Trabzon’un dağlarına, taşlarına tarih sinmiştir derler ya… İşte Maçka’da, yıllar önce NATO’nun kurduğu ve bugün hâlâ ayakta duran o “garip” yapı da bu mirasın sessiz tanıklarından biri. Askeri geçmişi olan, zamanla doğayla bütünleşen ve artık çürümeye yüz tutmuş bu yapı, bir süredir Maçka Belediyesi’nin radarında. Ama ne yazık ki, işler bir türlü yoluna girmiyor.
Belediye diyor ki: “Burası ilginç, tarihi, gizemli… Gelin burayı turizme kazandıralım. Hem Maçka, hem Trabzon kazansın.”
Ama Milli Savunma Bakanlığı diyor ki: “Olur, ama şu fiyata…”
O fiyat da öyle böyle değil. Belediye bir baktı, cebindeki parayla üstüne bir çay bahçesi bile kuramayacak. Haliyle proje askıya alındı.
Şimdi herkes beklemede. Neyi mi bekliyorlar? Seçimi elbette! Çünkü bu ülkede bazı işler seçim atmosferinde daha kolay çözülür.
“Belki seçim sürecinde fiyat düşer, belki bir destek çıkar, belki bakanlık cömertlik yapar” deniyor. Belki de haklılar…
Ama işin aslı şu:
Bu yapı gerçekten değerlendirilmeyi hak ediyor. Sadece nostaljik ya da estetik olduğu için değil; Maçka gibi doğal güzellikleriyle bilinen bir ilçeye farklı bir boyut katabileceği için. Üstelik bu tür yapılar, akıllı bir restorasyonla tarih turizmiyle bütünleştirildiğinde hem ekonomik değer yaratır hem de kent kimliğine katkı sunar.
O yüzden diyoruz ki:
Bu projeyi rafa kaldırmayın. Belki seçim beklenir, belki başka bir formül bulunur. Ama bu “eski NATO üssü”nün kaderi, sadece paslanan duvarlarda yazmasın. Belki bir gün o duvarlar, bir sergi salonunun, bir belgesel müzesinin parçası olur…
Kim bilir?
Ama şu kesin:
Bu iş sadece para meselesi değil, vizyon meselesi. Ve biraz da sabır.
