YAZI SUSAR, FOTOĞRAF KONUŞUR
Bazı anlar vardır.
Bazı kişilerin anlık durumları vardır.. Her şey susar o an konuşur.
İşte o anlardan biri de bu fotoğraftır.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yine terörle yılmadan mücadele eden güvenlik güçlerinin arazideki mevzilerine yolculuğa çıkmış..
Helikopterin içinde…
Az sonra o çok güvendiği o ülke için canını dişine takan o ülke için canını vermeye hazır mesai arkadaşları ile buluşacak…
Kucaklaşacak, sohbet edecek, moral verecek…
Mücadelelerine destek olup, Türkiye sizinle diyecek dualarını esirgemiyor diye de Türk halkının selamını iletecek.
Bu arada da helikopter içinde işte fotoğrafta gördüğünüz gibi atıştırmalık yiyerek açlığını gideriyor.
Bu fotoğraf, yazı ile anlatılacak gibi değil… Çünkü terörle mücadelesinde Soylu, ülkenin bütün güvenlik güçleri ile:
-Uyumlu
-Anlayışlı
-Kararlı
-İnaçlı
-Vatanın bölünmez bütünlüğüne bağlı
Bir mücadele sürdürüyor… Ve abartılı bir yorum değil, bu mücadelede en başarılı iç işleri bakanı..
Trabzon’un evladı..
Allah bu mücadelede ona yardımcı olsun.
Bütün Türkiye’nin duası senle Süleyman Soylu..
GÜMRÜKÇÜOĞLU, SALİH AKYÜZ İLE KARŞILAŞINCA…
CHP’nin belediye başkanı Salih Akyüz suyu yüzde 50 daha ucuza vereceğim diyor..
Bu konuda büyükşehir ile de anlaşırım diye kendinden emin..
Geçenlerde Akyüz ile Büyükşehir Belediye başkanı
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu karşı karşıya geldi.. Ayak üstü sohbete daldı..
O anda arkadaşımız, yayın danışmanımız Ali Savaş da olay yerine hemen daldı..
Sohbete ortak oldu.. Biri başkan diğeri başkan adayı iki isim su üzerine sohbet ediyorlardı..
Gümrükçüoğlu, Akyüz’e, ‘Zaten ihtiyaçlı ailelere suyu bedava veriyoruz Salihciğim’ dedi…
‘Dersine iyi çalış’ diye de uyarıda bulundu..
Salih Akyüz de ‘Sadece ihtiyaçlı ailelere değil, bütün bir Trabzon’a ucuz su vaat ediyorum’ dedi..
Bu arada, Gümrükçüoğlu, Salih Akyüz’ün direkt büyükşehir’i ilgilendiren projeleri ile ilgili olarak da dikkatli olmasını gerektiğini öğütledi..
Gümrükçüoğlu, Trabzon’da seçim sürecinin çok barışçı bir havada geçtiğini bunda bütün partilerin ve adayların rolü olduğunu ifade etti..
Bu arada sohbete Salih Akyüz, sokak ve alan çalışmasında çokca şahit olduğu bir gelişmeyi şöyle anlattı:
‘’Esnaf gururundan kepenk kapatmıyor. Diyor ki, kepenk kapatırsam hem bana hem aileme hem de çalıştırdığım insanlara ayıp olur..Onun için zorla kepenkleri açık tutuyoruz diyor..”
Akyüz’ün bu tespitine Gümrükçüoğlu gülerek yetindi.
KEŞKE BAŞKA BİR HUKUK FAKÜLTESİNE…
Trabzon Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç Dr Recep Narter’in oğlu,Efe Can Narter’in mezuniyet puanının yüksek oluşunun verdiği avantaj ile babasının dekan yardımcısı olduğu Hukuk Fakültesinin mali hukuk bölümüne Araştırma Görevlisi olarak girmesi, bir çok kişinin dikkatini elbette çekti..
Bu alımda her şey YÖK’ün prosedürleri gereği yerine getirilmiş olabilir ama..
Efe Can Narter’in özellikle ALES’ten aldığı puanın düşük olması en çok konuşulan konu... Düşük derken, adaylar arasında en düşük ikinci sıradaki aday olduğunu kast ediyoruz.
