SOYLU, TURGUT AYDIN VE FETÖ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Haziran genel seçimlerinde Trabzon’dan milletvekili adayıydı ama teşkilatlardan sorumlu genel başkan olarak da Türkiye’nin bütünündeki seçim faaliyetlerinden de haberi vardı. Ülkenin en ücra köşesindeki teşkilat seçim süresinde Soylu’ya ulaşır, derdini, isteğini, sorununu dile getirir, seçimle ilgili yerel bilgiler verir akıl sorardı. Herkesin Trabzon’da, şehre kilitlendiği bir zamanda Soylu, Türkiye’ye partideki görevi nedeni ile kilitlenirdi.
İşte, böyle bir görev nedeni ile Trabzon’da, Soylu Trabzonlu ünlü iş adamı A101 marketleri zincirinin sahibi Turgut Aydın ile ilgili olarak şu tespiti yapmıştı.
Yukarıda ifade ettiğimiz şekli ile kendine gelen bilgilerin ışığında,

“Paralel yapı Güneydoğu'da A101'in kartlarını alıyor, kendi halkına dağıtıyor. Alışveriş çeklerini alıyor, dağıtıyor' dedim. Geçen sefer Bank Asya böyle bir iş yapmıştı. Bir marketten alıyorlar, başkalarına dağıtıyorlar. Şimdi burada meğer A101'in sahibi Turgut Aydın Maçkalıymış. Üç saat içerisinde Faruk Özak, Asım Aykan ve Recai Berber aradı Manisa'dan, böyle bir adam değildir diye. 'Eyvallah' dedim, şahsi bir değerlendirmem yok ama burada başka bir şey var. Güneydoğu'daki arkadaşlarımız büyük tehdit altında. Gelmişler, yıkmışlar, yakmışlar oraları.  Turgut bey İstanbul'da, benim arkadaşlarım orada namlunun ucunda siyaset yapıyor. Biraz dikkat etsin, hepsi bu kadar'' 
Soylu bu ifadesi ile o gün Trabzon’da gündeme oturdu. Adını verdiği isimlerde, Turgut Aydın ile ilgili olarak yapıcı konuştular, hatta Soylu’nun bu sözlerinden çok geçmeden Aydın, Trabzon’da geniş katılımlı bir iftar yemeği verdi. Bütün Trabzon oradaydı. Sanki Soylu’ ya bir cevap niteliğinde.
Gelinen aşamada, A101’ler ve iş adamı hemşerimiz şimdi FETÖ davasından gözaltında. İnsanların suçlu olup olmadıklarına şimdiden karar verilemez, masumiyet karinesi vardır. Elbette, kimin ne oldu ortaya çıkacak.
Önemli olan yaşın yanında kurunun yanmamasıdır.
Süleyman Soylu, bildiği bir gerçeği dile getirdi, uyarısını yaptı.
Hemşerimiz Aydın’ın tanıyanlarda ona sahip çıktı.

Şimdi yapılacak olan şudur.
Türkiye’de siyasi iktidar darbeye karşı haklı bir refleks geliştiriyor. Halk demokrasiye sahip çıkıyor. Soğukkanlı olmak gerek. Soylu elbette bildiği bir şeyi seslendirdi.


ANKARA’DA TURGUT AYDIN HAREKÂTI

Duyduk ki, ünlü iş adamı Turgut Aydın’ın masum olduğuna inanan ve Trabzon’un da abilerin ile başkanlarının da bulunduğu bir kesim Ankara’da hükümet nezlinde girişimlerde bulunuyorlarmış. Hatta, Turgut Aydın’ın çok yakın dostları Faruk Özak ile Asım Aykan, Başbakan ile görüşmek için Ankara’dalar.
Eyvallah.
Yakın dostlarıdır, inandıkları bir gerçeği başbakana anlatabilirler de.

