BOLU (AA) - MEHMET EMİN GÜRBÜZ - Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Kafkas Halk Dansları Topluluğu'nun 30 üyesi, çeşitli gösterilere katılarak Kafkas kültürünü tanıtıyor.

AİBÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi ve topluluğun danışmanı Yrd. Doç. Cevher Altuğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, topluluğun 1996'da kurulduğunu belirterek, Çerkez ve Abhazların ağırlıkta olduğunu söyledi.

Çerkezlerin Anadolu'nun rengi olduğunu belirten Altuğ, şöyle konuştu:

"Bu dansla bir duruşu gösterebiliyorsunuz. Çerkezler bu toprakların rengi. Biz bu rengi oyunlarımızla göstermeye çalışıyoruz. Biz bu kültürü diğer milletlerden öte, kendi gençlerimize de öğretmeye çalıyoruz. Şehirleştiğimiz için toplumumuz o kültürden uzaklaşıyor. Uzaklaşan topluma danslarımızla kültürümüzü hatırlatmaya çalışıyoruz. Topluluk, değişik kültürel faaliyetlerde de bulunuyor. Geçen yıl Dünya Anadil Günü'nde, Çerkez dilinin unutulmaması kapsamında konuşmacı getirmiştik. Çerkez dilinin unutulmaması ve yeni nesillere aktarılması konusunda da değişik faaliyetlerde bulunuyoruz." 

Öğrencilerin üniversitenin kültür merkezinde haftada iki gün çalıştığını anlatan Altuğ, "Düzce'den öğrencilerin dansı için eğitmenimiz geliyor. Toplulukta yaklaşık 50 kişi var, bunlardan 30'u düzenlemiş olduğumuz gösterilere katılıyor" dedi.

- "Kültürümüz de ister istemez asimile oluyor"

Altuğ, Çerkez kültürünün asimile olmaya yüz tuttuğuna dikkati çekerek, "Örfleri, adetleri, gelenekleri ve düğünleri Türk kültüründen farklı bir kültürdeydi ama globalleşen dünyada insanları daha az okuyup, köylerden kentlere göç ettiği günümüzde kültürümüz de ister istemez asimile oluyor. Bu kültür dakikalarca ya da saatlerce anlatılarak değil, örf, adet ve gelenekleri yaşatılarak ayakta kalabilir. Bu kültürü tanımak için yaşamak gerekli" ifadesini kullandı.

Dilin kanayan yara olduğuna işaret eden  Altuğ, ailesinin Çerkez olduğunu ama çok fazla Çerkezce konuşamadıklarını dile getirdi.

"Dil, ihtiyaç hissedilmesi gereken ve o yönde kendini geliştirebileceğin bir şey" diyen Altuğ, şunları kaydetti:

"Eğer dili öğrenmeye ve kullanmaya ihtiyaç yoksa insanlar, öğrenmek istemiyor ya da çevresinde öğrenecek insan bulamıyor. Yeni neslin Çerkez dilini konuşabilmesi şu an mevcut şartlarda kolay değil ancak yeni yasada seçmeli ders olarak kullanılması çok büyük fayda sağlayacaktır. İlköğretim okullarında seçmeli ders olarak açılabiliyor. Dilin açılması için belli sayı da gerekiyor ama bu, biraz sıkıntılı bir durum. Devletin sağladığı iyi imkanlar var geçmişe kıyasla. Eğitim sisteminde ekstradan yeni dil öğrenmek kolay bir şey değil. İnsanlar sürekli bir şeylere hazırlanıyor.

Bu kadar çalışma içinde 'sana da şu dili öğreteyim' demek, ailelere çok lüks geliyor. Bunun öğretilebilmesi için eğitim sisteminin baştan aşağı gözden geçirilmesi gerekiyor."