AKÇAABAT HANGİ KONUDA LOBİ YAPIYOR? 

Seçime ramak kala Akçaabat’a bir konuda müthiş bir lobi yapılıyor.

Lobi yapılan konu, Trabzon Üniversitesi’ne atanacak rektör konusunda. 

İddia o ki iktidar partisi, ilçenin diğer dinamikleri diyorlar ki, rektör Akçaabatlı olsun. 

Madem, Trabzon üniversitesi Akçaabat’da rektör de Akçaabat’ın evladı olsun. 

Hatta,bu konuda ilçenin Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın rektör atamaları ile ilgili danışmasına, Trabzon’daki mitingi esnasında talebi iletilmiş… 

O danışman da talebi almış… 

Rektör atamaları her an yapılabilir, seçimden sonraya da sarkabilir.. 

Akçaabat’ın lobisi, ne kadar etkili olur bilemeyiz ama, Ak Partililer Mustafa Cumur yaşasaydın, Akçaabat’tan bir rektör ataması yaptırırdı diyorlar. 

Rektör atamasına Ak Parti’nin ilçe teşkilatının lobi yapması bilim ile çelişen bir gerçek de olsa, Akçaabat kendinden bir rektör istiyor.

TRABZON’DA BÖYLE TEŞKİLAT DÜŞMAN BAŞINA 

Trabzon Ak Parti kurulduğundan bu yana teşkilat içinde her türlü çıkar çatışması, mücadelesi ve her işi kulp bulan bir grubun var olması, teşkilatın püsküllü belası gibi… 

Her il başkanı bu tiplerle uğraşmak zorunda kalıyor. 

Teşkilatın bu sinir bozan ekibi, her meseleyi kendi bakış açısından değerlendirdiği için kendileri de bir doğru yol bulamıyorlar. 

Şimdilerde bu tiplerin eleştiri getirdiği konu, SKM’nin az siyaset bol muhabbet konu kısa video görüntüleri. 

Oysa o görüntüler Milletvekillerini seçmen basında sempatik kılmıştı.

 Ama dedik ya işi gücü her türlü yeniliğe karşı olan bir grup teşkilat mensubu bütün partili seçmenler tarafından beğenilen tektir edilen video görüntüsüne getirmedik eleştiri bırakmadılar. 

Kimi, Balta’ın türkü söylemesine takmış. Kimi Adnan Günnar niye pizza ve hamburger istedi de köfte istemedi diyor. 

Kimi, Selçuk Çebi’nin bir müsabakada attığı kündeyi anlatmasını anlamsız buluyor. Hele Bahar Ayvazoğlu için o ne biçim kıyafetti diyor. Dedik ya böyle teşkilat düşman başına… 

Ya ortaya ilginç güzel bir çalışma çıkmış, bırak eleştiriyi de olaya muhafazakar yaklaşma.. 

Trabzon’a genç bir nesil oy kullanacak ve o video görüntüsü, genç seçmen tarafından çok beğenildi. 

CHP genel başkanını cizgi roman kahramanı yaptı reklamlarını vizyona soktu…

Bereket il yönetimi bu tür eleştirileri çok ciddiye almıyor.

TRABZONSPOR YÖNETİMİNDE İLK ÇATLAK 

Trabzonspor yönetimi seçilip görev taksimi yaptığında Faruk Kanca’nın transferle ilgili komitede yer aldığı ilan edilmişti. 

Ancak uzun zamandan bu yana takip ediyoruz Kanca, transferle ilgili çalışmaların içinde değil. Daha çok kendini gelir getirecek projelere odaklamış durumda. 

Oysa, Kanca futbol bilgisi ile de yeterli bir yönetici. 

Özellikle hatalı transferlerin gerçekleşmesine de izin vermez. 

Hassas biridir. Kanca’nın transferle ilgili komiteden ayrıldığına dair bilgiler var. 

Eğer bu doğru ise Trabzonspor için iyi bir gelişme değil. 

Hatta ciddi bir kriz. Bu arada komitede yer aldığını bildiğimiz Haluk Şahin’in yerel gazeteciler ile samimiyeti, dikkat çekiyor.

Bizce de Şahin doğru yapıyor. Yerel gazeteciler de takımın kulübün bir parçası.. 

Bu nedenle Şahin’in doğru yolda olduğunu söyleyebiliriz.

