Herkes Bu Takımı Bağrına Basmalı
Trabzonspor bu sezon kolay bir yol yürümüyor.
En az yedi kafa oyuncusundan yoksun, sakatlıklar ve Afrika Uluslar Kupası gerçeğiyle boğuşan bir takımdan söz ediyoruz. Ancak ne hikmetse en ufak bir aksaklıkta ilk tekme yine bu takıma vuruluyor.
Öyle bir maç oynandı ki akıllara zarar…
Yine baskın taraf Trabzonspor’du. Direkten dönenler, net kaçanlar, sayısız pozisyon… Bu kez top çizgiyi geçmedi. Futbolun doğasında var bu. Hayatın içinde var. Olur, olacaktır da.
Ama ne oluyor?
12 maç sonra yenilen Trabzonspor, maç sonunda yuhalanıyor.
Bunu anlamak gerçekten zor.
Bu takım hiç mi yenilmeyecek? İlk kez mi mağlup oluyor?
Sahadaki hatalar elbette konuşulur, eleştirilir. Kimse eleştiriden muaf değil. Ancak yapılan bu değil. Bu, düpedüz anlamsız bir refleks.
Binbir emekle ligin zirvesine çıkan Trabzonspor, kupa maçının daha ilk ayağında yenildi diye yuhalanıyor.
Bu takım kime ne yaptı?
Bu güzel takım neyin bedelini ödüyor?
Herkes bu takımı bağrına basmalı.
Sinirini kontrol edemeyen, öfkesini tribüne taşıyan varsa bunu farklı yollarla değiştirebilir. Çünkü bu yapılan destek değil, köstek.
Bakın, Pina gibi direkt oynayan bir futbolcu bile ancak Zubkov oyuna girdikten sonra maçı domine edebiliyor.
Varın Arif’i siz düşünün.
Önünde neredeyse sıfır verimle oynayan bir kanat oyuncusu varken, beki yuhalamak; futbolu sadece sonuçtan ibaret görmek ve bu oyunun içinde kendini hiç geliştirmek istememek demektir.
Bir de işin teknik adam boyutu var.
Hocaya takımı toparlamaya çalıştıkça bir yerden havayı kaçırıyorsunuz. Bu atmosfer, sahadaki iyi oyuncuyu bile etkiler. “Yarın aynısı benim başıma gelir mi?” diye düşündürür.
Tribün dediğin yer, zor zamanda ayakta tutar.
Yuhalamak kolaydır.
Ama bu şehir, kolaycı reflekslerle değil; aklıyla ve sabrıyla büyümüştür.
Nwakaeme Piyangosu!
Trabzonspor’da Tony Nwakaeme için günlerdir geri sayım yapılıyordu. Takvimde kırmızıyla işaretlenen tarih 5 Ocak’tı. Çünkü transfer tescil dönemi o gün açılıyor, Nwakaeme ancak o tarihten sonra resmî olarak sahaya çıkabiliyordu.
Ancak işin ince detayı burada ortaya çıkıyordu.
5 Ocak’ta Trabzonspor’un Galatasaray ile oynayacağı Süper Kupa maçı vardı. Daha da önemlisi, bu maç için kulüpler 4 Ocak’ta oyuncu listelerini TFF’ye teslim etmek zorundaydı. Yani Nwakaeme, tarihsel bir ironinin kurbanı oluyordu. Takımdaydı ama kâğıt üzerinde yoktu. Sahadaydı ama oynayamıyordu.
Tam bu noktada devreye TFF girdi.
Ve ortaya kelimenin tam anlamıyla bir “piyango” çıktı.
Türkiye Futbol Federasyonu, transfer tescil tarihini 5 Ocak’tan 2 Ocak’a çektiğini açıkladı. Birkaç günlük bu takvim değişikliği, Trabzonspor’un kaderinde ciddi bir kapıyı araladı. Nwakaeme’nin önü açıldı. Oynamasının önünde artık hiçbir engel kalmadı.
Bu karar, yalnızca bir tarih düzenlemesi değil; Trabzonspor adına sezonun kritik kırılma anlarından biri oldu. Olaigbe’nin formsuzluğu sonrası gözler zaten fellik fellik Nwakaeme’yi arıyordu.
Topu ayağına aldığında oyunu yavaşlatıp kontrol edebilen, kilidi açabilen, takımın nefes almasını sağlayan bir isimden söz ediyoruz. Trabzonspor’un hücum aklında eksik olan tam da buydu.
Nwakaeme’nin durumu, bir süredir aslında sahaya hazır olduğunun da göstergesiydi. Sakatlığını atlattığı günden bu yana takımla birlikte deplasmanlara gidiyor, maç öncelerinde soyunma odasında konuşmalar yapıyor, oyunun içinde olmasa bile takımın ruhunda yer alıyordu.
Bazen sezonlar, büyük transferlerle değil; birkaç günlük takvim değişiklikleriyle yön değiştirir.
Trabzonspor için Nwakaeme meselesi tam olarak budur.
Bu bir şans mı?
Evet.
Ama bu şansı değerlendirecek olan yine saha içidir.
Ve Trabzonspor, uzun bir aradan sonra sahada yeniden “Tony” diye bağırabilecek olmanın eşiğindedir.
