İŞ BAŞA DÜŞÜNCE…
Arsin’de iki engelli yurttaşımız iş başa düşünce kaldırım rampalarını kendileri yaptı..
Kaldırımlara yapılan rampalar Trabzon’da genellikle park olarak kullanılıyor.
Rampa başlarındaki eğitim araçları için tehlike arz etmediği için park edenerin sayısı bir hayli fazla.
Arsin’nin bilinen tanınan engelli biri var. Mehmet Taşgın..
İlçede herkes onu tanır. Herkesle diyaloğu vardır. Engeline rağmen hayta küsmemiştir.
Hayatla barışıktır. Entelektüeldir, sosyal olaylara duyarlıdır.
Taşgın ilçede sahil kesiminde ki bir kaldırıma rampa yapılması için ilgili müteahhittin talepte bulundu.
Aynı zamanda Liman kafede de çalışan Taşgın’a müteahhittin ilginç cevap geldi.
Elemanların yorgun olduğunu söyledi. Bunun üzerine iş başa düştü.
Taşgın bir engelli arkadaşını da yanına aldı ve kaldırım rampa yaptı.
Fotoğrafta o rampanın yapım öyküsü görüyorsunuz.
Rampayı yaptıktan sonra de inşallah müteahhit arkadaşımızda aracı için bu rampayı kullanır diyerek, yerinde ağır bir göndermede bulundular.
IQ’SU YÜKSEK TRABZONLU!
Tabi bu başlık bizim tabirimiz. Elbette elimizde bu doğrultuda bir done yok.
Ama gözlemimiz, izlenimimiz, sohbetlerimizden çıkardığımız kanaatimizle, Mimarlar Odası bir önceki dönem başkanı Gürol Ustaömeroğlu, İstanbul’da bakın nasıl deyim yerindeyse tongaya düştü.. Kendi ağzından okuyalım.
“İstanbul Yeni Havalimanından çıktıktan sonra "İstanbul" Yönü için 2 adet levha koyulmuş. Bunlardan birinde büyük boyutlarda "İstanbul" yazıyor. Diğerinde ise minik boyutlarda "İstanbul" yazıyor.
Haliyle büyük boyutlarda Istanbul yazana uydum.
Kendimi bir anda paralı Kuzey Marmara Otoyolu'nda ve Yeni Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde buluverdim.
Navigasyon kurmadığım için sonrasında da Beykoz Ormanlarında.
Gideceğim yer ise Ümraniye Küçüksu Caddesi.
Baktım ki iş olacak gibi değil navigasyona başvurdum.
Meğerse ben taa başta "İstanbul" Levhalarından küçük yazana uyacakmışım.
Şimdi;
Kızgın mıyım?
Hayır.
Çünkü acelem yoktu. Bir bahaneyle yeni yerler gördüm.
Üzüldüm mü?
Çok değil.
Çünkü diğer tarafta belki trafik olacaktı.
Şaşırdım mı?
Biraz evet.
Çünkü bizde Devlet Babadır.
Şikâyetçi miyim?
Asla..
Çünkü insan babasını şikayet etmez.”
Siz siz olun, tabelaların, büyüklüğü ile küçüklüğü arasındaki farkı iyi anlayın..
CİMER’İN KAYITLARINA GİRDİ
Maraş Caddesi’nin sonunda Kadınlar Pazarı’nın başında, tarihi iş bankasının önündeki taksi durağı, bu hali ile Cumhurbaşkanlığı’nın kaydına düştü..
Şehirde sivil inisiyatifin en önde gelen ismi, bir dönem de Valilik özel kalem müdürlüğü yapan Hasan Kamber, şu sıralar Almanya’da tekstil sektöründe prestijli bir işi olan kızının yanına sıkça gidip geliyor.
Orda gördüğü şehircilik mantığı ile Trabzon’un çeliştiğine de şahit olunca ya sosyal medyasına bu çirkinlikleri konu ediyor.
Ya da üşenmeden CİMER’e şikayette bulunuyor.