İnandıkları o gerçek gibi birçok devlet memuru öğretmen din adamı da görevlerinden el çektirildi. Bu isimler, yukarıda bahsettiğimiz isimlere kadar ulaştılar. Çok da fazla girişimde bulunmadılar. Bu işte de böyle çifte standart olursa, mağdur vatandaşların vay haline.
O nedenle, eski siyasilerimizin Turgut Aydın ile ilgili haklı hassasiyetlerini kendilerini bir dönem vekil yapan oyların sahibi vatandaşın da benzer mağduriyetine el atmalarını beklemek, hakları değil mi?
Sadece sorduk.


MAZHAR YILDIRIMHAN; ANKARA VE TRABZON

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müsteşar yardımcılığı görevine atandığından bu yana kısa sürede bakanlıkla ilgili bütün prosedürleri anında kavrayan; yönetmenlik, işlemler, çalışma prensipleri konusunda en çetrefilli bakanlıkta olayı hemen çözen Mazhar Yıldırıman’ın performansı müthiş.
Trabzon’dan bakanlığa gidenler, önce Yıldırımhan’ın kapısını çalıyor. Genellikle diğer bakanlıklarda bu anlamda kapısı çalınan Bakan Yardımcıları oluyor. Ama Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığında bu kapı Trabzon’dan gidenler için Mazhar Yıldırımhan’ın makamı oluyor.
Yıldırımhan bakanlığın en kritik görevini üstlenmiş durumda.
Teşkilatın bütün personeli ile ilgili işlemler ondan geçiyor.
Hele FETÖ operasyonlarını olduğu bir dönemde, Yıldırımhan hata yapmamak için kılı kırk yarıyor. Emrindeki personelin kul hakkı yememesi için hassas olmasını istiyor. Adı FETÖ ile ilişkilendirenlerin tek bir bilgi değil o bilgiyi katkı veren yan bilgiler ile desteklenmesini, belgeli işlemler yapılmasını istiyor.
Bakanlığın özel hastaneler ile ilgili işlemlerine de Yıldırımhan bakıyor. Mehmet Baş’da bu konuda sağ kolu. İki Trabzonlu bakanlığın bütün yükünü almış durumda. Bu yükün yanı sıra Trabzon’dan gelen vatandaş talepleri de Yıldırımhan’ın başkanlığında bir ekip ile takip ediliyor. Yıldırımhan mesaiye sabah 8’de başlıyor gece yarılarına kadar devam ediyor.
Bu arada Yıldırımhan Trabzon özelinde yerel yönetimlerin de sorunları ile yakından ilgileniyor. İlçe Belediye Başkanlarını Ankara bağlantılı projelerinin bizzat takipçisi,  makamında hemen hemen her gün bir İlçe Başkanını görmek mümkün. Özellikle iller bankası ile ilgili projelerin takibinde Yıldırımhan’ın ilgili banka ile kısa sürede kurduğu dostluk ilişkisi, başkanların çok işine yarıyor.
Tabi, siyaseten de Mazhar Yıldırımhan Trabzon Ak Parti teşkilatları ile de sıkı diyaloglarını sürdürüyor. Zira bulunduğu makam bu ilişkinin ve sıkı şekilde yürütülmesini gerektiriyor.

Kısacası Yıldırımhan Ankara’ya çok erken adapte oldu.
Soğukkanlı çalışkan.

Soylu’nun işini hafifletiyor, bakan ile son derece uyumlu çalışıyor. 
Yani müthiş ikili diyebiliriz.

CORA, HAKLI ÇIKTI.. KİMLER ÖZÜR DİLEYECEK?

