Bırakın Türk Bayraklarını yaksınlar, bırakın eteklik giyip Türk Polisine Molotof atsınlar, bırakın tabelalarını Kürtçe yapsınlar, bırakın kendi kolluk kuvvetlerini kursunlar, bırakın İstiklal Marşı’na hakaret etsinler, bırakın Türkiye’nin başkentinde binlerce askerimizi şehit eden Öcalan Posterleri taşısınlar, bırakın polisimi askerimizi kahpece enselerinden vursunlar, bırakın kan ile çizdiğimiz sınırlarımızı kalem ile değiştirsinler, bırakın Mustafa Kemal ve askerlerinin bize hediye ettiği Türkiye Cumhuriyetini tehdit etsinler.

Neden.  Çözüm süreci, neden demokrasi, neden hakların özgürlüğü. 

Yok kardeşim bırakmıyoruz. Öyle kolay değil bırakmak. 

Demokrasi ise en kıyağını yaşıyorsunuz Türkiye’de, özgürlükse en alasını alıyorsunuz bu ülkede, ama sizin çözüm sürecinden falan anlayacağınız da yok. 

Türkiye’nin 80 ilinde bıraksalar ki bu mümkün değil,  Trabzon bırakmayacak. 

Anlamıyor musunuz? 

Türk Bayrağı altında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları kuralları çerçevesinde yaşamaya varsanız, yolunuz açık olsun. Zaten yaşıyoruz. Yaşıyorsunuz.  

Ama aksini planlayanların yolu bir yerde kesilir.

Kukla olmayın, özgürlük diyorsanız zihinlerinizi özgürleştirin. Simgelerle özgür olunmaz.  

Evet Trabzon çok hassas, evet Trabzon çok tahammülsüz, evet Trabzon agresif ve yeri geldiğinde saldırgan. 

Bugün Türkiye’nin her yerinden ‘Helal olsun’ tebrikleri alıyorsa Trabzon Türkiye’nin hislerine tercüman olmuş demektir.

Belki bize enayi diyecekler, belki ‘Size mi kaldı’ diyecekler. 

Evet kimseye kalmadıysa bize kaldı. 

İhanet etmeden yaşayabilmek  seni Türkiye, evet bu mümkün, Trabzonlular var oldukça bu ülkede vatana, millete, bayrağa, dile, dine, tahrike boyun eğdirmeyeceğimizi dün bu şehrin evlatları bir kez daha gösterdi. 

Neden hep Trabzon diyorlar, ben söyleyeyim, neden askerde her komutan yanına bir Trabzonlu almak istiyorsa,  neden Türkiye’de her alanda Trabzonlular ön plana çıkıyorsa işte o yüzden.    

Ne adamını, ne vatanını, satmaz sattırmaz. Vatan için, devlet için ölüme gider de o yüzden.

Neden Rahmetli Alpraslan Türkeş’in, neden Rahmetli Necmettin Erbakan’ın, Neden Recep Tayyip Erdoğan’ın hep bir adım yanında bir Trabzonlu var ise işte bu yüzden.

Oyuna gelmeyin, kendiniz olun, dış güçlerin oyuncağı İmralı’nın kolluk kuvveti olmayın, gelin birlikte horon tepelim, halay çekelim.  Olanlarınızla çekiyoruz da. Ne zılgıttan rahatsız oluyoruz nede konuştuğunuz dilden. 

Ama namerde bu ülke topraklarında değil dünyanın hiçbir yerinde yer yok. 

Silah bıraktık diyorlar askere saldırıyorlar, çekildik diyorlar otobüsleri içindekilerle ateşe veriyorlar. 

Kendi evlatlarının huzur içinde yaşamasına kendileri mani oluyorlar. 

Bu da yetmiyor, evlatlarını birer Türkiye Cumhuriyeti Düşmanı olarak yetiştiriyorlar.

 Kim için, ne için kime kafa tutuyorsunuz, Allah aşkına bir düşünün.

 TV kanalı istediniz aldınız, dil eğitimi istediniz aldınız, yollar, yatırımlar, maaşlar, destekler, teşvikler, üniversiteler istediniz aldınız.

Zaten bu ülke sınırları içinde herkese bu hizmetler bir şekilde geliyordu ve gelmeye devam edecek ama ekmek yediğiniz kaba pislerseniz birileri gelir sizden bunun hesabını sorar.

 Bugün Trabzon soruyorsa, yarın Rize sorar, öbür gün Samsun sorar, daha sonra Şanlıurfa sorar, Diyarbakır sorar.  

Bu iş böyledir, ihanetin nedeni olmaz bedeli olur ve herkes bir gün bu bedeli bir şekilde öder.