17 Aralık 1994 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınan Karabük’ün Safranbolu ilçesi, aradan geçen 25 yılda kendini yenileyerek her yıl bir milyondan fazla turist ağırlamaya başladı.

"Korumanın başkenti", "Osmanlı’nın parmak izi", "En iyi korunan 20 kent" ve "Açık hava müzesi" gibi unvanları sahibi olan Safranbolu’da, Türk kent kültürünün en önemli yapı taşları olan ve zamanla terk edilen tarihi konakların geri kazandırılması için çalışmalar başlatıldı.

Belgesel sinemanın ustası olarak gösterilen merhum Suha Arın’ın Altın Portakal Ödüllü "Safranbolu’da Zaman" belgeseliyle 1974’te gündeme gelen tarihi ilçe, 1975’te Kültür ve Turizm Bakanlığı ile 1976’da Safranbolu’da yerel yönetimlerin almış olduğu "koruma kararları"yla UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesinin ilk adımları atıldı.

1975’ten itibaren başlayan koruma bilinciyle 1994’te UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren tarihi ilçede, restorasyon çalışmalarına hız verildi. Başlatılan çalışmalarla kendini yenileyen Safranbolu’da, 1400 tarihi yapıdan 700’ü restore edilerek turizme kazandırıldı.

18., 19. ve 20. yüzyıl başlarında yapılan kültürel zenginliklerini korumadaki başarısıyla adından söz ettiren Safranbolu, Türkiye’de, kent ölçeğinde Dünya Mirası Listesi’ndeki tek yer olma özelliğini taşıyor.

25. YIL KUTLANILACAK

Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Safranbolu’nun 1994’de UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış, kent ölçeğinde korunan çok değerli bir ilçe olduğunu söyledi.

Kendisinin başkanlığının 25. yılına denk gelmesi dolayısıyla çok şanslı olduklarını ifade eden Köse, "Sene başından beri valilikle birlikte bir takım etkinlikler yapılıyor. Ama 17 Aralık gün olarak da 25. yılımızı doldurduğumuz gün. Bizde ’17 Aralık’ta Türkiye’de Dünya Miras Listesi’ne girmiş diğer kentlerle birlikte program hazırlayalım’ dedik. 25. yıla özel PTT ile birlikte pul bastırdık, o pulu misafirlerimize de hediye edeceğiz. 17 Aralık’ta düzenleyeceğimiz programımızda çok özel konuklarımız var. Koruma öyküleri anlatılacak, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel Hanım konuğumuz olacak, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Fahri Solak, kültürel miras ve korumacılık Safranbolu’da örneği ile ilgili panel düzenliyoruz. ’Marka Kentlerin Kimlikleri’ başlıklı söyleşide Dr. Enis Yeter ve Fatma Fatmanur Erdoğan konuğumuz olacak. Yaşayan tarihimiz Aytekin Kuş’tan da sunumumuz var. Programın sonunda da Güzel Sanatlar Lisemizin bir konseri olacak. Güzel bir etkinlik olacağını düşünüyorum" dedi.

Safranbolu’nun UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesinde dönemin Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı, Safranbolu eski Belediye Başkanı Kızıltan Ulukavak ve Mustafa Eren, Türk belgesel sinemasının ustası olarak gösterilen Suha Arın ile mimar Yavuz İnce’nin büyük emekleri olduğunu aktaran Köse, şunları kaydetti:

"Ahmet Taner Kışlalı’nın bu kentte isminin mutlaka bir yerde olması gerektiğini düşünüyoruz. Dünya Miras Listesi’ne girmek çok kolay değil. UNESCO’nun birçok kriteri var. Bu kent o kriterleri sağlıyor ama sağlanması için de öncülük eden değerli isimler var. Eski Belediye Başkanı Mustafa Eren zamanında listeye dahil edilmiştik, onun öncesinde korumayla ilgili süreç... Bu süreçlerle ilgili güzel bir program hazırladık."

"TURİZMİNE ÇOK BÜYÜK KATKI SAĞLIYOR"

Safranbolu’nun Dünya Miras Listesi’nde olmasından dolayı çok tanındığını vurgulayan Köse, "Korunan bir kent olunca ve UNESCO Dünya Miras Listesi’nde olduğunuzda elbette gözler sizin üzerinize ister istemez çekiliyor. Daha özel bir kent olduğunuz için görülmeye değer, buranın kültürünü insanlar tanımak istiyorlar. Burası için çok büyük bir şans. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde olmayıp, bu şansı elde edememiş birçok yer de var Türkiye ve dünyada. Kardeş şehrimiz olan Ohri’ye bir seyahat gerçekleştirdik, onlarda UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeler. Çok benzer, sadece su farkı var aramızda. Korunan ev sayısı anlamında biz hepsinden çok daha öndeyiz. Buda buranın turizmine çok büyük katkı sağlıyor. Dünya, birçok yeri bilmezken Safranbolu’yu isim olarak biliyorlar. Burası için büyük bir şans" değerlendirmesinde bulundu.

(Ersin Turan - Rıdvan Bostancı/İHA)