AKP Trabzon Milletvekili Salih Cora, yaklaşık 1 hafta önce sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile ortalığı karıştırmıştı. Buna göre Cora’nın yaptığı paylaşımda, “KHK ile 01 Ocak 2016 tarihinden önce işlenen suçlar için 5 yıl ceza infaz indirimi öngörülmektedir” ifadesini kullandı. Ancak sonrasında Cora, bir anda linç kampanyasına tutuldu. Peşi sıra yalanlamalar geldi... Cora, daha sonra attığı tweeti silmek zorunda kaldı. 
Cora’ya karşı yapılan bu linç kampanyası sonrasında dün gelinen süreçte Cora’nın haklılığı ortaya çıktı. 
Yayınlanan yeni OHAL kararnamesi ile af tarihi 1 Ocak 2016'dan,1 Temmuz 2016'ya alındı. 1 Temmuz'a kadar işlenen suçlarda koşullu salıverme, bir yıldan 2 yıla çıkarıldı. Böylelikle iyi halli hükümlüler cezasının son 2 yılını çekmeden tahliye edilecek. Cezasının yarısını çeken hükümlüler ise, koşullu salıvermeden yararlanacak. Terör, cinsel istismar, kasten cinayet, uyuşturucu, anayasa, milli savunma ve devlet güvenliğine ilişkin suçlar ile casusluk ise kapsam dışı tutuldu. 
Şuan da 210 bin kişi bulunuyor. Darbe girişimi nedeniyle son bir ayda 20 bine yakın kişi tutuklandı.
Sanırız, o dönem Cora’ya laf edenlerin şuan da bir özür borcu vardır... 


ŞEHİR HASTANESİ VE AKYAZI...

Türkiye’nin gündemi darbe girişimi, Trabzon’un ise Şehir Hastanesi... AK Parti İl Başkanı Haydar Revi’nin önce ki gün ‘Şehir Hastanesi’nin Akyazı Stadının hemen yanına yapılacağının kesinleştiğini açıklamasının ardından şehirde bir tartışmadır gidiyor. Trabzon’da tartışılan konu, “Şehir hastanesi, Akyazı Stadının yanına mı yapılsın yoksa başka bir yere mi?” 
Ancak bu tartışmaya Fransız kalanlar, “Trabzon şehir hastanesini istemiyor” gibi söylemleri ortaya atması ise durumun başka bir boyutu... 
Öyle ki Giresun ve Ordu’da bu yönde “Trabzon istemiyor bizim ilimize yapın” gibi söylemlerin baş gösterdiği kaydediliyor.  Ancak şunu açıklamakta fayda var, “Trabzon’da şehir hastanesinin yeri tartışılıyor... Akyazı’ya mı yapılsın yoksa başka yere mi? Yoksa şehir hastanesini istemiyor” gibi bir tartışma yok... 

Kimi kesim ‘Şehir Hastanesi’nin farklı bir noktaya yapılmasını Akyazı’nın ise sosyal faaliyetler için kullanılmasını istiyor. 
AK Parti İl Başkanı Haydar Revi’de dün sosyal medyadan dünyada ünlü kulüplerin statlarına yakın bölgede hastanelerin olduğu uydu fotoğraflarını paylaştı. Ancak bu fotoğrafların bazıları evet hastaneler statların hemen yanında yer alırken bazılarında ise arada ki uzaklık 2 km’ye kadar çıkıyor. 

Kaldı ki o hastane ve statlar şehirlerin hemen içinde. Yani bugün ki Hüseyin Avni Aker Stadı ve Numune Hastanesi durumu gibi... 
Trabzon’da kimse Avni Aker Stadının yanında Numune Hastanesi olur mu tartışmasını yaptığını hatırlamıyoruz..


ÇAKICI TAHLİYE OLURSA…!

Arsinli ünlü kabadayı hemşerimiz Alaattin Çakıcı’ın tahliyesi ile ilgili gelişmeler bugün daha çok netlik kazanacak.
Çakıcı’yı Trabzon’da yakından tanıyan dostlarımızla dün sohbet etti. Çakıcı, tahliye olduğunda kesinlikle Trabzon’a gelir dediler. Baba ana memleketinde bir hasret giderecek.
Çakıcı’nın tahliyesi gerçekleştiğinde Trabzon’a gelmesi halinde, şehirde büyük ilgi göreceği muhakkak.
Çakıcı, Trabzon ile ilgili alakasını hiç kesmedi. Trabzon’un yoksullarına her zaman sahip çıktı. Şehrin her türlü sorunları ile ilgilendi. Memleket bağını sıkı tuttu. Arsin sevdalısı Çakıcı’nın memleketine gelmesi kadar doğal bir şey de olamaz.
Trabzonlu dostları, sahip çıktığı insanları, Çakıcı’yı dört gözle bekliyor.