Politik Güğüm

Politik Güğüm - 22 Aralık 2025

Trabzon'un ve Trabzonspor'un gündeminde yaşananları sizler için derledik.

PAYLAŞIMI KALDIRDI AMA…

Trabzon'da Ganita-Pazarkapı arasında inşa edilen Karadeniz’in ilk ekolojik üst geçidinde çalışmalar tamamlanmak üzere. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in geçtiğimiz günlerde paylaştığı video da adeta çok sayıda paylaşılarak gündem oldu.

Ortahisar Belediye Başkan Yardımcısı Cüneyit Zorlu ise tepki gösteren isimler arasında yer aldı…
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla “Pazarkapı–Ganita üst geçidi ‘ekolojik köprü’ değildir. Yanlış anlaşılmak istemem yapılan üst geçit estetik olarak iyi ve şehrimize yakışan bir yapı olmuştur. Fakat üzerine birkaç tane ağaç ve biraz çimen, çiçek koyarak ekolojik köprü olamayacağının bilinmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

Hatta örnek teşkil etmesi bakımından 4-5 tane de ekolojik köprü örneğini burada paylaşmıştı. Ancak dün kontrol ettiğimizde Zorlu’nun bu paylaşımı arşive kaldırdığını gördük. Biz de sebebini merak ettik. Öğrendiğimize göre paylaşımın altına gelen yorumları tek tek takip ediyor Zorlu…

Bu sebeple yorumların tamamını takip edebilmek için paylaşımını sadece arkadaşlarını göreceği şekilde sınırlandırmış. Hatta Zorlu, “Bu ara paylaşımlarıma AKP’li troller yoğun bir saldırı düzenliyor. İsimlerine resimlerine bakıyorum hiçbirisini tanımıyorum hatta resimleri yok, paylaşımları yok… Bu nedenle de arşive almıştım ama yeniden herkesin göreceği şekilde açacağım” ifadelerine yer verdi.

TRABZON O GEMİYİ MERAK ETTİ…

Trabzon ile Rusya'nın Soçi şehri arasında 14 yıl aradan sonra yeniden organize edilen feribot seferlerinin ilki Trabzon Limanı'ndan "Seabridge" adlı gemiyle başlamıştı.

18'i Rus, 2'si Türk toplam 20 yolcunun bulunduğu gemi, 5 Kasım'da Trabzon'dan çıkarak yaklaşık 12 saatlik yolculuğun ardından Soçi Limanı'na ulaşmıştı.

Ancak Rus liman yönetiminin engeline takılarak, yetkililer geminin limana yanaşmasına izin vermemişti. Uluslararası sularda yolculuk yapan Astoria Grande gemisi ise yeniden Trabzon Limanına demir atınca mütekabiliyet esaslarının unutulduğu sanıldı. Ancak mütekabiliyet esasları Kasım ayının sonunda İstanbul’da kullanılmıştı.

Palau bayrağı taşıyan Rus kruvaziyer gemisi Astoria Grande, İstanbul Limanı’na yanaşma izni alamamasının ardından boğaz üzerinden Soçi’ye doğru yola çıkmıştı. Ancak Trabzon’dan Soçi’ye kalkan gemi nasıl alınmadıysa Trabzonluların isteği de Astoria Grande’nin de Trabzon’a alınmaması yönündeydi. Tabi asıl istek şüphesiz ki iki ülkenin de arasındaki bu sorun çözülmesi ve karşılıklı turizmin yaşanması…

Bu manada Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erkut Çelebi’nin de yoğun gayretleri sürülüyor, dileriz bu gayretler bir sonuç verir.

HAKKINI TESLİM EDELİM…

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Yönetim Kurulu Seçimleri dün gerçekleştirildi. Karadeniz Bölgesi adayı olarak seçimlere katılan Trabzonlu hemşehrimiz Metin İnan büyük bir farkla seçimi kazandı ve yönetim kurulu üyeliğine hak kazandı.

Daha önce TGA’da yer alan Trabzonlu isim ise Bolu’da yanan otelin sahiplerindendi. Ancak Trabzon veya Karadeniz özelinde bir çalışmaya imza atabilmiş değildi. Burada Karadeniz bölgesini temsilen Trabzonlu bir ismin seçilmiş olmasında en çok emeği geçenlerden başta gelen isim TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu…

Çünkü seçimlerden önce Trabzon’da 3 aday vardı ve konu kendisine iletildiğinden sorumluluk aldı. Trabzon’da ön seçim yapılmasını istedi. Önseçimde kimseden taraf olmadı ama ‘Önseçim sonrası küslük olmayacak’ şartı koşarak herkesi birlikteliğe davet etti. Turizmciler bu sahiplenmeyi gördü ve dün Trabzon adına güzel bir başarı sağlanmasına vesile oldular.

Bir diğer büyük destek de Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’ten geldi. Genç’te sosyal medyasından seçim öncesi birlik çağrısı yaptı ve İnan’a destek isteyip başarı diledi. Demek isteyince Trabzon lobisi istediğini almayı biliyor…. Trabzon’da turizmcilerle de sıkça bir araya geliyor. Trabzon bu sayede önümüzdeki yıllarda turizm anlamında büyük gelişmelere gebedir.

