CHP TRABZON’DA KUMPAS İDDİALARI
Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon örgütleri İl Kongresine yoğunlaşırken Ortahisar İlçe kongresinin yankıları da halen sürüyor.
Edindiğimiz bilgilere göre Ortahisar İlçe kongresinde mühürsüz oylar devreye girmiş kabinlere sızmış.
Oy kullanılan kabinlerden bir tanesinde başkan adaylarından Celal Akaç’a ait olduğu anlaşılan mühürsüz oy pusulaları çıktığı tespit edilince, konu görevli seçim kurulu memuruna iletilmiş.
Sonrasında ise kabinlerdeki pusulalar kontrol edince 10’un üzerinde mühürsüz oy pusulası olduğu ortaya çıkmış.
Bir aday neden mühürsüz oy pusulasını kabine koysun ki.
Herkes bunu düşünürken Akaç bunun bir oyun olabileceğini fakat sonuçta o oyların kendisine ait olduğunu belirterek Ortahisar ilçe seçim kuruluna itiraz etmiş.
Oyların kabul edilmesini istemiş.
Evet biraz garip bir iddia değil mi?
Referandumda mühürsüz oyların kabulüne en büyük tepkiyi gösteren partili olarak, kendi seçiminde mühürsüz oyların kabul edilmesini istemesi, garip fakat haklı bir talepti.
Fakat ilçe seçim kurulu mühürsüz pusulalarının sayısının sonucu değiştirmeyeceğinden hareketle, geçerli sayılmasını reddetmiş. Mühürsüz oylar geçersizdir demiş. Aksine referandumda ise mühürsüz oylar geçerli sayılmıştı.
Şimdi CHP kulisleri bu kumpas iddiasını konuşuyor. Acaba birileri kafa kafaya gitmesi halinde Celal Akaç’ı zor durumda bırakmak için mi böyle bir şey yaptı, yoksa gerçekten mühürleme işlemi unutuldu mu.
CHP bu iddiaları tartışırken Ortahisar CHP’nin kaybedeni olan Celal Akaç’ın dün ki sosyal medya paylaşımları da dikkat çekiciydi.
Akaç ilk paylaşımında: Ortahisar 1. İlçe seçim kurulu mühürsüz oy pusulalarını geçersiz saydı.
16 Nisan Anayasa değişikliği referandumu bundan etkilenir mi? Şeklinde manalı bir göndermede bulundu.
Bir sonraki paylaşımında ise, ‘hangi tür hırsızlık ayıp sayılır dedi ve sıraladı.
Kalp çalmak, para çalmak, oy çalmak kapı çalmak, saz çalmak.
Akaç’ın bu paylaşımında en çok ‘oy çalmak’ beğenildi. Ama Akaç bu paylaşımı neye karşı yaptı.
Herkes bunu merak ediyor.
TAŞERONLARIN MAAŞI ARTACAK MI?
Uzun bir zamandır taşeron işçiler kadro bekliyordu. Bunun müjdesinin verilmesini bekliyorlardı. Yıllardır süre gelen bu bekleyişe Cumhurbaşkanı noktayı koydu.
Salı günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kamudaki 450 bin ile belediyeler ve il özel idarelerindeki 400 bin işçimiz çalıştıkları yerlerdeki belediye iktisadi teşekküllerinde istihdam edilecekler” dedi.
Kamudaki işçilerin kadroya geçeceği öngörülüyor fakat belediye taşeron çalışanlarının nasıl şekilleneceği tam bilinmiyor.
Salı gününden sonra her yerde bu konu tartışılıyor. Peki düzenleme nasıl olacak?
Belediyede çalışan taşeron firma işçileri belediye şirketine geçeceği ve bu şekilde devam edeceği konuşuluyor.
Yani Büyükşehir Belediyesi’nin tüm taşeron firmalarının sözleşmelerinin feshedileceği personellerin TRABEL-TRABİTAŞ firmalarına geçeceği belirtiliyor.
Ortahisar Belediyesinde de aynı şekilde tüm personelin ORBEL şirketine geçmesi bekleniyor. Belediye şirketlerinin ise nasıl şekilleneceği net olarak bilinmiyor.
Bunun yanı sıra belediye şirketlerinde olan personeller ise kendilerinin zaten şirket personeli olduğunu yani herhangi bir değişikliği olmayacağını söylüyor.
En çok merak edilen konu ise kadroya geçecek olan personellerin maaşlarında değişiklik olup olmayacağı.
Yetkililer maaşların aynı kalacağını ifade ediyor.
Peki ilçe belediyelerinde bu iş nasıl olacak? Bilgi aldığımız kadarıyla ilçe belediyelerinin şirketleri yok. Bu ilçe belediyeleri şirket mi kuracak? Açıkçası onlar da net bir şekilde bilmiyor.
Herkes 12 maddelik açıklamayı ve kanunu bekliyor.
Bu taşeron açıklaması beraberinde erken seçim sesini de getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu müjdeyi seçime kadar uzatacağı ve erken seçimle birlikte hayata geçireceği konuşuluyor.
