Birçok yazımda yazmıştım, ülkemiz zor günlerden geçiyor diye.

Tabi böylesi bir cinnet halini, böylesi bir ihaneti kimse düşünemezdi.

Yaşananlar insanın aklına geldikçe dehşete düşüyor.

Düşünsenize sizin paranızla, emeğinizle alınan; tank,  helikopter, uçak size karşı kullanılıyor.

Yine bu hainler sizin temsil edildiğiniz meclisi bombalıyor, milletin başı olan Cumhurbaşkanı’nı öldürmeye çalışıyor sonra da aidiyet hissettikleri Yunanistan’a sığınıyor.

Bu hainler sürüsü her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesap etmişti.

Bu darbe ile kimlerin görevden alınacağı, kimlerin öldürüleceği yeni oluşumda kimlerin görev alacağına kadar her şey planlanmıştı.

Tabi onların hesabına göre darbe gerçekleşmiş olacaktı. Ama bu hainler bu milleti, ordunun vatansever askerlerini ve polis teşkilatımızı hesaba katmamışlardı.

Nerden bileceklerdi milletin yüreğinin tankın paletinden güçlü olduğunu.

Nerden bileceklerdi kendileri gibi olmayan gerçek anlamda vatansever asker ve polislerin olduğunu.

Evet, ülkemiz adeta uçurumun kenarından döndü. Tabi bu darbede yaşanan onlarca kahramanlık hikâyesi ve göz yaşartan birçok anı var.

Bunları zamanla duyacağız elbette. Ben burada başka bir konuya dikkat çekeceğim. Bu girişim sonuçsuz kalmıştır.

Tabi bunda en önemli görevi şüphesiz milletimiz yerine getirmiştir.

Bu hain girişimin ilk anlarında yapılan açıklamalar, sonradan yapılan açıklamalardan daha etkili ve önemlidir.

Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkomutan sıfatıyla yaptığı açıklama milletimizin moralini yükseltmiş, darbeye karşı olan inancı güçlendirmiştir.

Kendisine yapılmak istenen suikast girişimine rağmen bulunduğu yerden İstanbul’a gelip güçlü bir şekilde bu hainliğe tepki vermesi şüphesiz tarihi bir olaydır.

Bu darbe girişimine karşı Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun verdiği tepkiyi ve hükümetimizin yanında yer almasını da unutmamak gerekir.

Bu olaylar sırasında Sayın Başbakan görevini en iyi şekilde yerine getirmiş, kabinesiyle birlikte güçlü bir duruş sergilemiştir.

Yapılması gerekenler bundan sonra başlıyor.

Özellikle darbenin başarısız olmasına kadar bu hain örgütü savunan, yeri geldiğinde kendisi gibi düşünmeyenleri tehdit edenlere karşı en etkin tedbirler alınmalıdır.

Özellikle devletin önemli kademelerinden başlanarak bütün bu yapıya mensup kişilerin devletle ilişiği kesilmelidir.

Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta da bu kişilerin en iyi yaptıkları şeyin takiye olduğunun bilinip ona göre davranılmasıdır.

Bunlar işin rengi değişince darbe karşıtı gibi görünüp kendilerini saklamak isteyecektir. Burada herkesin bilinçli olup bu hainlere karşı birlik olması gerekir.

Bizim başka ülkemiz yok. Bu süreçte halk üzerine düşeni yapmıştır ve haklı olarak idam talebinde bulunmuştur. Şimdi görev sırası siyasilerde.

Son olarak Hz. Ali’nin dediği gibi: “Her şeyi affedin ama vatanınıza ihanet edenleri asla affetmeyin.