Trabzon burası, öyle sakinlik, sıradanlık, boş vermişlik olmaz bu şehirde. Her an her yerinde aksiyon, atraksiyon olacak... 

Bakınız siyasi partilerine göz atalım, MHP’si, CHP’si, AK Partisi dahil fokur fokur, seçim yok ama herkeste bir telaşede.  İsterdim ki dertleri Trabzon olsun ama kendi iç çekişmeleri yüzünden Trabzon’umuzun artık ezberlediğimiz sadece seçimlerde gün yüzüne çıkan birçok projesi ne yazık ki beklemede.

Trabzon AK Parti’de artık ayak oyunu mu dersiniz, kişisel hırs ve ihtiras mı dersiniz, birilerine yaranma gayreti mi dersiniz! 
Neden bilinmez ama birliktelik hak getire. 

Şöyle başladığı gibi 50 yöneticiyi bir arada samimi bir şekilde göremez olduk. 

Herkes kendi kafasına göre, hareket ediyor, istediğini istediği yerde istediği şekilde parti adına veya değil ama söylüyor, partinin il başkanı varmış, ilçe başkanı varmış, birim başkanı varmış, belediye başkanı varmış, bakanı varmış....

Bazıları var ki bunların hiçbirini umursamadan, sıradan bir vatandaş mış gibi hareket ediyor. 

Burada otorite zafiyetinin en önemli nedeni ise tepede başlıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’dan tutunda, Büyükşehir Belediye Başkanına, İl Başkanına, ilçe başkanına. Birlikteliği yürekten isteyenlerin samimi bir gayretini göremiyoruz. 

Sorumlu kim belli değil, hiyerarşiyi bozanlar, partinin Trabzon’daki otoriter gücünü sarsıyor. 

Belediye başkanına yakın olanlar oradan yürüyor, il başkanına yakın bir ekip onunla yürüyor, Bakan Soylu’ya yakın bir ekip de onunla yürüyor. 

Bakanın gelmediği programlara katılmamayı özen gösteren bazı yöneticiler, bakan geldiğinde tüm programların yüklenicisi oluyor. 

Bizim için bir sakıncası yok, dünya dönüyor, onunla birlikte dönmek isteyen çarka dahil olacak.

İş gören Bakan ise onunla, değil ise il başkanıyla o da değilse belediye başkanıyla olabilir herkes. 

Ama partiye girmek için 40 takla atıp il yöneticisi olanların en azından onlara bu görevi layık görenlere ve getirdikleri görevlere karşı sorumluluklarını bilmeli. 

Trabzon AK Parti’de dışardan her şey süt liman görünse de il yönetiminden gençlik kollarına operasyonların sürdüğünü belirtebilirim. 

Bu nasıl önlenir derseniz, söyleyeyim kürsüden bağırdığınız gibi kulislerde, arka odalarda konuşun. Aynı samimiyeti taşıyın. Bakanımız diyorsanız kürsüden, kulislerde tartıştırmayın, başkanım diyorsanız kürsüden yönetimlerinizde, lobi faaliyetlerinizde dedikodusunu yapmayın. Trabzon burası yerin değil her yerin kulağı olan bir şehir. Bilmem anlatabildim mi? 

MHP’DE BİRİNCİ’DE HAKLI 

Milliyetçi Hareket Partisi Trabzon il yönetiminin feshedilmesinin ardından yeni Başkan Nihat Birinci Basın toplantısı düzenleyerek yönetimiyle huzura çıktı. Sitemizden takip ettiğiniz açıklamaları yaparken bizzat yanındaydık. Gayet sakin ve olağan tavırları bizleri şaşırtmadı değil. 

Hatırlayın Muammer Demeli görevi Nihat Birinci’ye devrederken Demeli Birinci’nin gözünün içine baka baka ağır eleştirilerde bulunmuştu tam45 dakika. Birinci’ye orada nasıl sabrettiğini sorduk. 

Ben partime ve kendime yakışanı yaptım’ dedi. Evet o kadar sabretmek bir Trabzonlu olarak her babayiğidin harcı değildi. 

Birinci ‘Ben gittiğimde 8 belediye başkanı 1 milletvekili vardı, geldim, sağım boş solum boş’ diyerek eski yönetimin başarısızlığından bahsetti. 

Türkiye genelinde yüzde 4 oy kaybeden MHP Trabzon’da eğer yüzde 8 kaybetmişse bunun sorumlusu genel merkez değildir’ dedi ve Trabzon milletvekili adayları ile dönemin yönetimlerini zan altında bıraktı. 

Biraz popülist bir yaklaşım olmadı mı dedik kendisine ‘Hayır ben sonuca bakarım’ dedi. 

Birinci’ye göre parti genel başkanı olağan genel kurul ile gelir olağan genel kurul ile gider.

