Trabzon’da geçirdiği süre boyunca yaşadığı duygulara ve tecrübelerine yer veren Malheiro, "Burada futbol sadece bir oyun değil. Tutku, kültür, kimlik... Trabzon'u yanımda götürüyorum" ifadelerini kullandı.
Pedro Malherio: "Trabzon'a vardığımda neyle karşılaşacağımı bilmiyordum.
Ama o sahanın yanından geçtiğim, stadyumu hissettiğim ve o sesleri duyduğum an... kendimi farklı bir yerde buldum.
Burada futbol sadece bir oyun değil.
Tutku. Kültür. Kimlik.
Bu rozet için yaşayan tüm bir şehrin kalp atışı.
Geçtiğimiz aylar yoğun geçti. Mücadele dolu. Bağlılık dolu.
Ruhla kutlanan zaferler ve amansız çalışmayla üstesinden gelinen yenilgiler.
Ama her an... Oradaydım. Her şeyimi verdim. Senin için.
Tribünlerden gelen tezahüratları,
sokaklardaki gülümsemeleri, adımı söyleyen çocukların gücünü yanımda götürüyorum.
Trabzon'u yanımda götürüyorum. Ve Trabzonspor... içimde her zaman yaşayacak.
Futbol bir veda oyunudur.
Ama sonsuza dek kalan yerler vardır.
Teşekkürler Trabzon. Kalbimdesin.
Her şey için teşekkür ederim.
Trabzon'a geldiğimde ne bekleyeceğimi bilmiyordum.
Ama yapmam gereken tek şey bu sahaya adım atmak, bu stadyumu hissetmek, bu sesleri duymaktı... farklı bir yerde olduğumu anlamak için.
Burada futbol sadece bir oyun değil.
Tutku. Kültür. Kimlik.
Bu amblem için atan tüm bir şehrin kalbi.
Bunlar yoğun aylardı. Mücadele. Adanmışlık.
Ruhla kutlanan zaferler ve sürekli çalışmayla üstesinden gelinerek hissedilen yenilgiler.
Ama her an... Oradaydım. Her şeyimi verdim. Senin için.
Tribünlerden gelen çığlıkları yanımda götürüyorum.
Sokaklardaki gülümsemeleri. Beni adıyla çağıran çocukların gücünü.
Trabzon'u yanımda götürüyorum. Ve Trabzonspor... sonsuza dek benimle kalacak.
Futboldaki hayat hilelerle doludur.
Ama sonsuza dek kalan yerler vardır.
Teşekkürler Trabzon. Kalbimdesin.
Her şey için teşekkür ederim."