RİZE (AA) - Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde gezmek amacıyla çıktığı Kaçkar Dağları'nda düşerek ayağından yaralanan ve 33 saatlik çalışmanın ardından hastaneye ulaştırılan 17 yaşındaki Semih Başar, başına taktığı kaskın hayatını kurtardığını söyledi.

Tedavi gördüğü Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde yaşadıklarını gazetecilere anlatan Başar, Çayeli Doğa Sporları ve İhtisas Kulübünce düzenlenen "Çayeli 2. Uluslararası Dağcılık Turizm ve Yayla Festivali" kapsamında 15 Temmuz şehitleri için zirve tırmanışı gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Başar, 3 bin 900 rakımlık zirve tırmanışını başarıyla tamamladıklarını ve Türk bayrağını zirveye astıktan sonra dönüşe geçtiklerini belirterek, "Bayrağı zirveye taktıktan sonra dönüşte kendimi iyi hissetmiyordum. İnişte 15 kişilik gruba da gideceği yönlerle ilgili kılavuzluk yapıyordum. Yatak büyüklüğünde kaya vardı. Sallanabileceği hiç aklıma gelmezdi. Kayarken ben de düştüm ve ayağım burkuldu. Kaskımın çatladığını gördüm. Doğruldum, ayağa kalktım ancak bir anda ortam sallanmaya başladı. Gözlerimi kapattım ve olacakları beklemeye başladım." dedi.

Herkesin panik yaşadığını dile getiren Başar, "Acı içerisindeydim ve ayağımdan kan akıyordu. Köpük gibi aktığını görünce biraz panikledim. Veteriner olan eski başkanımız (Ahmet Sandıkçı) kanı, acıyı durdurmaya çalıştı. Başkaları da yetişti. Ahmet ağabey olmasaydı kötü şeyler olabilirdi. Dağda sedyeyi hatırlıyorum. Beni sardıklarını, helikoptere binmek için hazırlandığımı hatırlıyorum. Ondan sonrasını hatırlamıyorum." diye konuştu.

- "Kask çok önemli"

Hastanede kendisine dizinin ve kaslarının zarar gördüğünü söylediklerini kaydeden Başar, şöyle devam etti:

"Korku yaşadım, büyük bir panik yaşadım. Kaskımda 3-4 tane darbeye bağlı yırtık var. Benim hayatımı kurtardı. Kask çok önemli. Çok büyük bir olay atlattım ve kask olmasaydı büyük olasılıkla ölüyordum. Kaskı takmasaydım çok büyük sorun yaşayabilirdim. Benim insanlara tavsiyem, lütfen profesyonel ekip olmadan, profesyonel ekipman olmadan böyle bir tırmanış gerçekleştirmesinler. Aksi, çok kötü sonuçlar doğurabilir."

Semih Başar'ın ağabeyi Salih Başar ise kardeşinin çok zor şartlarda, 33 saatlik çalışma sonucu kurtarıldığına dikkati çekerek, "Telefonun çekmediği yerde 112 acil hattının da çekmemesi çok kötü. Bir türlü acil hat ile sağlıklı iletişim kuramadık. Hava şartları nedeniyle askeri helikopterin inememesi de işlerimizi zorlaştırdı. Sonunda başarıyla kardeşimi hastaneye ulaştırmamız bizi mutlu etti. Çaba sarf eden herkese teşekkür ediyoruz." ifadesini kullandı.

- Olayın geçmişi

"Çayeli 2. Uluslararası Dağcılık Turizm ve Yayla Festivali"ne katılan Semih Başar, arkadaşlarıyla 3 gün önce Kaçkar Dağları'na çıkmış, dönüş yolunda 3 bin 700 rakımda düşen Başar'ın ayağında taşlar nedeniyle kesik oluşmuştu. Başar'ın ayağına tampon yapan arkadaşları, kendisini iki saat taşıdıktan sonra Küçük Buzul bölgesinde cep telefonuyla 112 Acil Servis ve jandarmayı arayarak yardım istemiş, hava şartları nedeniyle askeri helikopter yaralıyı alamamıştı. Bunun üzerine AKUT, AFAD, UMKE ve jandarma ekipleri yürüyerek Başar'ı Kavrun Yaylası'na taşımış, yaralı buradan ambulansla hastaneye ulaştırılmıştı.