi. Kimse bilmez, yağıp geçmiştir. Sabah kalkıp pencerenizi açtığınızda içeri giren o tatlı soğuk esinti ve kokudan anlarsınız yağmurun yağdığını.”
(İHA)