Trabzon siyaseti kendi derdinde.
Ak Parti, Ortahisar Belediyesi'nde, belediye binasına bir önceki yönetimin astığı Filistin ile ilgili dev pankartın kaldırılmasını gündem yaptı.
Başkan odasında Cumhurbaşkanının fotoğrafının kaldırılmasını da sert dille eleştirdi.
CHP, Ak Parti'nin bu eleştirilerine aynı sertlikte cevap verdi.
Ve Trabzon'un siyasi gündemi belirlendi.
Ama gerçek ne?
Trabzon'daki İçişleri Bakanlığına bağlı bir çağrı merkezinde çalışan 350 kişinin işsiz kalma tehlikesi var.
İddia o ki, çağrı merkezi kapatılıyor.
Mayıs ayının sonunda 350 kişi işten çıkacak.
Peki, bu söylentilere karşı iktidar partisinin dinamikleri il başkanı, ilçe başkanları veya milletvekilleri ne yapıyor?
Ya da ne yapacak?
Bilen var mı?
İşsizliğin zirvede olduğu Trabzon'da bir anda 350 kişinin işsiz kalmasına CHP il yönetimi, ilçe yönetimleri ve milletvekili ne diyor?
Onların gündeminde de makam odasındaki fotoğraf, belediye binasında asılan Filistin Pankartı var.
Karşılıklı açıklamalar bu iki konu üzerine yapılıyor.
İşsiz kalacak 350 kişi umurlarında mı acaba?
BÖYLE DE OLMAZ Kİ!
İletişim çağında her türlü özel ve tüzel kurumlar ile kişilerin sosyal medya platformları artık en büyük gereksinim.
Kurum ve kişiler, kamuoyu ile ilişkilerinde sosyal medyalarını kullanıyor.
En doğru bilgiyi ve mesajı da bu platformdan veriyor.
Trabzon Ortahisar Belediyesi'nde devir teslim yapıldıktan sonra 15 gün geçti.
Belediyenin resmi internet sitesinde, bir önceki yönetim ile ilgili bilgiler hala sayfada.
Meclis üyeleri önceki meclis üyeleri, başkan yardımcıları önceki yardımcılar, değişiklik sadece başkan ile sınırlı.
Sitede diğer tüm bilgiler bir önceki yönetime ait.
Oysa yeni belediye yönetiminin yaptığı ilk değişiklik siyasi ve sosyal iletişim birimlerinde oldu.
Bu birimdekilerin resmi sitedeki eskiye ait bilgileri değiştirmemiş olması, garip.
Ciddi bir unutkanlık mı diyelim yoksa bayram rehaveti veya sorumlu ekibin işi ciddiye almaması mı?
Ne olursa olsun, burası kurumdur, kurum da devamlılık esastır partiler kişiler değil.
SEÇMEN ANALİZİ BAŞLADI!
Ak Parti'de seçmen analizi başladı.
Genel Merkez yurt genelindeki bütün sandıklarda oy ve dağılımını masaya yatırdı.
Seçmen analizlerine başlandı.
Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ile yerel seçimlerde aynı sandıktaki oy dağılımı incelenmeye alındı.
Bu incelemenin sonuçları il başkanlıklarına da gönderilecek.
AK Parti yeni yol haritasında bilimsel verileri de ön planda tutacak.
Aynı sandıktaki büyükşehir-ilçe-belediye meclisi oyları karşılaştırılacak.
Büyükşehirde AK Parti, ilçede başka parti ise ilçe adayının benimsenip benimsenmediğine bakılacak.
Sandığa gelmeyen seçmen tespit edilecek.
Hangi partinin seçmeninin nerelerde sandığa gelmediği irdelenecek ve detaylı bir rapor hazırlanacak.
Rapor ortaya çıktıktan sonra AK Parti saha çalışmalarında seçmenle gönül köprüleri inşa etmeye dönük politikalara aralıksız devam edecek.
Sadece seçim ve vaat odaklı değil duygusal bağ kuracak şekilde yeni bir iletişim stratejisi uygulanacak.
Seçmen profiline göre işlenecek konular ve verilecek mesajlar özel olarak belirlenecek.
SEÇİMDEN, ŞİMDİ DE...
Trabzon özelinde, seçim anında da şimdi de, Ak Parti'de lider konumunda Büyükşehir Belediye Başkanı A. Metin Genç görünüyor.
