MARAŞ CADDESİ VE MUHALEFET

İktidar partisinin Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nin 20 yıllık Trabzon’daki yerel iktidarında, elbette yaptıkları var yapamadıkları da..

Son dönem büyükşehir belediye yönetiminin şehre dokunuşları, Trabzon muhalefetinde muhalif duruş ile değerlendiriliyor.

Maraş caddesinin yeniden dizaynında ve yayalaştırılmasında, özellikle CHP’nin il ve ilçe yöneticilerince, belediye meclis üyelerince İyi Parti’nin de benzer unvanlarındaki isimlerce, sokağın açılışına getirdikleri muhalif duruş, çok ama çok ilginç.

Muhalif kanat, Trabzon’a sanki istihdam sağlandığı gibi sokak açılışı yapılmasını eleştirmesi belli haklıdır ama her iyi hizmete eksiklikleri ile destek vermek çıkmak da bir şehir hassasiyetidir diyoruz.

Maraş caddesine muhalefetin getirdiği eleştirinin başında caddenin açılış töreninde aşırıya kaçılması geliyor.

Bu kadar abartı olmamalıydı deniyor.

Oysa Volkan Canalioğlu’nun döneminde Uzun Sokak’ın trafiğe kapatılması ile ilgili açılış töreni de zamanın ruhuna uygun olarak yapıldığını biliyoruz.

Şehrin merkezine doğal gaz gelmesi ile ilgili ilk kazmayı da gazetecilerin huzurunda başkan Canalioğlu vurmuştu..

Maraş’ın hizmete açılması ile ilgili olarak düzenlenen tören, yerinde ve güzel olmuştur.

Muhalefet bu açılış üzerinden muhalefetini yapmamalı..

Caddede varsa gördüğü eksisi, öneri ve maliyeti ile ilgili şeffaflık isteyebilir.

OF’UN İL OLMA TALEBİ VE BİR İLGİNÇ SES…

Birkaç günden bu yana Of’un il olma talebi ile ilgili ilçede gelişen gündem ülkeye de sıçradı.

Şehir dışından hatta yurt dışından hatta okyanus ötesinden bir çok okurumuz Of’un il olma talebine bakış açısını bizimle paylaşıyor.

Bu tartışmanın ne ülkeye ne Trabzon’a ne de Of’a bir yarar getirmeyeceğine inananlarda var.

Bu isimlerden biri de Valilik Özel Kalem Müdürü Sami Ayan…

Ayan Çayrakalı’dır.

İlçenin her sorunu ile ilgilenen, ilçenin tanıtımı için canla başla çalışan bir isimdir.

Yani deyim yerindeyse, has bir Çaykaralıdır..

Bakın Ayan, Of’un il olması ile ilgili taleplere ve gündeme nasıl bir yaklaşım gösteriyor.

“İl olmak… İl olmayı hak etmeyen iller olduğu gibi il olmayı fazlasıyla hak eden ilçelerimiz de var. Aslında önce bu konunun dengelenmesi gerekir. Trabzon’un ilçeleri açısından ne şimdi ne de gelecekte böyle bir talep olacağını sanmıyor ve ummuyorum. Zira Trabzon’un ilçesi olmak şerefi, il olmaktan ziyade bir şeydir…”

YALÇIN ORHAN’IN DİKKATİNE!

Dün, TFF’nin bir önceki yönetim kurulu üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu’nun gazeteciler ile sohbet toplantısında 61saat olarak bizde vardık.

Spor Müdürümüz Hasan Tüncel ile stajyer Barış Ayyıldız ve yayın danışmanızı Ali Savaş toplantıda bulundu.

Hacıkerimoğlu’nun yazılmamak kaydığı ile dost sohbetinde TFF içinde dönen dolapları tüylerimiz diken olurcasına bilgilendirdi.

Yazılmamak kaydığı ile öğrendiğimiz bilgiler hakikatten, TFF’de çok ilginç kirli çetelerin olduğunu örnekler verdiği için bizde inandık.

Bu toplantıda, Mustafa Haçıkerimoğlu’nun TFF yönetiminde olduğu sürece, arı kovanını çomak soktuğunu daha iyi anladık.

Yayın danışmanımız Ali Savaş, toplantıda Hacıkerimoğlu’na şu soruyu sordu:

TFF’de bizzat içinde olduğunuz dönemde bu çeteleşmenin Türk futbolunu nasıl yönlendirdiğini nasıl düzenin nasıl işlediğini, TFF’nin Trabzonspor kontenjanından yeni yönetimine giren Yalçın Orhan’a bütün detayları ile anlatır mısınız?

Bu sorula Hacıkerimoğlu anında şöyle cevap verdi..

“Bana böyle bir talep gelirse hemen anında seve seve..”

Şimdi futbol deyimi ile top Yalçın Orhan’da.

Yalçın Orhan kimdir, ne iş yapar?