TRABZON’DA ESNAFIN BİRİNCİ GÜNDEMİ!

Trabzon’da bu aralar esnaf cephesinde konuşulan konu sayısı fazla değil. Hatta neredeyse iki başlık var: Bağlı bulunulan odalarda yapılacak seçimleri ve Asgari Ücret…

Ocak ayında gerçekleştirilecek Esnaf ve Sanatkâr Odaları seçimleri, şehirdeki tüm esnaf kesimini yakından ilgilendiriyor. Çünkü sandıktan ya yeni isimler çıkacak ya da mevcut başkanlar görevlerine devam edecek.

Bu da önümüzdeki dönemde odaların nasıl yönetileceğini, esnafın hangi anlayışla temsil edileceğini doğrudan etkileyecek. Hal böyle olunca kulisler de boş durmuyor. Oda çevrelerinde görüşmeler sıklaşmış durumda. Kim aday olacak, kim devam edecek, kim geri çekilecek soruları esnaf arasında sıkça konuşuluyor. Olası senaryolar, kulaktan kulağa dolaşıyor.

Özetle Trabzon esnafının bugünlerdeki gündemini sıralayacak olursak; birinci sırada asgari ücrete yapılacak zam, hemen ardından ise bağlı oldukları odanın yeni başkanının kim olacağı geliyor.
2026 Ocak ayında yapılacak seçimlerle birlikte bu belirsizlikler de sona erecek. Ancak şimdiden görünen o ki, bazı odalarda seçimler oldukça yüksek tansiyonda geçecek, bazı odalarda ise sessiz sedasız sandık kurulacak. Trabzon esnafı açısından hareketli bir seçim süreci kapıda.

ANKARA’DA TRABZONSPOR TOPLANTISI

Trabzon’dan Ankara’ya bu kez sıradan bir deplasman yolculuğu yapılmadı. Adeta küçük bir göç yaşandı. Ligin son haftasında Trabzonspor, Ankara’da Gençlerbirliği ile karşı karşıya gelecek. Maç takvimde bir karşılaşma gibi duruyor olabilir ama Trabzon cephesinde işin rengi bambaşka.

Otobüsler doldu, uçaklar arka arkaya kalktı. Bordo-mavili taraftar, “son maç” demeden yola düştü. Bugün Ankara’da ciddi bir Trabzonspor kalabalığı olacak. Bu kalabalık sadece tribünde değil… Havalimanında, otelin önünde, sokakta. Destek daha maç başlamadan başladı. Bu kez sadece taraftar değil, yönetim de Ankara’da güçlü. Başkan yardımcılarından Serkan Kılıç, başkentte yönetimi ağırlayan isim oldu. Ankara buluşması, bir deplasman yemeğinden çok daha fazlasını ifade ediyor.

Masada ne var? Devre arası transfer gündemi…

Kulübün ekonomik durumu…

Basketbol ve kadın futbolunda yakalanan ivme…

Ve elbette “buradan sonra ne yapılabilir?” sorusu.

Sahada oynanacak 90 dakikalık maçtan bağımsız olarak, kulübün yakın geleceğine dair başlıklar Ankara’da bir bir ele alındı. Trabzonspor son dönemde sadece futbolda değil; basketbol ve kadın futbolunda da dikkat çeken sonuçlar alıyor. Ancak bu başarıların sürdürülebilir olması için işin saha dışı ayağının da güçlü olması gerektiği artık herkesin malumu. Ankara’daki bu tablo şunu gösteriyor:

Trabzonspor yalnızca bir maça değil, bir döneme hazırlanıyor.

GURUR VAR AMA DESTEK YOK!

Bazı maçlar vardır, skordan önce hikâyesi yazılır. Daha top santra noktasına konmadan, tribünlerdeki ses, kulübede yüzlere yansıyan ifade, sahadaki bakışlar sonucu ele verir. Trabzon’da oynanan bu karşılaşma da öyleydi. Bu maç, sadece 90 dakikalık bir mücadele değil; iki farklı anlayışın, iki farklı yolun karşı karşıya gelişiydi. Bir tarafta bütçesiyle, kadro değeriyle, iddiasıyla zirveyi isteyen Galatasaray… Diğer tarafta ise elindekini büyütmeye çalışan, sahaya karakter koyan Trabzonspor. 12 haftalık periyotta Galatasaray 33 puanla gelmişti Trabzon’a.

Ev sahibi Trabzonspor ise 30 puandaydı. Kağıt üzerinde favori belliydi ama futbolda hikâyeyi kağıtlar değil, sahadaki ruh yazar. İlk yarıda oyunu kontrol eden taraf Galatasaray’dı. Top onlardaydı, pozisyonlar da… Ancak gol gelmedi. Çünkü bazen fazla özgüven, bitiriciliği törpüler. İstanbul ekibi, Gamze’nin şahane performansıyla şaştı kaldı. İkinci yarı başladığında ise sahada bambaşka bir tablo vardı. Tribünler oyuna girdi, Trabzonspor vites yükseltti. Bordo-mavililer, taraftar desteğini arkasına alarak Galatasaray kalesini adım adım kuşattı. Derken dakika 73… Natalia Oleszkiewicz’in ayağından çıkan gol, sadece skoru değil, maçın ruhunu da değiştirdi. Kalan dakikalarda başka gol çıkmadı.