Genç ve yakın çalışma ekibi Trabzon'u yakın takibe aldı.
Şehrin problemleri, bu problemleri çözümünde bürokrasinin alması gereken sorumlulukları Genç ve ekibi, gözlemleremi söylentilere ve sorunlara göre gündemini şekillendiriyor.
Teşkilat içi yeniden yapılanma ihtimali üzerine de çalışılıyor.
Partili ilçe belediyelerinin seçim anındaki vaatleri ve çalışmaları büyükşehir ile ortak bir platformda hayata geçirilmesi için planlar yapılıyor.
Önümüzdeki günlerde, Genç ve ekibinin şehri yönlendirmede aktif rol oynayacağını, söyleyebiliriz ki, süreç buna gidiyor.
5 İLÇE MASADA!
Ak Parti'nin Trabzon'da yerel seçimlerde kaybettiği 5 ilçe ile ilgili detay araştırma ve bu araştırmanın sonunda elde edilen veriler çerçevesinde atılacak neşterin ne olacağına dair çalışmalar bu günde itibaren başlıyor.
Öyle ki parti genel merkezinin Trabzon koordinatörlerinin de başarı grafikleri masaya yatırılacak.
Kimsenin istifa etme gibi bir düşüncesi yok, herkes bir üstünü sorumlu tutuyor.
Mesela Arsin'de seçime kadar istifa dilekçesi cebinde gezen ilçe başkanı seçimden sonra sus pus!
İstifa etmesi beklenen herkes ‘Kardeşim Türkiye geneli oy kaybı var sorun bizde değil’ mazeretine sığınıyor.
Peki kazanan ilçeler nasıl kazandı?
Edindiğiniz bilgilere göre;
Önce ilçelerdeki eksiklikler ve sorunlar belirlenecek, bu sorunların çözümü esnasında il yönetiminin eksiklikleri de masaya yatırılarak, kime hangi teşkilata neşter atılacağı aşağı yukarı belli olacak.
Belediye başkan adaylarının belirlenmesinde 4 milletvekillerinin tespitleri önerileri ne derece şehrin konumu ile uyumlu olduğu da bu çalışmalarda ortaya çıkacak.
Siyasi gözlemcilere göre, İstanbul, Ankara, Adana, Bursa gibi illerde il başkanlarının istifası istenecek.
Trabzon'da ise milletvekillerinin raporlarının yanı sıra 5 ilçe verilerinden çıkacak sonuca göre yol haritası belli olacak.
ŞENOL GÜNEŞ TFF'YE Mİ, BEŞİKTAŞ'A MI?
Şenol Güneş'in Beşiktaş'a dönüşü son zamanlarda sıkça konuşulan bir konu.
Güneş'in ismi TFF başkanlığı için de geçiyor, bu da akıllara "Güneş'in gönlü nerede?" sorusunu getiriyor.
Beşiktaş'ta teknik direktörlük yapmak mı, TFF başkanlığına mı soyunmak Güneş için daha cazip?
TFF başkanlığı oldukça zor bir görev.
Ve bayağı siyasallaştı.
Türkiye futbolunda birçok farklı görüş ve çıkar grubu var ve herkesi memnun etmek kolay değil.
Güneş'in bu görevi başarıyla yerine getirebilmesi için hem diplomasi hem de yönetim becerilerine sahip olması gerekiyor.
Beşiktaş'ta teknik direktörlük yapmak ise Güneş'in daha iyi bildiği bir alan.
Daha önce de Beşiktaş'ı çalıştıran Güneş, bu kulüpte önemli başarılara imza atmıştı.
Beşiktaş taraftarının da onu sevmesi ve saygı duyması Güneş'in işini kolaylaştıracaktır.
Peki Güneş ne yapacak?
Bu sorunun cevabını şu an için net olarak bilmiyoruz.
Güneş'in her iki seçeneği de değerlendirdiği ve en iyisine karar vereceği düşünülüyor ama aslında bir cevap Güneş’in niyetini ortaya koyuyor.
Güneş, Beşiktaş’a dönme ihtimali üzerine bakın ne dedi: "Ben Beşiktaş'tan daha iyi olsun diye ayrıldım."
Bu sözün tercümesi sizce ne?