Konuşmalarından anladığımız kadarıyla onunda artık bir değişim olması gerektiği yönünde içerlerinde bir yerde haykıramadığı bir isyan var. 

Fakat partisini tartıştırmamak, hiyerarşiyi bozmamak, Trabzon’da MHP’yi ortada bırakmamak, gönül ve fikir birliği olan Devlet Bahçeli’yi kırmamak adına yeniden görevi devralmış, Onun tarafından bakınca kendisinde haklı nedenler. 

Ama Devlet Bahçeli’nin Hayırcı politika ile 7 Haziran seçimleri sonrası Türkiye’de tüm dengeleri alt üst ettiğini. MHP’nin belini büktüğünü, her şeye misliyle cevap veren Trabzon’un burada da aynı hassasiyeti gösterdiğini de görmezden gelmesin. Herkes neyin ne olduğunu iyi biliyor. 


CHP SESSİZ DERİNDEN 

Trabzon’un şu anda en tartışmasız ve sakin partisi CHP. Eğer Milletvekili Haluk Pekşen yoğun mesaisinden fırsat bulup Trabzon’a gelirse ortalığı darmadağın edip gidiyor. 

Delillerle, fotoğraflarla, valisinden belediye başkanına bakanına, milletvekiline herkesi şöyle bir silkeleyip kendine getiriyor.

Gidiyor 10 gün tartışması bitmiyor. 

Trabzon için muhalefet olarak bir şans olan Haluk Pekşen’in, daha uygulamalı daha dolu dolu açıklamalarını merakla bekliyoruz. 

İl Başkanı Turgay Güngör ile ilçe başkanında yazılı metinlerden ziyade Pekşen’i örnek alarak şehirde ses getirecek araştırmalara imza atması,  işini yapmayanlara işlerini hatırlatması gerektiği düşüncesindeyim. Trabzon’da muhalefet partisi il başkanı olmanın görev ve sorumlulukları ağırdır. 


MUHARREM USTA KONTROLDEN ÇIKTI ELEŞTİRİLERİ

Trabzonspor ile ilgilide Muharrem Usta’nın yavaş yavaş kontrolden çıktığı yönünde çok sayıda eleştiri alıyorum. Bunların birçoğu da tahmin edeceğiniz üzere muhalif kesimlerden geliyor. 

Fakat bizimde rahatsızlık duyduğumuz meseleler yok değil. Ete süte değmeyecek, kişiler üzerinden polemik yapmaya yönelik hamlelerle uğraştığı kulağımıza geliyor. 

Zaten bir Salih Dursun olayı vardı, nasıl etti, nasıl becerdi de dünya ayağa kalkmışken Trabzon’u, Trabzonspor camiasını sindirdi. Bu olayı, bu katliamı nasıl basite indirgedi çözemedik. Sıradan bir olaymış gibi geçiştirdi. Yeni bu işi tam bir CEO olarak yönetti. 

Usta ekonomik göstergeleri iyi yönetiyor, sosyal medyasını da iyi yönetiyor. Fakat bir şeyler eksik gidiyor. Bunu iyi tespit etmeli. 

Ekonomik olarak eleştirdiği vizyonsuzlukla suçladığı İbrahim Hacıosmanoğlu yönetiminin, sportif başarıda kendisinden nasıl üstün olduğunu analiz ettirmeli. 

Siyasi iradeye olan bağlılığından vazgeçmeli. 

Trabzon duyguları. Ruhu olan bir kenttir. Bunu yüreğinde yaşayanlarla sonuna kadar devam etmesini bilir. Sayın Usta’nın da bunu yüreğinde yaşaması lazım. Tekrar tekrar söyleyeceğim, daha fazla Trabzonlu olması, daha fazla Trabzon’da durması, futbolcularını bir makine değil evlat gibi görmesi, Trabzonspor’u bir şirket gibi değil bir evlat gibi görmesi  gerekir. 

Ulaşılmaz adam olma halinden vazgeçerek., şehrin dinamikleri ile hareket etmesi gerekir. Siyasiler hariç.

Yöneticileri ile sohbetlerimizde söylediklerimizin hepsine katılıyor bir kısmı ve ‘Muharrem beyin tarzı böyle biz ne yapalım’ diyorlar. 

Sayın Usta, sahadaki rezil tabloya rağmen, Trabzonspor kimliğine kazandırmaya çalıştığınız kurumsal yapının farkındayız. Ve bunun için size tüm şehir sonuna kadar destek olmaya hazır. Ama sizde artık tarzınızdan, bazı prensiplerinizden ödün vermeniz gerekiyor. Bir değişim şart. Net bir şekilde saha sonuçlarını etkileyecek hamlelerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz. 50. Yılda Şampiyonluğu biz Süper Lig olarak anladık, dilerim bu konuda hem fikirizdir.