Trabzonspor sahadan 1-0 galip ayrıldı. Bu galibiyetle puanlar eşitlendi ama asıl kazanım puan tablosunda değil, özgüvendeydi. Bordo-mavili kadınlar, şampiyonluk yolunda “biz de buradayız” dedi.

Sahada kaleci Gamze Yaman’ın performansı ayrı bir parantezi hak ediyor. Mücadelesi, oyunu okuması ve temposu bu galibiyetin görünmeyen yapı taşlarından biriydi. Teknik direktör Bahar Özgüvenç ise geldiği günden bu yana sessiz ama güçlü bir iz bırakıyor. Kadroyu kendisi kurmamış olmasına rağmen, takımın kontrolünü eline almış durumda. Sahaya yansıyan birliktelik, rastlantı değil.

Aslında bu hikâye sadece futbolla sınırlı değil. Trabzonspor, bir gün önce basketbolda Fenerbahçe’yi mağlup etti. Bir gün sonra ise kendisinden yaklaşık üç kat daha maliyetli Galatasaray’ı sahadan sildi.
Bu tablo bize net bir şey söylüyor: Bütçe büyük olabilir ama ruh yoksa kazanmak zor. Trabzonspor, spor şehri olma yolunda güçlü bir adım daha attı. Ancak altı çizilmesi gereken bir gerçek var. Ne kadın futbol takımının ne de basketbol takımının hâlâ bir sponsoru bulunuyor. Başarı var. Emek var. Mücadele var. Destek ise hâlâ beklemede.

FUAT SAKA VE TRABZONSPOR

Trabzon’un yetiştirdiği en önemli sanatçılardan biri olan Fuat Saka, geçtiğimiz günlerde Altuğ Küçük’ün hazırlayıp sunduğu Küçük Sohbetler programında hayatına, Trabzon’a ve futbola dair samimi açıklamalarda bulundu.

Trabzon’da doğup büyüyen, gençlik yıllarında İstanbul’a giden Fuat Saka, daha sonra Datça’ya yerleşme hikâyesini ilk kez bu kadar içten anlattı. Datça’yı seçme nedeninin, Trabzon’un denizini ve sahil kıyılarını kendisine hatırlatması olduğunu belirten sanatçı, “Eşime, gel burada bir yer kiralayalım dedim. Denizi bana çocukluğumu hatırlattı” sözleriyle memleket özlemini dile getirdi.

Doğup büyüdüğü Sotka Mahallesi ve Yalı Mahallesi’ni hiçbir zaman unutmadığını vurgulayan Saka, bestelerinin ve şarkılarının temelinde bu mahallelerin olduğunu söyledi. Mütevazı kişiliğiyle bilinen sanatçının, sık sık Trabzon’a geldiği ve sade bir şekilde memleketinde vakit geçirdiği de sohbet sırasında öne çıkan başlıklardan biri oldu.

68 kuşağının zor yıllarını çocuk yaşta yaşayan Fuat Saka, Sotka'daki evlerinde her akşam sazlı ve müzikli sofralarda büyüdüğünü anlattı. Babası ve kardeşlerinin futbolcu olmasına rağmen, kendisinin okuması için futboldan özellikle uzak tutulduğunu da paylaştı. Ailesinin, takım yöneticilerinden “onu oynatmayın” ricasında bulunduğunu çok sonradan öğrendiğini ifade eden Saka, bu tercihin hayatının yönünü belirlediğini söyledi.

Eski Trabzon’a duyduğu özlemi dile getiren sanatçı, “Biz Sotka'da herkesle birlikte denize girerdik, yüzmeyi orada öğrenirdik. Şimdi neyi özleyeyim?” sözleriyle kentin değişimine dikkat çekti. Futbol üzerinden de önemli değerlendirmelerde bulunan Saka, Trabzonspor’un geçmişte yerli oyuncularla elde ettiği büyük başarılara vurgu yaparken, günümüzde yabancı futbolcu sayısının artmasını ve yüksek transfer ücretlerini eleştirdi. Futbolun artık bir ticaret düzenine dönüştüğünü belirterek “Eski futbol kalmadı” ifadelerini kullandı.

“Trabzonspor’dan önce Trabzon daha büyüktür” sözleriyle şehrin tarihsel ve kültürel gücünü hatırlatan Fuat Saka, Bordo-Mavili kulübün bir dönem İstanbul takımlarına karşı Anadolu’nun onuru olduğunu da vurguladı.

Bu samimi ve derin sohbet, Fuat Saka’nın Trabzon için ne denli önemli ve eşsiz bir değer olduğunu bir kez daha ortaya koyarken, izleyicilerden de büyük ilgi gördü.

Programı izlemek için tıklayın…

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }