TBMM VE GERÇEKLER
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasının ardından, Mondros Mütarekesi'ne rağmen ülkenin işgal edilmeye başlanması üzerine Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.
Amasya Tamimi ile Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar, ''ulusun egemenliğini yine ulusun sağlayacağı''nı ortaya koydu.
Mebusan Meclisi de 18 Mart'ta son kez toplanarak, Meclisin süresiz olarak tatil edilmesini kararlaştırdı.
Mustafa Kemal, 19 Mart 1920'de yayımladığı genelgeyle ''Ankara'da olağanüstü yetkili bir Meclis''in toplanacağını duyurdu.
Bu amaçla yapılacak seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisinden kaçarak Ankara'ya gelebilenlerden 84'ü, ilk Mecliste yer aldı.
Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle ''bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat''ın bu Meclis olacağını kaydetti.
23 Nisan 1920'de, Hacıbayram Camisi'nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı.
Cumhuriyete giden yolda büyük adımlar atılmasını sağlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin 100 yıl önce 23 Nisan'da açılması, Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu.
MİLLİ İRADE VE TBMM
TBMM, açıldığından bu yana milli iradenin yansımasının simgesi oldu.
TBMM'nin ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1920 tarihinde Meclisin 4. toplantı yılının açılışında da bunun önemine dikkati çekti.
Atatürk'ün sözleri tutanaklara şöyle yansıdı:
"Hep birlikte bakışlarımızı, vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Bu kutsal ateş, kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır. Efendiler, millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir.''
AYVAZOĞLU BOMBARDIMANI
Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu’nun Ankara’ya yani başkent il müdürlüğüne atanması sonrası Trabzon’da bir kısım helal olsun şehrimiz önemli bir değerini kaybetti yorumlarını yaparken bir kısım eşinin milletvekili olması nedeniyle bu atamanın gerçekleştiğini öne sürdü.
Evet Ayvazoğlu çalışkan iyi bir turizm bileni. Kendisi rehber ve gerçekten imkanlar dahilinde iyi koşturdu. Çalıştı çabaladı.
Taktir de gördü. Her ne kadar döneminde Sümela kapalı olsa da Ayasofya tadilata alınsa da Trabzon Müzesi ziyaretçiye kapatılıp onarılsa da istatistik rakamları onun dönemini başarılı gösterdi.
Kendisi gibi rakamlarla başarısını göstermeye çalışan Turizm Bakanı tarafından görev yeri değiştirildi. Çok önemli bir sorumluluk altına alındı.
Başkente müdür oldu. Gurur duyduk. Övündük. Sevindik. Helal olsun dedik.
Ankara ataması sonrası eleştiriler ardı ardına geldi ama bir o kadar da övgü dolu sözler söylendi ardından.
Dediğimiz gibi Ayvazoğlu kendini çok hırpaladı çalıştı didindi.
Belki ortaya rakamlar haricinde somut bir şey koyamadı ama çalışkanlığına kimse laf edemez.
Yerine kim geleceği tartışılıyor, bir okul müdürü ve siyasi bir isim üzerinde yoğunlaşma var ama çok sürpriz bir isim de olabilir. Bunu hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Dileriz icraatçı gerçeği görebilecek ve bu şehrin kurtuluşunun turizmde olduğunu bilen bir isim gelir.
O GAZETE O HABERİYLE…
Ali Ayvazoğlu’nun Ankara il müdürlüğüne atanmasını Cumhuriyet gazetesi ile birçok muhalif haber sitesi ve gazete şöyle duyurdu..
Banka Asya’nın avukatı, milletvekilinin eşi, Ankara kültür turizm il müdürlüğüne atandı…
Bu haber tabi, gazetecilik deyimi ile tam duvara toslamak oldu…
Bahar Ayvazoğlu’u ne avukat ne de Bank Asya’nın avukatlığını yaptı..
Araştırmadan, sormadan böyle bir haber yapılması, medyanın yandaş ve muhalif ayrışımında ne hale geldiğinin de örneği oldu..
Bahar Ayvazoğlu habere gülüp geçtiğini de söylediğini belirtelim..
ŞEREF MALKOÇ’U ŞAŞIRTAN SORU
Karadeniz’den Son Nokta gazetesi yayın yönetmeni Sebahattin Özcan’ın sosyal medya üzerinden yaptığı yayınlar Trabzon’da beğeni ve ilgili ile izleniyor.
Özcan’ın son konuğu Kamu Baş Denetçisi Trabzonlu hemşerimiz Şeref Malkoç oldu..
Malkoç’a izleyicilerden şu ilginç soru geldi…
Bana biri koronavirüsünü bulaştırırsa hakkında dava açabilir miyim….
Malkoç hem de kamu denetçisi unvanı hem de hukukçu olarak bunun ispatlanmasının mümkün olamayacağını belirterek, ‘Ben avukat olarak böyle bir davayı almam’ dedi..
Malkoç dünyanın çeşitli ülkelerindeki kamu baş denetçilerinin Türkiye’nin korona ile mücadelesini gıpta ile izlediklerini ifade de etti..
RAMAZAN PİDESİNE ZAM YOK
Trabzon fırıncılar odası başkanı Davut İlik, bu yılkı ramazan pidesinin geçen ramazandaki fiyatla satılacağını belirterek, şu açıklamayı yaptı…
Trabzon fırıncı esnafı olarak yaptığımız iştişare üzerine bu zor süreçte halkımıza destek olmak amacıyla ramazan pidesine ihtiyaç olmasına rağmen zam yapmadık geçen seneki fiyattan halkımıza hizmet yapacağız İNŞALLAH
Başkanın bu duyurusu, sosyal medya hesabında teşekkürlerle çok destek gördü.
GÜLEN’İN TURİZM DENEYİMİ
Covid 19’un herkesi meşgul etttiği bu günlerde Trabzon il müdürlüklerinde sessiz sedasız değişimler yaşanıyor.
Bunlardan birisi de Trabzon için önem arz eden müdürlüklerin başında Turzim İl Müdürlüğü geliyor.
Ali Ayvazoğlu'nun Ankara İl Turizm Müdürlüğün'e atanmasıyla boşalan İl müdürlüğüne şimdiye kadar bahsedilen isimlerin sektör tarafından çok kabul görmediğini izliyoruz.
Bu günlerde sektör tecrübesi uluslararası düzeyde olan , bölge ve il turizmini bilen ve tecrübesi olan ve turizm bileşenleri ile iyi ilişkileri olan Oykan Gülen’in adı geçmeye başladı
Oykan Gülen bölgemiz için de önemli olan Ortadoğu turizmini iyi bilen , İngilizce ve Arapça konuşabilen, Turizmin akademik altyapısı da olan ve özel sektör tecrübesi ile de ön plana çıkıyor .
Aynı zamanda da dünya turizmi ile ilgili de bilgi ve donanıma sahip birisi.
Sektör temsilcilerinin Oykan Gülen’in böyle bir atamanın gerçekleşmesi durumda Trabzon İçin bir kazanç olacağı görüşünde hemfikirler ve desteklerini bildiriyorlar .
Siyasetin de bir kısmının da Oykan Gülen’i desteklediğini biliyoruz.
Memur kökenli olmaması da bir şekilde aşılacağa benziyor .
İlerleyen günler bu atama ile ilgili çok sıcak geçeceğe benziyor...
