Necdet Kıran’dan, Ufuk Hoş’a oradan Mustafa Yaylalı’ya

Trabzon büyükşehir olmadan OFG’nin belediye başkanı olduğu ilk seçimlerde, şehrin her türlü imar yapılaşmasına getirdiği mükemmel öneriler ile dikkat çeken Mimar dostumuz Necdet Kıran, meclis üyeli olmuştu.. 

Ve imar komisyonu üyeliğine de seçildi.. 

O an dedik ki, işte nihayet şehir kurtulacak. Çarpık imarlaşmanın önüne geçilecek.. Necdet Kıran teorisini pratiğe geçirecek..

Ama yanıldım.


Siyasetin çıkar ve rant üzerine şekillenmiş çarkında ezildi gitti.

Kısa sürede istifa etti.

Teorisi ile pratik at başı gitmedi.

Teslim oldu.

Siyaset öne çıktı..



Daha sonra benzer duyarlılığı olan Ufuk Hoş, büyükşehir meclis üyesi oldu.

Necdet Kıran başaramadı, Ufuk başaracak diye ümitlendim.


Hey haaatt.

O da siyasete teslim oldu.

Bildiği doğruları hayata geçiremedi.. Bir çok karara muhalefet oldu ama neticede tek kaldı..

O da yıprandı. Şimdi yine meclis üyesi ama hiçbir komisyonda yok.. 

Çünkü o da teslim oldu.

Şimdi büyükşehir’de Mustafa Yaylalı var.


İMO Başkanı olarak şehrin her türlü çarpıklığına karşı çıktı.. Öneri getirdi.

Yaylalı ehli olduğu komisyonda imar komisyonuna üye seçildi.

Necdet Kıran gibi Ufuk Hoş gibi teslim olmamasını istiyoruz.. 

Bekliyoruz..


Bakalım ne kadar dayanacak.

Necip Sevinç; Tavuk ve kaz hikayesi…!

Geçenlerde medyada bir habere rastladım.. Şehir kanalizasyonlarının denize akan kısmında uzun up uzun zamandan bu yana temizlik yapılmadığına dair.. 

Haberde de kanalizasyonun eski hali ile temizlenmiş halinin fotoğrafları da vardı.

Ben de bunun üzerine haberin doğruluğundan hareketle, eski belediye yönetimine eleştiri getirdim.


Bir dönem belediyede başkan yardımcılığı yapan Necip Sevinç abimiz yazımdan alınmış.. Biz de temizlik yaptık.. Kanalizasyon robotlarını biz aldık dedi.. Beni eleştirdi. Bizim yaptıklarımızı da görmeliydin diye sitem etti.

Haklı.

Necip Abi’mi severim.

Ama O’na bir tavuk, kaz hikayesini anlatıyım..



Bak Necip Abi..


Bilirsin, köylü çocuğusun tavuk minnacık bir yumurta yapar.. Ortalığı velveleye verir.. Gelin bakın yumurta yaptım der.. Kümeste çığlıklar atar..Mahalleyi ayağa kaldırır.. Kulaklarımızın pasını siler.

Kaz ise tavuğun yumurtasından iki kat daha büyüğünü yapar, hiç sesi çıkmaz. Yumurtladığını anlamazsın.

Necip Abi siz kaz gibi hizmet(!) etmiş, sesin soluğun çıkmamış, medyayı bilgilendirmemişsen bizim ne kusurumuz var..

Anca, Tavuk gibi oldun ama iş işten geçti..

Trabzon, Pontus ve Yunanistan..!

Evet, Yunanistan’da

-Pontusçular var

-Pontus ırkçıları da

-Hatta, Trabzon’dan göçenlerin üçüncü kuşağı dünya vatandaşı olarak Yunanistan’da yaşıyor

-Onlara kimlik vermiyor ki, bir gün Trabzon’a dönecekler diye


Bunları biliyoruz.. Bunları bilerek uyanık olmalıyız..



Ama,

Yunanistan Trabzon’da vize bürosu açmış ise bunun pontuslulukla bağlantısı ne olabilir ki..?

Koca koca STK’ların bu konuda yaptığı açıklama da dünyanın, Trabzon’un gerçeği ile örtüşmüyor.

Hani daha çok ülke, Trabzon’da konsolosluk açsa, vize büroları oluştursa.


Eskiden öyle değil miydi..?

Korkmayacağız.. Akıllı olacağız.. Uyanık davranacağız.. Ama şehri de dünyaya entegre edeceğiz..

Buradan hareketle bir anımı sizle paylaşmak istiyorum.

Rahmetli Bener Cordan, Milli Eğitim Müsteşarı.. Makamına gittik.. Sohbet ediyoruz… Türkiye de yeni yeni Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine açılmış.. Üst düzey gelen gidenler bir hayli fazla.. Bizden önce Özbek bir heyet Cordan’ı
ziyaret etmiş.. Cordan’ın masasının kenarında Hatay’da yayınlanan yerel bir gazete var. Dikkatimi çekti.. 


Manşeti şöyle..

“Ana yurdumuzu misak-i milleye dahi edeceğiz…”

Bir heyecanlı siyasetçi, böyle bir demeç vermiş.

Özbek heyet de gazeteyi Cordan’a vererek, amacınız bu mu demiş..


Yani anlayacağınız böyle heyecanlı açıklamaların ülkelerin ilişkilerinde çok yararı yok..

Sana Reis’in ifadeleri ile cevap vereyim..

Ak Parti’nin meclis grup başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, asgari ücretlinin çay simit hesabını yaptı ve 2020 liralık asgari üçretten bin 100 lira kaldığını belirtti.

Bu insanların nasıl vekil olduğu.. Nasıl kimsesizlerin kimsesi partide bu mevkilere geldiğine şaşkınım.

Asgari ücretliye üç öğün simit çay öğüdü veren bu adama Reis’in sözü ile cevap vereceğim


-Ev kirasını nasıl ödeyecek



-Çocuklarının eğitim masrafını kim karşılayacak

-Elektrik parası ne olacak


-Doğal gaz parası nereden ödenecek

Reis, böyle adamları partide barındırma..Gönder gitsin..

İFŞA EDİYORUM..

Trabzon’un en işlek caddesi.. En can alacı hattı.. Ve işte size manzara..

Trafik felç..

Ve yolun bir kısmı gayri resmi otopark.. Bir araç ukalaca hatta çifte dikiş atmış…



Sözün bittiği yer.


Allah aşkına, kıymayın bu şehre..

Azcık hassasiyet ya.. Yolun karşısında otopark var otopark..

ZAYTUNG
 Ali İhsan Yavuz, İstanbul'dan Ankara'ya adalet yürüyüşüne başladı...