Kamber, bu taksi durağı ile ilgili olarak çok yazdı çizdi. CİMERE’de fotoğraflarıyla birlikte bilgi verdi..
CİMER’den Kamber’e cevap geldi. ‘Konu incelememiz altındadır. İlgili yerlere binanın neden ve niçin yapıldığına dair bilgi istenmiştir’ dedi.
CİMER’de kayıt altındaki bina ile ilgili olarak bakan yetkililer nasıl bir mazeret gösterecek. Kamber şimdi dört gözle, bu cevabı yazıyı bekliyor.
YOK BÖYLE UZUN ÖMÜRLÜ…
Tam 48 yıl önce Artvin’in sahil kasabası Arhavi’de bir kültür ve sanat festivali düzenlendi.
Belediyede kim iktidar olmuşsa, bu festival bizim değil demedi.
Aksine bizimdir dedi ve festivali kutladı.. Ve 48 yıldır düzenli olarak kutlanıyor.
Gurbetteki Arhavili iş adamları 48 yıldır karınca kararınca bu festivale destek oluyor. Bölgemizde, böyle uzun ömürlü bir festival yok. Arhavi bu konuda tek örnek.
Genellikle bir heves ile festivaller düzenlenir, üç beş yıl sonra da rafa kaldırılır.
Arhavi festivali böyle değil. Bir ömür gibi 48 yıl kutlanıyor.
48 yıl kutlanırken de her kutlama bir öncekinden daha güzel oluyor.
Daha çok etkinlikle kutlanıyor. Helal olsun Arhavi’ye..
Arhavililere, Arhavili iş adamlarına ve özellikle Arhavili sanatçı Cengiz Kurtoğlu’na.
Festivalde yörenin coğrafyasına uygun ilginç yarışmalar da yapılıyor.
Kütük kesme, çay toplama, en iyi laz böreği yapma yarışı, tahta arabalar ile Laz ralli yarışması, atma türküler vs gibi..
İKİ HEMŞERİ KARŞILAŞINCA…
Kamu Baş Denetçisi Şeref Malkoç, Türkiye Barolar Birliğini ziyarete gitti.
Malkoç’un yanında kamu denetçisi Celile Özlem Tunçak’a vardı.
Ziyarette iki hemşeri buluştu.
Barolar Birliği yöneticisi Sibel Suiçmez ile Şeref Malkoç meslekte çok samimi dosttular.
İki dostun Birlik binasında bir araya gelmesi elbette sohbetin ilerleyen dakikalarında konu Trabzon’a geldi.
Trabzon’daki siyaset, ekonomi ve iş alanındaki fikir teatisi bir Trabzon yol haritası oldu.
Arap turizminde sektörün de kendisine çeki düzen vermesi yönünde fikir birliği de oluştu.
Malkoç, Suiçmez’i Barodaki etkin görevi için kutladı.
Suiçmez de Kamu Baş Denetçiliğinde istikrarlı görevi için tebrik etti.
Bu arada Türkiye Barolar Birliği başkanı Erinç Sağkan’ın Gümüşhane Şiranlı olduğunu da hatırlatalım..
YEŞİL DÖNÜŞÜM…
KTÜ’lü bilim adamı yine gururumuz oldu.
Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan BAŞAR, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde bulunan ve TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleştirilen 2. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi'ne, Bilimden Sorumlu Sefer Yardımcısı olarak katıldı.
Bilim Ekibi, 22 gün süren arktik yolculuğun ardından Türkiye’ye döndü.
Alanında bir numara olan hocamız, aynı zamanda Dağcılık Federasyonu Başkanlığı da yapıyor.
Hocamız Türkiye’nin Antarktika’da bilimsel çalışmalar yapan bilim heyetinde de yer aldı.
Son görevi özellikle iklim değişikliği ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda yer almaktı.
Bütün dünyanın yeşil dönüşüm ile ilgili çalışmalara verdiği katkıya Türkiye de Prof Dr Başar tarafından planlıyor.
