REKTÖR ÇUVALCI’NIN BEŞ HEDEFİ
Dün KTÜ rektörü Hamdullah Çuvalcı’nın rektörlükteki ilk basın toplantısını izledik… Ekibi ile birlikte basının huzuruna çıkan Çuvalcı’nın önce şunu ifade edelim geriye dönük yönetimin hiçbir uygulamasını eleştirmedi, hiçbir uygulaması ile ilgili bir eleştiri getirmedi..
Aksine bazı uygulamalarını övdü…
Çuvalcı, 4 yıllık görevi esnasında kendine teknik üniversite rektörü olarak beş önemli hedef koydu..
Bu dört hedefin üçü teknik konular ile ilgili ikisi tıpla ilgili.
Bir kere Çuvalcı, rektörlüğü süresince KTÜ’nün YÖK tarafından Araştırma Üniversitesi ünvanı almasını hedefleyecek… Anadolu’da sadece bu unvan Erciyes Üniversitesinde..
4 yıl sonra bu ünvanı aldığında KTÜ kendini başarılı kılacak.
Bir de öğretim üyelerinin yanı sıra öğrencilerin de bilimsel araştırma buluş ve çapaları için de Girişim Evi kuracak.. Bu da teknik üniversite için önemli bir kriter.. Tıp’ta ise Çuvalcı’nın müjdesi şu..
Onkoloji ve Hematoloji ilik nakil merkezi..
Bunun için adımlar atılacağını böylelikle TIP fakültesinin bölgenin merkezi olacağını belirtti…
Medikal Tasarım ve Üretim Merkezi ise Çuvalcı’nın hedeflerinden biri.
KTÜ’DE MERAK EDİLEN SORULAR VE CEVAPLAR
KTÜ genellikle bilimsel araştırmaların haricinde işe alımlarda eş dost akraba kayırmacılığı yapılması ile gündeme geldi..
Bu konuda Prof Çuvalcı, ciddi şekilde hassas olacaklarını ifade etti.
Emekliliğe ayrılan bazı profesörlerin lojman ve odalarını kullanmaya devam etmeleri ile ilgili soruyu ise, bazılarının bilgi birikimlerinden faydalanıyoruz.
Duracaklar ve gerekli yasal zorunlulukları da yerine getirecekler.. Yani lojman kiraları yükseltilerek.. diye cevapladı..
Öğretim üyelerine ödül ve ceza yöntemi getirileceğini de hatırlattı.
Sahil tesislerinin kapatılacağı yönündeki iddiaları ise yalanladı..
Sahil Tesisleri yerinde ve daha aktif kullanılacağını belirtti.
ÖĞRENCİLERLE HİPERAKTİF İLETİŞİM
KTÜ rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, üniversitenin temel kitlesi öğrencilerle ilgili olarak hiperaktif bir ilişkisi olacağını belirterek bu konuda yeni bir daire başkanlığı kurulacak..
Hatta böyle bir kurumun, oluşması için adım da atıldı..
Üniversitesinin bu birimi iki kişi ile çalışırken şimdiden 10 kişilik bir ekip oluştu..
Bu ekip medya ile ilişkiler ile öğrenci ilişkilerini düzenleyecek, geliştirecek..
Çuvalcı kendisi de twetter üzerinden öğrenciler ile günün belli saatlerinde sohbet edeceğini de söyledi..
Okullar açıldığında eğitim başladığında bu uygulamasını daha da çok sıklaştıracağını belirtti..
Öte yandan Trabzon Üniversitesine bağlı KTÜ kampüsü içinde eğitim ve öğretime devam etmesine karar verilen Hukuk Fakültesi öğrencileri için önemli bir kolaylık verildi..
Bir önceki yönetim döneminde kütüphaneden kitap dışarı çıkarmak yasakken, bu yasak kaldırıldı..
Hukuk öğrencileri artık fakülte kütüphanesinden kaynak kitapları kütüphane dışına da çıkartabilecek..
REKTÖR ÇUVALCI’YA NOT…
Basın toplantısını izleyen gazeteciler, Çuvalcı’nın 4 saate yakın süren toplantısından sonra ortak kanaatte şu görüşte buluştular
-Samimi ve içten
-KTÜ’de teknik bir bilim insanını rektör olması büyük bir şans
-Bütün ekibi ile birlikte medyanın huzurun açıklaması ekip ruhu mesajıydı.
-Görevi süresince Üniversitenin kapısı medyaya açık, her soruyu sorabilirsiniz güvencesini verdi
-Şehrin ortasında bir otelde basın toplantısı düzenlemesini şehir ile bütünleşme mantığının bir sonucudur mesajını verdi
-Atamalarda liyakata önem vereceğinin mesajını iletti.
