İKİ MUHALİF YAZAR, BAYRAKTAR VE TRABZON
Selçuk Bayraktar… İHA’lar ile SİHA’ların fikir babası.
Teknolojik atılımları ile savunma sanayinde ülkenin göz bebeği bir isim.
Geçenlerde, Beyoğlu sohbetleri yeni yüz yıl buluşmaları adlı programa konuşmacı olarak katıldı.
Buluşmada muhalif yazarlarda vardı. Selçuk Bayraktar kendini, hedeflerini ve çalışmalarını anlattı.
Soru kısmına gelince elbette, hemen siyasi ağırlıklı sorular geldi.
Bayraktar’a, ‘Siyasete girecek misiniz?’ soruları bir üst perdeden de sorularak ‘Cumhurbaşkanı adaylığını düşünüyor musunuz?’ da dendi.
Bayraktar siyasete hele Cumhurbaşkanı adaylığına çok soğuk baktığını söyledi.
Ancak, iki muhalif yazar, Murat Sabuncu ve Özlem Gürses, toplantı sonrası kaleme aldığı yazılarda, Selçuk Bayraktar’ın siyasete girebileceği tahminlerinde bulundu.
Sabuncu yazısının bir bölümünde şunu yazdı:
“Selçuk Bayraktar önümüzdeki günlerde istemediğini söylese de kendisini siyasetin içinde bulabilir. Ben toplantıda öyle bir hava aldım. Göreceğiz…”
Benzer tahmini Özlem Gürses de yaptı.
Toplantıya katılan diğer gazeteciler Halk TV’den İsmail Küçükkaya, Karar Gazetesi’nden Yusuf Ziya Cömert HaberTürk'ten Nagehan Alçı ile Mehmet Akif Ersoy da toplantı ile ilgili izlenimlerini kaleme aldıkları yazılarında benzer öngörülerde bulunarak Bayraktar’ın siyasete girebileceğini dile getirdiler.
Bayraktar siyasete, milletvekili adayı olarak girer mi? Girer..
Ve girdiğinde de Trabzon olur. Trabzon Ak Parti’de de ilk sırayı alır.
O ZİRVE BUGÜN OLABİLİR!
Duyumlarımıza göre, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ile Teknik Direktör Abdullah Avcı arasında bir zirve gerçekleşeceği iddiaları gerçeği yansıtmıyor.
Kulüp şu sıralar Avcı'yı gireceği yoğun maç trafiği öncesi zorlamak istemiyor
Lig, kupa ve Avruıpa'da yoluna devam etmeyi planlayan Trabzonspor'da Avcı'nın yeniden dönüş sağlayacağına inanılıyor.
Kulüp kaynakları, hocanın gitmesine dair bir gündemlerinin olmadığnıı ifade ediyor.
KUVVETLİ’NİN MESAJI KİME?
İYİ Parti Trabzon İl Kongresi’nde bir önceki dönem il başkanı Azmi Kuvvetli, il başkanı olarak kürsüde yaptığı konuşması ile parti kulislerini adeta salladı durdu. Sert tahliller yaptı.
Seçilecek il başkanlarına öğütler verirken kendi çektiği güçlükler üzerinden mesajını verdi.
Görünen o ki, İYİ Parti Trabzon’da çok huzurlu değil. Kuvvetli, ağababalarına hakkını helal etmediğini söyledi.
Kongreye partinin üst düzey yöneticilerinden beklenen katılım olmadı.
Koray Aydın’ın kongreye gelmemesi başlı başına dikkat çekici.
Trabzon’da birinci parti olmaya aday bir partinin genel başkanı da kongreye gelmeliydi, Akşener de gelmedi.
Acaba, parti içindeki çekişmeler çok mu can sıkıcı…
Trabzon’un her kesimi tarafından sevilen milletvekili Hüseyin Örs’e karşı partide bir grup ciddi şekilde tavır almış..
Bu da dışarıdan bayağı sırıtıyor. Azmi Kuvvetli’nin istişare adını görüşlerini deklere edenler var demesi de ilginç..
Kuvvetli’nin neden ve niye yeniden il başkanlığın tercih edilmediğini kürsüden yaptığı konuşmadan anlaşıldı.
Hani derler ya, partiler demokrasiyi savunur ama demokratik yöntemlele yönetilmez.