CHP’den İl Başkanlarına Ziyaret
CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak’ın önümüzdeki günlerde kentteki siyasi partilerin il başkanlarını ziyaret etmeye hazırlanması, siyasetin kulislerini şimdiden hareketlendirdi.
Ziyaretlerin gerekçesi ise çok da gizli değil.
CHP cephesi, son dönemde partiye yönelik olduğu ifade edilen baskılar, belediye başkanlarının tutuklanması ve yargının siyasallaştığı yönündeki eleştiriler üzerinden Trabzon’da “ortak hassasiyet” gösteren siyasi partilerle görüş alışverişi yapmayı ve mümkün olan alanlarda birlikte hareket etmeyi hedefliyor.
Burada bir parantez açmakta fayda var. Bu ziyaret trafiği kapsamında Cumhur İttifakı partilerinin yer alması beklenmiyor. Zira Cumhur İttifakı’nın Trabzon’daki bileşenleri AK Parti ve MHP’den oluşuyor ve CHP’nin bu süreçteki yaklaşımı daha çok muhalefet hattına hitap ediyor.
Başkan Mustafa Bak da ziyaretlerin çerçevesini net ifadelerle ortaya koyuyor. Bak, bugün gelinen noktada yaşananlara tepki gösteren, haksızlıklara karşı ortak bir duruş sergileyen tüm siyasi partilerle bir araya gelmeye hazır olduklarını ifade ediyor.
Amaçlarının, özellikle hukuksal zeminde Türkiye’de yaşandığını savundukları “siyasallaşmış yargı” sorununa dikkat çekmek ve ülkenin normal işleyişine dönmesi için kurumların tarafsız biçimde görevlerini yapabilmesini sağlamak olduğunu vurguluyor.
Özetle CHP Trabzon İl Başkanlığı, bu sürece destek veren hangi siyasi parti varsa kapısını çalmaya hazırlanıyor.
Trabzon’da siyasetin önümüzdeki günlerde daha fazla temas, daha fazla mesaj ve daha fazla kulisle şekilleneceği şimdiden görülüyor.
Trabzon’a Kendini Gösterme Şansı
AK Parti Genel Merkez Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı tarafından düzenlenen “Dijital Gençler, Teknolojik Şehirler – Net Konuşalım” söyleşisi geçtiğimiz ay Samsun’da gerçekleştirildi.
Programa Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank ile AK Parti Genel Merkez Başkan Yardımcısı Meryem Sürmen katılmıştı.
Edinilen bilgilere göre Samsun’daki programın ardından programın ikinci ayağının Trabzon’da gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.
27-29 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek olan programa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da katılacak. Programda ev sahibi olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri ve Meryem Sürmen de hazır bulunacak.
Trabzon’da adeta bir gövde gösterisi yapılacak. Bu nedenle AK Parti İl Gençlik Kolları da şimdiden çalışmalarına başladı. Bakan Bayraktar’a Trabzon’da görkemli bir karşılama yapılması planlanıyor.
Kimse Kalkışamaz…
Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve İl Millî Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle hayata geçirilen Çilekli Düşler Köyü Yaşam Merkezi’nin açılışı dün büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.
Ancak açılışa damga vuran sözler, İl Millî Eğitim Müdürü Hasan Uygun’dan geldi.
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın, kendi mezun olduğu Yeşilbük Köyü İlkokulu’nu yeniden eğitime açmak için harekete geçmesine değinen Uygun, isim vermeden konuştu. Ancak herkes, hitap edilen kişinin Başkan Kaya olduğunu anladı.
Yeşilbük’te köy halkı ile bir araya gelerek okulda temizlik çalışması yapan Başkan Kaya, Ortahisar sınırları içindeki tüm köy okullarının hizmete açılması için çağrıda bulunmuştu.
Gerçekleştirilen açılışta açıklamalarda bulunan Uygun ise, “Okul açılacaksa da kapatılacaksa da bu Millî Eğitim Bakanlığının yetkisindedir. Kimse kendi başına böyle bir işe kalkışamaz.” ifadelerini kullandı.
Büyükşehrin Otobüsleri Nereden Geldi?
Trabzonspor, dün Alanyaspor ile Ziraat Türkiye Kupası maçında karşı karşıya geldi. Hafta içi ve geç saatlerde olmasına rağmen çok sayıda taraftar maça akın etti.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi ise bu maçta farklı bir organizasyona imza atarak alkış aldı.
Neden derseniz; Trabzon Büyükşehir Belediyesi, eski taraftar taşıma uygulamasının yanı sıra bu kez 18 ilçenin merkezinden Akyazı Stadyumu’na otobüsler kaldırdı.
Bu organizasyon, hem taraftarların Akyazı’ya rahatlıkla ulaşmasını sağladı hem de ilçelerden bölgeye gelecek olan özel araç trafiğini büyük ölçüde ortadan kaldırdı.
18 ilçeden gerçekleştirilen taşıma operasyonunda herhangi bir aksaklık yaşanmadı. Yaklaşık 7 bin 500 taraftar, otobüslerle stadyuma ulaşıp maç sonrası yine aynı şekilde ilçelerine döndü.
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ekibinin bu hamlesi, özellikle ilçelerde beğeni topladı.
Trafik sorununun yoğun biçimde konuşulduğu bu dönemde, maç günlerinde özel araç sayısını azaltmaya yönelik bu tür uygulamaların oldukça önemli olduğu bir kez daha görüldü.