TRABZONSPOR’DA YÖNETİCİYİ ÇILDIRTAN DEDİKODULAR 

Şu sıralar Trabzonspor’da Okay’ın sözleşmesinden doğan sıkıntılar ile elini kolunu sallaya sallaya gitmesinden ardından As Başkan Hayrettin Hacısalihoğlu tabi sinir küpü. 

Dost sohbetlerinde de hatayı dillendiriyor. Nasıl olmuşsa, Hacısalihoğlu’nun Okay’ın gidişi ile getirdiği eleştiriye, bir önceki yönetimden etkili bir ismin, Hayrettin Bey, Okay’ı irdeleyeceğine Selçuk İnan’ın nasıl gittiğini de bir irdelese deyince Hayrettin Hacısalihoğlu’na bunu sorduk… 

Dediği şu;

”Selçuk’un gidişi esnasında ben yönetici değildim. Olmadığım halde yönetimi basın yolu ile yüz yüze görüşerek Selçuk için önlem alınmasını istedim. Selçuk ile Okay’ın transferinin aynı kefeye konulması bu nedenle hata..” 

Bu arada, Hacısalihoğlu’nun her dönem önüne konan ve yüzlerce kez de yalanmadığı, iş yerinde çalışan birine tazminat vermemek için Trabzonspor’a işe aldı dedikodusu yalanı da şu sıralar yine pişirilerek gündeme getiriliyor. 

Hacısalihoğlu bu yalan söylenti için de adeta çıldırıyor. 

Bu arada Hacısalihoğlu’nun kulüpte tam gün mesai ile görev yapmasına personel ayak uydurmakta zorluk çekiyor. 

Bir kurumun resmi çalışanı gibi, Hacsalalihoğlu 9.30 mesaisine başlıyor, mesai bitimi ise işlerin  o anki durumuna göre uzuyor.

ÜNAL KARAMAN NİYE SUSKUN?

Ünal Karaman Trabzonspor’a imza attığında konuştu. 

Ardından yardımcılarının imza töreninde geniş açıklamalar yaptı. 

Ardından kendine iletilen özel röportaj ve söyleşi taleplerini geri çevirdi.  

Karaman’ın sezon başlamadan medyaya özel açıklama yapmaktan kaçınıyor. 

Tabi bu arada Karaman’ın idmanları basına açıp açmayacağı da belli değil..

Tam bir sessizliğe bürünen Ünal Karaman’a, Rıza Hoca’nın yardımcılarından birine tahsis edilen ev verildi. 

Şana’daki villaya henüz taşınmayan Karaman, tesislerde kalıyor. 

Çalışma odasını ile kaldığı oda arasında mekik dokuyan Ünal Karaman takım ve personel izinli olmasına rağmen, çalışmalarını tesislerde sürdürüyor. 

Karaman ile Özkan Sümer de sık sık bir araya geliyor. 

Bu buluşmalara zaman zaman Hayrettin Hacısalihoğlu da katılıyor.

TRABZON’DA NE MHP NE DE CHP! 

Trabzon MHP ile CHP’nin ortak bir özelliği var.

Her ikisi de kitle iletişiminin en önemli araçlarından biri olan interneti kullanmıyor. 

Eski alışkanlıkla basılı yayın organlarına seçim ilanları veren MHP ve CHP, yeni trendi takip edemediği için de epeyce bir kayıp yaşıyor. 

Bu durum seçmen bazında da belirgin bir şekilde tespit edilmiş durumda. 

MHP ve CHP’li seçmenler iki partinin de kurumsal olarak sosyal medyayı kullanamadığını bu alanı adayların inisiyatifine bıraktığını belirtiyorlar. 

Oysa, CHP istanbul’da Ankara’da İzmir’de ve büyük şehirlerde kurumsal olarak sosyal medyayı çok iyi kullanıyor. 

Trabzon’da çok sönük. MHP’de de aynı durul var.

 Ne Nihat Birinci ne de onu takip eden diğer adaylar partilerin kurumsal olarak sosyal medyada görülmeleri ile ilgili bir çalışmaları olmadığı gibi bu alanda yaratıcılıkları da hak getire. 

Oysa, akıllı bir sosyal medya birimi, bu zamana kadar harcadıklarından daha az masraf ederek, seçmene özellikle genç seçmene direkt ulaşabilirler ama bunu düşünen maalesef yok.