TRABZON’DA TEHLİKELİ MANASTIR YOLCULUĞU

Trabzon’un turizm yerlerinin gözbebeği olan dünyanın dikkatlerini üzerine çektiği Sümela Manastırı’nın çevresinde düzenlemeler yapılıyor.

Bu düzenlemeler çerçevesinde özel araçlar da artık dere kenarındaki tesislere kadar çıkabiliyor oradan yukarıya turistler kayıtlı ticari minibüslerle devam ediyor.

Dün bir okurumuz bölgede yaşadıklarını bizlere görüntüleri ile iletti, biz de yetkililere iletelim; “Sümela Manastırına gitmek için bölgeye gittim. Aracımızı bıraktık ve minibüslere geçtik. Ama gördüğüm görüntü karşısında şaştık kaldık. 15 kişilik minibüse 25 kişi bindik.

Ayakta manastır yolculuğu yaptık. Zaten yollar çok tehlikeli, araç kapasitesinin çok üstünde yolcu alıyor canımızı tehlikeye atıyor.

Bu yanlış hareket normalmiş gibi davranıyorlar. Allah korusun bir minibüs o yollarda kaza yapsa bunun sorumlusu kim olacaktır. Bu konuda yetkililerden hassasiyet bekliyoruz.” 

Evet bu şikayeti kimsenin canı yanmadan yetkililere iletmiş olalım.

MESSİAS’IN SORUMLUSU KİM?

Transfer dönemini hatırlayalım…

Trabzonspor stoper transferini son günlere bırakmış listenin son sıralarındaki menajer önermeleri olan oyunculara dönmek zorunda kalmıştı.

Bunların birisi de büyük ümitlerle alınan ancak savunmada yer bulamayan Manoel Messias’tı…

Önce şu bilgiyi aktaralım ilk başlarda oynamama nedeni yabancı kuralıydı daha sonra bu bilgi yerini “yetersize” bıraktı.

Yarım yıllığı 400 bin Euro olan bir oyuncu nasıl yetersiz olur, bu ayrı bir konu…

Ancak yaptığımız araştırmalar sonucunda şöyle bir bilgiye daha ulaştık.

Öğrendik ki Scout ekibi Messias’ı daha önce incelemiş ve teknik heyete olumsuz görüş bildirmiş.

Peki bu transferi kim yaptı?

Şampiyonluk yolunda tel tel dökülen savunma hattına böylesine bilinç transferin sorumlusu yok mu?

BİRBİRİNİZE İNANCINIZ MI KAYBOLDU!

Trabzonspor’da an itibariyle ümitler kesilmiş değil.

Salı günü farklı cümleler de kurabiliriz.

Ancak bir gerçeği de ortaya koymak gerekiyor.  Pandemiden sonra hep beraber dikkat kesilelim.

Takımdaki o arkadaşlık duygusu minimal seviyelere indi.

Örnek verecek olursak, o kadar penaltı, o kadar faul o kadar sarı kartlık kırımız kartlık pozisyonlar yaşandı.

Tek bir itiraz yok. Sanki şampiyonluğa değil de orta sıralarda mücadele eden bir takım havası var.

Ne oldu?

Birbirinize inancınızı mı kaybettiniz?

Son haftalarda kararlar VAR’dan geliyor, bakıldığında tek ses yok.

Hani bir ses gelirse tribünde bulunan bir kaç kişiden geliyor. 

Bir oyun içinden gelmesi var, bir kenardan gelmesi bir de tribünden gelmesi var.

Fair Play tamam da bu olay bu kadar suistimal edilmemeli.

Ensesine vur ekmeğini al değil Trabzonspor!

Nerede bu takımın başındakiler. Nerede galip gelinen her maç sonrası ekranlara çıkıp ahkam kesenler.

İnsanın aklına kırk türlü şey geliyor.

Dileriz ileride aklımızdan geçenler önümüze çıkmaz. 