Azmi Kuvveti herkesi sarstı. Herkese ders verir nitelikte konuştu.
Siyasette vefa semt adından öteye gitmediğini Azmi Kuvvetli konuşması ile bir kez daha bu önemli sözün altını çizmiş oldu.
KUMBUZOĞLU’NA ÖNEMLİ GÖREV!
TBMM Genel Sekreteri Çaykaralı hemşerimiz Mehmet Ali Kumbuzoğlu, İslam İş Birliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Genel Sekreterler Başkan yardımcılığına seçildi.
Pakistan’daki toplantıda, delegasyonun oyları ile bu önemli göreve seçilen Kumbuzoğlu, birliğin en kritik görevlerinden birini de üstlenmiş oldu.
- İSİPAB İslam Medeniyetinin farklı yönlerinin vurgulayarak kutsal İslam ilkelerinin tanıtılması ve yayılması,
- Her ülkenin anayasası ve koşulları göz önüne alınarak, tüm üye devletlerde İslami danışma(şura) ilkesinin uygulanmasının geliştirilmesi ve desteklenmesi,
- Üye parlamentolar ve üyeleri arasında toplantı ve diyalogların arttırılması, parlamenter tecrübenin teatisi, üye devletlerin çıkarları doğrultusunda ekonomik, kültürel, sosyal ve politik konuların müzakere edilmesi, kültürel, politik ve ekonomik egemenliği empoze etme girişim ve tehditlerine karşı müdahale etme ve karşı durabilmesi ve bu konular üzerinde uygun kararlar ve tavsiyeler alınması,
- Ortak hedefler oluşturma amacıyla diğer parlamento, hükümet veya sivil toplum örgütleriyle ilişkilerin, iş birliğinin ve koordinasyonunun güçlendirilmesi, Adalet temelinde insan hakları ve insani ilkelere saygının arttırılması ve savunulması, bununla birlikte barışın tesisi için dünya halkları arasında koordinasyonun güçlendirilmesi gibi amaçları var..
METİN ATASOY’UN HAKLI SERZENİŞİ!
Trabzonspor’un bir dönem etkin yöneticilerinden Metin Atasoy, zaman zaman Trabzonspor ile ilgili görüşlerini sosyal medyasından paylaşır. Son paylaşımı gerçekten dikkat çekici.
Dikkat çekici olduğu kadar da uyarıcı nitelikti..
Trabzonspor’un kurumsal twitter hesabından Teknik Direktör Abdullah Avcı’nın Hatay maçı açıklamaları belli bir formatla yayınlandı.
Açıklama metnindeki ifadeler Trabzonspor’un kurumsal hesabı ile çeliştiğine dikkat çeken Atasoy, haksız da değil.
Atasoy, ‘Avcı’nın maç sonu yaptığı açıklamasında kulübün bir organizasyona ihtiyacı var tespitinin, resmi twitter hesabındaki paylaşımda yer almasını yönetime dolaylı yoldan bir eleştiri olduğuna dikkat çekerek, kurumsal bir hesapta böyle bir mesaja yer vermek, ağır hata diyerek, Avcı’nın yönetime dönük bu eleştirisinin kulüp hesabından kitlelere duyurulmasının skandal’ dedi.
PARANIN GEÇERLİ OLMADIĞI MARKET!
Evet, aynen öyle. Paranın geçerli olmadığı bir market var Trabzon’da.
Cumhuriyet Mahallesi'nde.
Mahallenin muhtarlık binasının bir bölümü, paranın geçerli olmadığı markete dönüştü.
Muhtar Kadir Sert, yardımseverlerin imkanı ile marketi temel gıda maddeleri ile doldurmuş durumda.
İhtiyacı olan markete geliyor. İhtiyacını makul ölçülerde karşılıyor ve ücret ödemeden gidiyor.
Ha, muhtar bir şey daha yaptı.. Mahalledeki bir fırın ile anlaştı, o fırında yardıma muhtaç aileleri biliyor, onlara ücretsiz ekmek veriyor.
Bu paranın geçerli olmadığı marketi muhtar nasıl kontrol ediyor? Bunu sonduk ona diyor ki, ‘Ben mahalleliyi tanıyorum. Kimin ne kadar nasıl raflardan ihtiyacını karşıladığını da gözlemliyorum’
Ayrıca azalarının da bu işte sorumluluk aldığını söylüyor.
