Kayserispor maçında 14 bin bilet satıldı, yani %37 doluluk. Bu rakamlar, Trabzonspor taraftarının takıma sırt çevirdiği anlamına gelmiyor ama şehirde bir yorgunluk ve duygusal soğuma olduğu açık.
Biz kulisleri yokladık, tabloyu derli toplu anlatıyoruz.
Trabzonspor taraftarı, son yıllarda yaşanan temposuzluk ve istikrarsızlık nedeniyle stadyumla arasına mesafe koymuş durumda. “Küs” değil ama heyecanını kaybetmiş.
Artık taraftar “kazanmak” değil, “inanmak” istiyor. Kulislerde en çok duyulan cümle şu:
“Trabzonspor sahada savaşırsa, tribün kendiliğinden dolar.”
Bu anlamda Fatih Tekke dönemi yeni bir başlangıç olarak görülüyor. Kayserispor karşısında sergilenen mücadeleci futbol, tribünleri uzun süre sonra ilk kez heyecanlandırdı. Oyuncuların hırsı, Tekke’nin sakin liderliği “o eski ruh geri dönebilir” yorumlarını beraberinde getirdi.
Bilet fiyatları bazı taraftarlar için yüksek kalıyor. Şehirdeki ekonomik koşullar, özellikle genç taraftarların maçlara gitmesini zorlaştırıyor.
Ayrıca Trabzon artık eskisi gibi “hafta sonu maçıyla yaşayan” bir şehir değil; turizm ağırlıklı yeni ekonomik düzen, futbolun eski etkisini zayıflatmış durumda. Hafta sonları bilindiği üzere turistlerin şehirde yoğun olması haliyle iş yeri sahipleri ve personellerin maça gitmesini de engelliyor.
TFF kararları, VAR hataları ve cezalar da tribünlerin moralini bozmuş.
Taraftarın bir kısmı “adalet duygusu zedelenmeden” futbolun keyif vermediğini düşünüyor.
Bir futbol çevresi temsilcisi diyor ki:
“İnsanlar artık sadece topa değil, sisteme de bakıyor.”
Fatih Tekke ismi şehirde pozitif bir hava yaratmış durumda. Takımın Kayserispor karşısında gösterdiği direnç, tribünlere “yeniden inanç” duygusu verdi.
Görüntü ve sıralama bize gösteriyor ki, bu rüzgar taraftarı da tribüne çekecek gibi. 1-0’lık skorlar alıyor diye eleştirilen takım iki haftada tam 8 gol attı.
Trabzonspor tribünlerindeki boşluk, sadece ekonomik değil, duygusal bir hikâye.
Taraftar artık öfkeyle değil, özlemle izliyor.
Biraz samimiyet, biraz mücadele, biraz umut… Hepsi birleşirse, Papara Park yine 40 bin kişilik koroya dönüşür. Papara Park yeniden dolmak istiyorsa, önce o gönül bağı onarılmalı. Yönetim, camiayla kucaklaşmalı.
Futbolcuların şehirle teması sağlanmalı. Her hareketleri, her sözleri şehir için önemli.
Çünkü Trabzonspor’un büyüklüğü ne sadece kupada, ne de skorda…
O büyüklük, birlik olabilme kudretinde.