Taşeron işçilerinin kadro konusunu önünüzdeki günlerde yetkili kişilerle görüşüp detaylarını sizlere aktaracağız.
ORTAHİSAR YÖNETİMİ NEREDE ŞEKİLLENDİ?
Ak Parti’de kongreler sürüyor.
Merak edilen koltuklar ve yönetimler ise Ortahisar ve Trabzon il başkanlığı...
Ortahisar’da uzun süre Başkan Altunbaş devam edecek mi etmeyecek mi? diye tartışıldı.
Hatta Ahmet Davutoğlu’nun akrabasıdır artık işi bitmiştir diyerek yıpratıldı.
Ama o eleştirilere kulak tıkadı işini yaptı.
Şimdi Ortahisar ikinci olağan kongresi 10 Aralık Cuma Günü 19 Mayıs Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek. Büyük bir sürpriz olmaz ise başkan Altunbaş tek liste olarak seçime girecek.
Peki neler değişecek? Başkan Altunbaş geçtiğimiz haftalarda Bakan Soylu ile Trabzon’da özel olarak görüşmüştü.
Dün de Ankara’daydı.
Ak Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi ile birlikte İçişleri Bakanı Soylu’nun huzuruna çıktı.
Uzun ve etkili bir görüşme oldu. Soylu-Revi-Altunbaş üçgeninde.
Altunbaş’ın listesini nasıl oluşturması gerektiği masaya yatırıldı. Toplantıda yeni oluşturulacak olan il yönetimi gündeme gelmedi.
Duyumlarımıza göre toplantıdan çıkan sonuca göre Ortahisar yönetiminin yüzde 70’i değişecek.
Ortahisar’a adaylığı söz konusu olan birçok isim listeye davet edilecek.
Peki kimler değişiyor? Kimler devam ediyor?
Zaten Altunbaş’ın mevcut yönetiminde de gruplaşmalar vardı.
Yeni kongreyle beraber listesini temizleyecek veya güçlendirecek, kavgalara son verecek.
Donanımlı isimler aranıyor.
Fakat burada Altunbaş’ın listesinde olmazsa olmaz isimler konusunda net tavır koyduğunu, belirtelim. Listenin son hali de yine Ankara’da şekillenecek.
Bakalım listenin sürprizleri kimler olacak ?
Hangi isimlere elveda hangi isimlere merhaba denilecek.
Bekleyip göreceğiz.
FERRERO’NUN DAVETİ VE TÜRKİYE ANALİZİ
Dünyada ki en büyük çikolata üreticilerinden Ferrore, bildiğiniz gibi Türkiye’ye büyük önem veriyor. Bu önemin başlıca nedeni ise Fındık...
Türkiye’de milyonlarca dolarlık bir çok yatırım yapan İtalyan Firma, bu hafta başı da fındık üretimi yapılan illerdeki belli basın yayın kuruluşlarından muhabirleri İstanbul’da ağırladı.
1 gece 2 günlük programda ilk olarak Ferrero firmasının Türkiye’de yaptığı yatırımlar, Türk fındığının kalitesi, dünyadaki üretim noktaları ve verimlilik üzerinde yapılan analizleri paylaştı.
Burada yapılan sunumlarda fındık fiyatına çok da fazla vurgu yapılmadı. Aslında fiyata vurgu yapılmamasının başlınca sebebi Türk fındığının diğer ülkelere göre veriminin az olması.. Evet Türkiye, dünyadaki fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’lik bölümünü yapıyor ancak verimlilikte ne yazık ki son sıradayız.
Bunu durumu aslında daha kolay yoldan anlatmak gerekirse rakamları afaki söylüyoruz, bir dönüm alandan biz 100 kilo fındık alıyorsak, diğer ülkelerde bu rakam neredeyse iki katına çıkabiliyor... Bu da onların yani diğer ülkelerin yaptığı tarımsal faaliyetlerle doğrudan orantılı...
Peki bu noktada Ferrero gibi İtalyan bir firma neden Türkiye’de yatırım yapıyor diye sorarsanız onu da şu şekilde açıklayabiliriz.. Türk fındığının kalitesi...
Evet Türk fındığı diğer ülkelerde üretilen fındıktan daha kaliteli.. Adam da çikolatasında kullanacağı fındığın kaliteli olmasını istediği için Türkiye’de ki üretimin daha verimli olmasını istiyor... Amaç burada bu...
Ferrero tarafından başlatılan ‘Değerli Tarım Uygulamaları’ projesiyle, Türkiye’de çok sayıda üreticiye gidildi, onlarla bire bir temas sağlandı. Düşünün bu kapsamda onlarca mühendis işe alındı ve fındık üretimi yapılan bütün illerde görevlendirildi. Bu mühendisler doğru tarım için, çiftçilerle görüşüp onlarla bire bir temas kurup verimliliğin attırılmasını amaçlıyor...
Projenin şimdiden başarılı bir yolda gittiğini ve bu arazilerde verimin üst seviyelere çıkmaya başladığını da söyleyebiliriz...
Tekrar fiyata gelecek olursak, fındıkta ki verimlilik artınca bu da otomatikman üreticinin cebine girecek olan paranın da artması anlamına geliyor..