-Kendi gibi YÖK’e rektörlük müracaatı yapmış her meslektaşı ile görüştüğünü bunun da üniversitede bir ilk olduğu böyle bir gelenek başlatan rektör oldu.
-Medya ile ilişkilerde sıkıntı olduğunu kabullendi.. Bu konuda, yeni bir birimin oluşmasının önünü açtı.
AĞAOĞLU’NDAN ADAMINA GÖRE MUAMELE
Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu özellikle Sörloth krizinde özellikle medya ile ilişkilerinde adamına göre muamele yapması, Trabzonspor’u yerelde takip eden gazeteciler arasında büyük tepki topladı…
Gece gündüz Trabzonspor’u takip eden gazeteciler kriz başladığından bu yana Ağaoğlu’na ulaşamadılar..
Trabzonspor’u takip eden gazeteciler arasında o süreçte, Ağaoğlu’nu arayıp cevap alamadıkları mesajlar atıp yine dönüş olmamasına birbirlerine dert yandılar….
Kriz devam ederken bazı İstanbul medyası mensuplarına Ağaoğlu’nun konu ile ilgili açıklamalar yapması bardağı taşıran son damla oldu..
Trabzonspor’u takip eden yerel medya mensupları bu konuda, Ağaoğlu’nun bu tavrını adamına göre muamele olarak yorumladılar..
OF’TAN SES GELDİ
Of AK Parti ilçe başkanlığı ile ilgili süreç bütün derin açık yüksek sert kulis faaliyetlerine partinin ilçede kurucu üyelerinden Dursan Yüksel tarafından sert bir tahlil geldi..
Yüksel’in bu tahlili ilçenin gündemine oturdu.
İşte Yüksel’in o tahlilleri..
Of’ta Ak parti ilçe başkanlığı için aday enflasyonu yaşanıyor.Diyorlar ki bana; İlçede partiyi kuran ve 18 yıl cefasını çekenlerden en başta gelenisin,ve il genel ve belediye meclisi olarak,etliye sütlüye asla karışmadan bugüne kadar gelebilmiş nadir kişilerdensin neden ilçe başkanlığı için aday olmuyorsunuz.?..
Diyorum ki: Ben ömrüm sonuna kadar Tayyip Erdağancıyım.Bu davaya biz şimdi başlamadık ta imam-hatip yıllarımızdan beri bunun içersindeyiz. İllada davaya hizmet etmek için başkan olmak gerekmez..Haaa yok dert makam yada başka bişeyse o zaman başka... Benim öyle bir derdim yok..davama hizmete devam ediyorum zati.. Özeleştiri olarak şunuda demeden geçemicem..
En gocunduğum iki şey var..(bu davanın biraz menfaatleşleştiği ) REİS cezaevine giderken ona “hırsız”irtitacı” “ yobaz” yada başka türlü hakaretler edenler bugün partide REİS aşkıyla yanıp tutuşup,dilinden düşürmemeleri manidar..
Diğeri ise ilk kurulduğunda bu parti garip gurebaya bakan onun halilye ilgilenen bir anlayışın yerine bugün yönetimler bazında: ilgisizlik,alakasızlık ve kendi etrafını ve yakınlarını ve de kendi menfaatlerini düşünen bir anlayışın hakim olması..!!
Eeeee, şimdi böyle olursa gelde başkan ol ve davaya hakim ol. O zaman ben bu işi yaparsam ya kırk yıllık davamı bende bu hale getirecem yada bunların hiç birine musade etmeyeceğim.
REİS aynı ilk günkü gibi uyumadan geceyi gündüzüne katarak hizmete devam ediyor.65 yaşında ama davasından milim taviz yok.Birileride onun sayesinde adam ve makam sahibi olmuşlar ama sanki kendilerini bişeymiş gibi ortalıkta havalarından geçilmiyor.
Davamı?
Oda neymiş..?
Hak getire..!!
Bunları yazıncada inanın hemen kötü olan biz oluyoruz.Partiye ihanetle suçlanıyoruz..
İllada birilerinin dümen suyunda yol alacaksın yoksa hainsin...Sonrada Ömer’ler aramaya başlarsın.İnanın parti içinde O Ömerleri tasfiye edenler asla onların bir daha gelmesini istemezler..
Herkes kendi adamını ilçe başkanı yapmanın gayretinde..Kimse demiyorki ilçemizi kim daha iyi bu işi yapabilir.Benim adamım olsun yeter.
Aslı kriter bu..
Buradan başkanlık için bunları yazdığımı zannetmeyin asla başkan adayı değilim.Ama bir kurucu ve 19 yıldır bu işin asıl yükünü çekmiş biri olarak bu garibanın bu kadarını söylemeye hakkı olduğunu düşünüyorum..
Ömer’leri anlamadan Ömer’leri çağırmanın bir mantığı olmadığını düşünüyorum..