VALİLİK VE BAŞKANLAR GÖREVE

Türkiye gibi 3 tarafı denizlerle çevrili Cennet vatan ülkemizde özellikle kıyıların korunması ile ilgili devlet kapsamlı bir kıyı kenar çizgisi kanunu çıkarmıştır. Ve kıyılar sahiller halkın kullanımına açık bir şekilde serbest herkesin rahatlıkla girebilecek şekilde olmalıdır. 3621 sayılı kanun içerisinde bunlar çok açık ve net bir şekilde belirtilmişken maalesef Trabzon’da sahiller adeta talan edilmektedir. Kimileri kafeterya kimileri restoran kimileri konteynır kimileri keyfe keder çardaklar yapmış. Kimileri tellerle çevirmiş kimileri girişlerde para bile alıyormuş. 

Şehrimiz Valisi İsmail Ustaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’na sesleniyoruz. Özellikle Yomra ve Akçaabat’da bu iş yoğun. İlçe belediyeleri seçmenleriyle kötü olmak istemiyor ama lütfen özellikle Yalıncak, Şana, Kaşüstü bölgesinde bir sahil katliamı var. Kimse kanun falan dinlememiş önüne geler bir şey yapmış. Bazıları milli emlaka ait yerleri yapı kayıt belgesi ile sahiplenmiş bile. 

Drone ile veya denizden şöyle bir bakarsalar 50 metre mesafede yapılan hukuksuz yapıları net bir şekilde onlarda görebilir.


TRABZON’DA OSMAN BAŞKAN ATAĞA GEÇTİ 

Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim son günlerde ilklere imza atmaya yeni hizmetleri ardı ardına müjdelemeye devam ediyor. Akçaabat’ta turizmi geliştirmek adına dur durak bilmiyor. Bir yandan Ankara’da yatırımlar için destek arıyor. Bir yandan da kendi imkanları ile ilçesini geliştirmeye çalışıyor. Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de icraatları ile dikkat çekiyor. Akçaabat’ın geleceğinin turizmde olduğunu çok iyi biliyor. Bu yönde spor turizmi kapsamında plaj voleybolu, futbolu ve hentbolu saha alanları oluşturuyor. Bunu yaparken Büyükşehirden de destek alıyor. Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’ndan ilçede veleybol maçı için söz de aldı. 

Oluşturulan yeni sahaları uluslararası olimpiyatların yapılacak olduğu sahaların ölçüsünde yapmayı da ihmal etmiyor. 

Bu sayede Akçaabat büyük organizasyonlara ev sahipliği yapabilecek. 

Son dönemdeki atılımları ile seçmeninden de ‘Helal olsun sana Osman Başkan’ sözlerini duyuyoruz. Bu ve bunun gibi geçmişteki spor organizasyonları ile Akçaabat’ta sporu son zamanlarda bir hayli fazla duyar olduk. Bunu başkanın genç ve dinamik biri olmasına bağlıyoruz. (Bunun söylerken Spor İşleri Müdürlüğünün de hakkını vermek lazım.) Böyle giderse Başkan Ekim Akçaabat’ın adını gündemden düşürmez.

O MÜDÜR TRABZON’DA NEDEN KALMADI?

Trabzon’da Tonya Belediye Başkanlık görevinin ardından Büyükşehir Belediyesi’nde daire başkanı olarak bir süre görev yaptıktan sonra Aile ve Sosyal Politikalar Trabzon İl Müdürlüğüne atanınca görevlendirmeyle il müdürlüğü görevini sürdürüyordu. 

Görevlendirmeyle diyoruz çünkü asaleten atanmamıştı ve il müdürlüğünün hiçbir hakkından faydalanamıyordu. 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı artık seni aseleten atamak istiyoruz diye kendisine ilettiğinde Kurt, “siyaseten Trabzon’a atandı” polemiği yaratmamak için şehir dışına görevlendirme istedi. Bakanlık da bu talebine karşılık vererek atamasını Amasya’ya gerçekleştirdi. Amasya haricinde birkaç il daha vardı ama bakanlık Amasya’yı uygun gördü. Kurt’a yeni görevinde başarılar diliyoruz. Şimdi ise gündem Trabzon’daki koltuğa kim atanacak?