Trabzonspor’un kaleci dosyasında Uğurcan sonrası açılan yeni sayfa, Andre Onana’yla bambaşka bir hikâyeye dönüştü.
Uğurcan’ın ayrılığıyla doğan boşluk sadece kalede değil, karakterde, liderlikte de hissedilecekti.
Ancak görünen o ki bordo-mavililer o boşluğu doldurmakla kalmadı, yepyeni bir vizyon kazandı.
Onana’nın sahadaki özgüveni, oyunu geriden başlatma becerisi, sadece kaleci olarak değil bir “oyun kurucu” olarak fark yaratıyor.
Fakat Onana’yı özel kılan asıl unsur, saha dışındaki duruşu.
Antrenmanlarda genç kalecilerle birebir ilgileniyor, soyunma odasında tecrübelerini paylaşıyor, “ekip ruhu” dediğimiz şeyi inşa ediyor.
Trabzonspor’un planı da tam olarak bu:
Onana, sadece bir transfer değil, “yetiştirici modelin” canlı örneği.
Onana için henüz Trabzonspor’un ajandasında hiçbir transfer planı yok.
Kulüp, “erken konuşmanın anlamı yok” diyor.
Zaten oyuncu iyi oynadıkça 25-35 milyon Euro bandı konuşulacak.
Bu da Uğurcan’dan elde edilen gelire denk bir meblağ.
Yani satış yapılsa bile ekonomik olarak kulübe fazladan bir kazanç sağlamıyor — mantıklı değil.
Onana’nın fark yarattığı bir diğer alan da tribünle kurduğu iletişim.
Hareketleri, mimikleri, samimi tavırlarıyla Trabzonspor taraftarının kalbini kısa sürede kazandı.
Bu bağ güçlendikçe, yönetim de “kalıcı bir formül” arayışına girebilir.
Ama şimdilik sadece saha içi performans konuşuluyor.
Onana’nın geliş amacı da aslında netti: Alttan gelen üç genç kaleciyi yetiştirmek. Ama bu süreçte takımın zirve yürüyüşüne de büyük katkı veriyor.
Henüz sezonun erken dönemindeyiz.
Ancak bir gerçek var: Trabzonspor’un Onana tercihi, sadece bir transfer değil, geleceğe yapılan planlı bir yatırım.
"Bazı transferler para kazandırmaz ama kimlik kazandırır.”
Onana da tam olarak o transfer.