Kaldı ki prosedürü sormak için aradığımız üniversitede de hem görevli hem de öğrenci, bir çok kişi bu durumun bir süredir okulda dilden dile dolaştığını da söyledi.
Burada şunu belirtmekte fayda var, Narter’in ALES’i ve Yabancı Dil Puanı düşük ancak, mezuniyet puanı da yüksek.. Hatta adaylar arasında en yüksek isim...
Mezuniyet Puanın yüksekliği, ALES’teki dezavantajı, avantaja dönüştürmüş...
Ancak konunun kampüste dilden dile konuşulması, milletin ağzı torba değil ki dikesiniz türden.
Bir de Trabzon’da KTÜ’de babalar ve oğulları konusunda potansiyel bir verimlilik var. Bir çok baba oğlunu, eşini, yakınını konumunu kullanarak öğretim üyesi olarak Üniversitede konuşlandırmış durumda.. Şimdi Trabzon üniversitesi de aynı yolda gidiyor.. Dekan yardımcısı olduğu fakülteye oğlu da Araştırma Görevlisi oluyor..
Dediğimiz gibi her şey YÖK’ün kurallarına göre uygulamaya geçmiş olabilir ama…
Bu biraz sırıtıyor.. Keşke başka bir hukuk fakültesinde şansını deneseydi Efe Can kardeşimiz..
TRABZON’DA TANZİM SATIŞ YERİ YANLIŞ
Trabzon’da tanzim satışın kurulması eksikliğin giderilmesi açısından yerinde bir karar.
Ancak yeri yanlış… Oysa tanzim satış, ya Atapark’ta ya Moloz’da ya da Değirmendere’de kurulmalıydı…
Bu üç yer nufüs yoğunluğu ile nufüz hareketliliğini olduğu yer..
Meydan parkı, aynı zamanda şehrin aynası..
Burada olması yer seçimi konusunda hatalı bir durumu ortaya çıkardı.
Zira tanzim satışın hemen yanında Trabzonspor bilet satış gişesi var ve orada da bilet satışı esnasında uzun kuyruklar oluşuyor..
Tanzim satışta kuyruk, bilet satışında kuyruk..
O bölgede, meydanın göbeğinde yayı trafiğini bile engelleyecek boyuta gelebilir..
Bir de Trabzon’da bir tek yerde tanzim satış ihtiyacı karşılamaz.. Birkaç yerde de olmalı.
SÜPER LİGİN İKİNCİ YARISI VE TRABZONSPOR
Ligin ikinci yarısının başarısız ekiplerinden biri Trabzonspor.
Para yok transfer yasağı var diye takıma ikinci yarı takviye yapılmadı.
Tamam.
Elindeki futbolcuları bırakmasaydın.
Olcay Şahan’ı affetseydin.. Adama oturarak para kazandırmasaydın.
Bakın ikinci yarının başarılı takımlarına.
Rizespor, Kayserispor, Ankaragücü..
Ve ötekileri.
Kadrolarına takviye yaptılar ligde üst sıralara tırmandılar.
Ya Trabzonspor.
Bir ileri iki geri..
Oysa, her şeye rağmen takviye olsaydı, eldeki futbolcular gönderilmeseydi..
Olcay affedilseydi, ikinci yarı Trabzonspor için böyle inişli çıkışlı olmazdı..
TRABZONSPOR’DA PROFESYONELLER BURNUNDAN KIL ALDIRMIYOR
Yaz abi yaz dedi bir Trabzonspor taraftarı..
Futbolculuz halkla bütünleşiyor.
Teknik adamımız taraftarla hep birlikte.. Yan yana..
Ama kulübün bazı profesyonel görevlileri burunlarından kıl aldırmıyor.
Altlarında kulübün verdiği otomobil ile hava atıyorlar.
Kimseye selam vermek yok.
Kimse ile sohbet etmek yok
Merak edilen sorulara cevap vermek yok.
Taraftarla hasbial etmek yok.
Ne bu kibirlik..
Taraftarın dediği bu.
Biz de aracı olduk.