Yani 100 kilo fındık aldığınız yerden 200 kiloluk fındık alırsanız bu da sizin cebinize girecek paranın 2 katına çıkması anlamına geliyor.
O yüzden toplantıda fiyat çok fazla konuşulmadı, bunun yerine üretimde verimliliğin arttırılması ana hedefti...
Ferrero Fındık Genel Müdürü Stefano Gagliasso, toplantıya telekonferans yöntemiyle bağlandı. Burada bir çok analiz ortaya koydu.
Bunlardan en dikkat çekeni ise Türkiye’de fındık üretiminde yaşanan dalgalanmalar.. Yani bir sene fındık bir hayli fazla, diğer sene bir hayli düşük...
Bu durumun da üretimde ki verimlilikten kaynaklandığını açıkladı
Gagliasso.. Doğru tarımla fındıkta her sene verimlilik alınabileceğini söyledi.
Zaten bu dalgalanmalar nedeniyle Türkiye pazarda ki yüzde 3’lük payını ne yazık ki diğer ülkelere kaptırmış..
Toplantıda Ferrero yetkililerine bir çok soru soruldu. Bu sorulara tatmin edici yanıtlar verildiğini net bir şekilde söyleyebiliriz.
TRABZONSPOR BU BORCU NASIL YAPTI?
Şampiyon bir takım devralan ve şu sıralarda yaşam mücadelesi veren basketbol kulübünün durumu hiç iç açıcı değil.
Son olarak oyuncu krizlerinin sahne aldığı Trabzonspor’da oyuncular az daha maça çıkmayacaktı.. 2 ay üzerine para alamayan oyuncular krizin ardından parasını aldı. Kimilerine göre bu rest kulüp yöneticilerinin bilgisi dahilinde Başkan Usta’ya karşı bir hamle idi.
Usta’dan desteğini çekmesini isteyen ve takıma bir türlü sponsor bulamayan Abiş Hopikoğlu her açıklamasında Trabzonlu iş adamlarına serzenişte bulunuyor.
Şimdi bu krizler ışığında Fenerbahçe cezası da kapıda.. Göz göre göre büyük bir ceza ile kulüp karşı karşıya kalacak.
İyi niyetinden şüphe etmediğimiz basketbol kulübüne sorularımız var?
3 Milyon TL’ye yakın bir borçla alınan kulübün kaç Milyon borcu var ki böylesine krizler yaşayabiliyor?
Salonda bir başarı gösteremeyen, play off’lara dahil katılamayan basketbol da bu başarısızlığın faturaları kime kesildi?
Tekrar belirtiyoruz, İyi niyetinden şüphe etmediğimiz Abiş Hopikoğlu Trabzonspor’a ne kadar para verdi?
İsim hakkını uzun süre elinden bulunduran Medikal Park’dan kaç lira alındı?
Diğer Sponsorlardan kaç lira alındı?
Göreve gelindiği günden bu yana paralar hibedir deniliyor? Kaç lira hibe edildi?
Bunların dışında kulübün yöneticilere borcu var mı? Varsa niye var? Hibe değil mi?
Yoksa kulüp böyle borçlandırılıyor mu?
Kulübün bütçesi nedir?
Gelir gideri nedir?
Toplam borç ne kadar?
Ve son soru Basketbol kulübünün Trabzonspor’a borcu var mı?
Dışarıdan kapalı kutu gibi görünen Trabzonspor’u takip eden milyonların bu bilgileri bilmeye ihtiyacı var.
TRABZON’DA BEYAZ CUMA!
2 hafta önce Tüm dünyada 'Black Friday', yani 'Kara Cuma' adı ile indirim günleri ilan edilmişti.
Türkiye'de de uygulanan 'Kara Cuma' büyük tepkilere neden oldu. Bazı ünlü markalar protesto edildi. Camilerde hutbe konusu oldu.
Trabzon’daki AVM’lerde hizmet veren mağazaların camlarında da Kara Cuma ibareli indirimler büyük tepki aldı.
Esnaf ile vatandaş arasında gerginlikler yaşandı. Siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları AVM’ler deki işletmeleri kınadı.
Yaşanan bu gelişmeler ışığında Trabzon merkezdeki esnaf ise “kara cuma” sözlerine şiddetle karşı çıkarak buna misilleme olarak “Beyaz Cuma, Süper Cuma, En Güzel Cuma” ifadelerini kullanıp indirimler yaptı.
Trabzon’da Vestel Çapkınoğlu’da bu olaya duyarsız kalmayarak ‘Onların Kara Cuması var ise bizim de Hayırlı Cumamız var’ diyerek o hafta misillemesini yaptı.
Son görüntümüz ise Trabzon’un en işlek caddelerinden olan Kunduracılar Caddesi
“Kara Cuma” ‘ya tepki gösteren bir iş yeri sahibi tepki olarak “Beyaz Cuma” indirimi başlattı.
Dünya üzerinde Müslümanların kutsallarına yönelik saldırılar artarak devam ederken esnafın bu çıkışı taktir topladı.