Hacıkerimoğlu ile bir araya gelmeli, çok alışık olmadığı TFF yönetim şeklini öğrenmeli.

Kapı arkası diplomasisinde neler olduğunu yaşayan birinden hem de hiç sansürsüz anlatacak isimden öğrenmeli.

Hacıkerimoğlu hazır.

ZORLUOĞLU'NU ZORA SOKANLAR

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı büyük şehirde taktirlik projelere imza atarken ekibinde görevli bazı isimlerin başkanı sabote edercesine  sırf para uğruna başkanı yanlış yönlendirip yasal olmayan işlere işletmeleri ve belediyenin adını bulaştırması gerçekten can sıkıcı bir durum.

Özel şirketlerdeki bu yöneticiler mesai günlerinde belediyenin araçlarıyla gezerken yanlarında şehir dışından gelen  sert mizaçlı insanlarla yiyip içip kalkıp şehrin esnafı bir şey istediğinde onunla alay edercesine konuşup, işletmelerdeki yasal olmayan işlerde de Başkan Zorluoğlu'nu zora sokacak pozisyonlar yaratıyorlar.

Resim

Başkan Zorluoğlu uyarılar üzerine hemen müdahale ediyor etmesine ama bile bile başkanı zor duruma düşüren bu insanların ısrarla aynı işleri tekrar tekrar yapmaları 'Acaba Zorluoğlu'nun kuyusunu mu kazıyorlar, bilerek mi yapıyorlar, başkanı sabote mi ediyorlar' görüşlerini de beraberinde getiriyor.

Dileriz bu işletmelerin veya şirketlerin başındaki isimler kirli iş ve ilişkilere bulaşıp belediyenin kurumlarında yasam olmayan işler çevirirken Başkan Zorluoğlu'nun da  başını belaya koymazlar.  

Öte yandan Ak Parti'nin il yönetimindeki bazı isimler dahil yetkili birçok ismin de bu işlerden rahatsız olmasına rağmen sessiz kalmayı tercih ettiği sadece dedikodu olarak konuşulduğu ileri sürülüyor.

NİYE SESSİZ SEDASIZ!

Önceki gün bize ilginç bir bilgi geldi.

Trabzonspor’un başkanlık odasındaki son şampiyonluğun kupası belli ölçülerde bazı kurumlara açıldı.

Özellikle gazeteler ile internet siteleri çalışanları toplu halde kupayı gördü, kaldırdı ve omuzladı.

Bu arada bireysel olarak da kupayı görmek isteyenlere bu fırsat verildi.

İşte kupanın böyle ziyarete açık olduğu günlerde, kupanın başına bir olay geldiği iddia edildi.

Kupa düştü ve zarar gördü. Bunu hemen araştırdık, böyle bir şeyin yaşanmadığını öğrendik.

Kupa uzun zaman tesislerde başkanın odasında tutuldu.

Müzeye Maraş Caddesi’ndeki çalışmalar bittiğinde gidecekti ve öyle oldu.

Ancak kupa müzeye sessiz sedasız getirildi.

Oysa, müzenin önünde belli çapta bir törenle kupa yerine konulabilirdi.

Bunu Trabzonspor istemedi. Neden? Tam açıklaması yapılmadı.

Kupanın sessiz sedasız müzeye konulmasındaki yönetimsel mantık tam anlaşılamadı..

Trabzonspor kurumsal iletişim işini bir özel ajansa verdi.

Acaba bu ajans mı kupanın törenle müzeye konulmasını istememiş olabilir.

Zira, ajans çok profesyonel(!) olduğundan Trabzon hassasiyetini geri kalmış bir düşünce sayabilir mi diye de düşünmeden edemiyoruz.

NİHAYET EVİNE DÖNDÜ

Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Başkanı Trabzonlu hemşerimiz KTÜ’de Prof Dr Gürsel Çolakoğlu’dur.

Çolakoğlu Trabzon’da ikamet eder. Aynı zamanda da iyi bir denizci amatör balıkçıdır da..

Hocamızın teknesi marinada demirlidir.

Federasyonun ülke genelindeki bütün yarışmalarına katılan, milli takımlarla ülke dışına çıkan.

Ülke içinde çeşitli toplantılara başkanlık yapan Çolakoğlu, uzun zaman Trabzon’dan uzak kaldı.

Teknesi de öksüz.. Federasyon çalışmalarını aksaksız yürüten hocamız, federasyona da çeki düzen verdi.

Hocamız uzun zaman sonra Trabzon’a geldi. Ailesi ile hasret giderdi en önemlisi teknesine kavuştu.

Marinaya indi, balık avına çıktı, tuttuğu balıkları ile eşine dostuna sürpriz yaptı.

Hocamız marina ve teknesini öyle özlemiş ki, sosyal medyasında bu fotoğrafı “ Nihayet Trabzon.. Ve huzur” diye paylaştı.