Eğer Kasımpaşa maçı dönmeseydi!
Şimdi sorarım size..
Eğer, Kasımpaşa maçı dönmeseydi, Trabzonspor 4-2 galip gelmeseydi.
Bugün
Yönetimi tartışıyorduk
Ünal Karaman’ın yetersizliğini konuşuyorduk.
Kulübün mali durumu ile ilgili olarak ne kadar negatif olaylar varsa dile getiriyorduk.
Herkes var olan ortamı tahlil ediyor, kimse kurtuluş reçetesi yazmıyordu.
Oysa, Trabzonspor’a bir kurtuluş reçetesi yazmak gerek.
Aralık genel kurulu da bunun platformu olmalı.
Orada bir çok reçete tartışılmalı..
Trabzonspor’a
-Atletico Bilbao modelini mi uygulamalı?
-Küresel sermayeye mi satılmalı?
-Tesisler kamulaştırılıp, mevcut sistemle devam edilmeli.
-4 Trabzonlu bakandan bütün Trabzon dinamikleri toplanıp yardım mı istenmeli?
-Şenol Güneş başkanlığında kulübü eski futbolculara mı teslim edilmeli..?
Nedir kurtuluş reçetesi..?
Bunu tartışalım… Bunu..
Ben de oradaydım…!
Trabzon Doğa ve Tarihi Değerleri Koruma Derneğinin Gülcemal projesi dolgu işlemleri ile ilgili olarak yaptığı bilgilendirme toplantısı katıldım..
Ben de oradaydım..
Vahşi bir dolgu yapıldığına kanaat getirdim.
Projenin de değişikliğe uğrayacağına dair bir karar alındığını da öğrendim.
Keşke, Belediye Başkanımız OFG de orada olsaydı.
Gülcemal ile ilgili olarak kimse niye denizi dolduruyorsun demiyor.
Nasıl ve ne şekilde doldurman gerektiğini söylüyor.
Bu bilim insanlarını dinlemek gerek.
Vahşi ve plansız dolgu daha çok masraf. Daha çok maliyet.
Bakın Gülcemal’ın elimizdeki son projesine göre, deniz bilimi planlanan yerlerde halkın deniz ile buluşması mümkün değil diyor. Çünkü deniz, akıntılar ile kum getirmeyecek.. Öyle önü kesiliyor. Doğanın dili var, o dili anlamak gerek.
İLK PROJE
Şimdi, duyduğuma göre belediye de evet demiş, müthiş sevindim yeni bir sistem ile devam eden dolgu çalışması durdurulacak, Faroz limanına kadar denize dikey T’ler değil kıyıdan belli uzaklıkta, kıyıya paralel aralarında aralık olan dalga kıranlar yapılacak…
Fotoğrafta görüldüğü gibi..
Bu dalgakıranlarla deniz kıyıya kum getirecek ve denize hasret Trabzon halkı denizle buluşacak.
Başkan OFG, önüne konan bu projeye sıcak bakmış.
Gülcemal, doldurulduğu yere kadar duracak.. Sonrası fotoğraftaki proje gibi olacak
Hani diyoruz ya ortak akıl.
İşte ortak akıl.
Gülcemel, halk Trabzon’la buluşursa Gülcemal’dır.
OFG’ye bir de çağrıda bulunalım.
Çoşkun Eruz’u bir dinle… Şöyle dinlek kafa ile…
Zararı yok karı olacak… Gör de bak.
Tam beni tarif etti…!
Cumhurbaşkanının yerel seçimlerde belirlenecek adaylarla ilgili kriterleri açıklamasından sonra Ak Parti kulislerinde herkes tam ben bu kriterlere uyuyorum demeye başladı..
Ya da adı geçenlerden hangisi Trabzon özelinde o kriterleri uymuyor ki..
Cumhurbaşkanının kriterleri ne..?
Kendi ifadesi ile şöyle..
“Bu benim yakınımdır, bu benim şuyumdur, bu benim buyumdur' diye bize aday teklifiyle gelmesin. Halkına tepeden bakan, gurur ve kibir abidesi adamları bize getirmeyin. Yerel seçimlerde aday belirlerken ehliyet ve liyakat en büyük kriterimiz olacak…”
Şimdi, Faruk Özak bu kritere uymuyor mu?
Ya Erdoğan Bayraktar.
Peki, A.Metin Genç.
Mazhar Yıldırımhan..
Ve Haydar Revi. Belki de kritere en çok çuk diye oturan insan.
Ama gel gör bu isimleri duyanlar çeşitli sebeplerden dolayı burun kıvırıyor.
Sahi, Trabzon’da bu kriterlere kim uyuyor.?
OFG, aday olmayacak diye yazdı…!
Ak Parti kulislerine en yakın gazetecilerden biridir Süleyman Özışık..
Zaman zaman da Cumhurbaşkanının uçağında yer alır.
Türkiye Gazetesi’nde yazar.
Ak Parti genel merkezindeki gelişmeleri önceden öğrenir..
Ben yakından takip ediyorum
Dünkü yazısında, yerel seçimlerde ittifak ile ilgili konuları gündeme getirdi.
Satır arasında, içinde OFG’nin de olduğu bazı büyükşehir belediye başkanlarının yeniden aday gösterilmeyeceğini yazdı.
O paragraf aynen şöyle;
“Daha önce de yazmıştım.
AK Parti, mevcut belediye başkanlarının yüzde 90'ını değiştirme konusunda son derece kararlı.
Öğrenebildiğim kadarıyla, İstanbul, Balıkesir, Sakarya, Amasya, Kayseri, Malatya ve Trabzon, belediye başkanları yeniden aday gösterilmeyecek…”
Bu kadar kendinden emin söylüyor.
Yazının tamamı okunduğunda Ak Parti, Türkiye sathında % 90 mevcut belediye başkanlarını değiştirecek iddiası da var.
İşte büyük şehir belediye başkanı kriteri.
-Trabzonlu olmayacak.
-Trabzon’da oturmayacak
-Trabzon’da arkadaşı olmayacak.
Yöresel tabiri ile; yiyisa….!
Trabzonspor Basket takımı, ligden çekildi.
Ağzı olan konuştu, konuşuyor.
Yok efendim, niye böyle oldu.
Adamlar, uzun zamandan bu yana sıkıntı var diyor.
Ligden çekileceğiz diyor.
Kimsenin kılı kıpırdamıyor.
Şimdi “yiysa…”
Haldi hep birlikte, basketi yeniden ayağa kaldıralım..
Toplum olarak iki satır yazı ile olaya tepki vermeyelim..
Basketin Trabzon’daki yöneticileri.
Haydi, toplumun önüne geçin..
Bir hareket, bir kıvılcım çakalım.
Şehri, sorumluluğa davet edelim.
Konuşmak yok, icraat var diyelim.
Bunun öncülüğünü yapalım.
Milleti top yekün taşın altına elini sokması için organize edelim.
Yiysa bunu yapalım.
Boşuna laf ebeliği yapmayın..
İcraat icraat icraat
Cora, aday değilim dedi..!
Trabzon Barosu Başkanlığına öyle görünüyor ki, Sibel Suiçmez tek aday olarak girecek.
Trabzon özelinde Ak Parti, STK’lardaki seçimlere müdahil oldu hep kaybetti.
Çünkü, yanlış yönlendirildi.
ASKF’de öyle oldu.
Son Baro seçimlerinde de..
Şimdi önümüzdeki hafta yapılacak baro seçimlerine aday olacağı söylenen Osman Cora ile konuştum.. Dedi ki, aday değilim.. Yoğun işlerim var.. O zaman Sibel Suiçmez tek aday olarak seçime mi giriyor…? Evet, öyle gözüküyor dedi.
Sibel Hahım şimdi, geniş yelpazede bir yönetim oluşturmalı mı..?
Bence evet…
Çalışabileceği bir ekip ile yola çıkmalı..
İfşa ediyorum..
Yaya geçidine babasın malı gibi park etmiş… Yetmemiş o aracın önündeki de kaldırımına geçişi tıkamış park etmiş.. Yaya da, ne yapsın geçit kapalı, labirenti andıran ana caddeden karşıya geçiyor… Ve Maraş Caddesinin başındaki bu alanda her gün her saniye, her dakika bu manzarayı görmek mümkün… Ya Allah aşkına durduğun yeri kontrol etmiyor musun…? Yaya geçidine hangi hakla park ediyorsun…
Lütfen biraz saygı… Lütfen..
ZAYTUNG
Bu millet McDonalds'a alıştı, McKinsey'e mi alışamayacak?'
