TRABZON TRAFİĞİ İKİ GÜNDÜR NEDEN SIKIŞIYOR?

Trabzon trafiğinde özellikle Rize-Trabzon istikametinde Değirmendere - Moloz arasındaki sıkışıklığın nedeni belli oldu. 

Geldiği günden bu yana uzmanlık alanı olan trafikte Trabzon'a çareler üretmeye çalışan Trabzon Emniyet Müdürü Kenan Aydoğan, Değirmendere - Çömlekçi arasında bağlantı yollarındaki düzensizlik nedeniyle trafik akışının bozulduğunu tespit etmiş. 

Liman önünden gelen aracın sahil yoluna direk çıkmaya çalışması, sahil yolundan gelip İskele Caddesi’ne geçmek isteyen sürücülerin aceleci davranarak aniden en sağ şeride geçmeye çalışmaları nedeniyle trafikte yavaşlama olduğu tespitleri üzerine duba çalışmaları yapıldı. 

Trafik akışını hızlandıran bu uygulamaya alışık olmayan Trabzon halkı bu kez merakında ne olduğunu anlamaya çalıştığı için çalışma yapılan bölgelerde yavaşlayınca trafik yeniden sıkışmaya başladı. 

Geldiği günden bu yana özellikle Meydan, Gazipaşa ve Cumhuriyet Caddesi'ndeki aldığı tedbirlerle trafiği rahatlatan Kenan Aydoğan bu kez çok farklı bir açıdan Çömlekçi trafiğine el attı. 

Kavşağı kapatmasıyla trafiğin akış hızını arttıran bu yeni yöntem birkaç gün denenecek. 

Trabzon halkından emniyet yetkililerinin ricası orada olağan dışı bir şey olmadığını bilerek yollarına devam etmeleri…

Yöntem birkaç gün denenecek çözüm olursa aynı şekilde devam edecek…

PROTOKOL TRİBÜNÜ LİSTESİNDE İSMİ YOKMUŞ 

Trabzon'un Yomra ilçesinde geçen hafta oynanan Yomraspor müsabakasında, Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’ı kurşunlama olayında adı geçen sanıkların, kasıtlı olarak protokol tribününe alınıp başkanın hemen arkasına oturtulması krize neden olmuştu. 

Belki hukuken başkanı kurşunlatan ve aynı davada tutuksuz yargılanan kişinin stadyuma girmesinde maç izlemesinde bir engel yok. 

Fakat kişinin protokol listesinde isminin olmaması ve özellikle Başkan Bıyık ile mecliste görev yapan bir meclis üyesi tarafından araçla stadyuma getirilerek başkanın arka koltuğuna oturtulması bir racon kesme olarak değerlendirildi. Herkes bunu öyle algıladı… 

Şimdi protokol listesinde ismi olmamasına rağmen kişinin neden tribüne alındığı ve başkanın neden özellikle arkasına bir Ak Partili meclis üyesi tarafından oturtulduğu araştırılıyor. 

Konu Ak Parti Yomra İlçe Başkanı tarafından Trabzon İl Başkanı sezgin Mumcu'ya da iletildi. 

Başkan Mumcu işin peşini bırakmayacağını, gereken araştırma ve soruşturmanın devam edeceğini ifade etti.

BİR ÖĞRETMEN FACİASI DA ARAKLI'DA MI?

Maalesef son yıllarda ülkemizde adaleti sosyal medyada arama yönünde bir alışkanlık oldu. 

Buna da devlet eliyle izin verildi. Neden mi diye sorarsanız, bir zanlı mahkemece serbest bırakıldıktan sonra eğer sosyal medyada bu kişinin tutuklanması gerektiğine dair bir paylaşım yoğunluğu oluyorsa bu kişinin yeninden tutuklanması, ceza almayan bir kişinin ceza alması olaylarına çok kez tanık olduk. 

Milletin adalete olan güvenini sarsan bu durumlar sonrası sosyal medyada üretilen her içerik soruşturulmadan insanlar yargılanmaya başlandı. 

Trabzon'da Osman Bayrak öğretmenin öğrencisinin bir şakası nedeniyle linçe uğraması olayı da benzeri bir durum. 

Yine bunun gibi başka bir olay daha var… O da Araklı'da... Bilindiği üzere sınıflarda öğrencilerin derse cep telefonu getirmeleri veya sınıfa sokmaları yasak. 

Araklı Anadolu İmamhatip Lisesi Müdürü Muhammet Tekinbaş da rutin aramalar esnasında  10. sınıf öğrencisi çantasını açmak istemediğinden yola çıkarak sınıflarda denetleme yaptığı öğretmenlere çantasına bakmalarını söylüyor.

Fakat öğrenci çantasını vermek istemeyince iddiaya göre çıkan arbedede çanta boynunu çiziyor. Sonrasında öğrenci hastaneye giderek darp raporu alıp müdürün boğazını sıktığını iddia ediyor. 

Ve ilginç bir şekilde müdür hemen açığa alınıyor. 

Olay basına yansımasa belki de alınmayacaktı. Orası ayrı bir durum fakat bugüne kadar öğrencisini darp etse dahi hiçbir okul müdürünün görevden alınması gibi bir durum Trabzon'da yaşanmamış.

Şimdi bu olay sonrası bizi arayan öğretmenler oldu, “Biz öğrenci derste cep telefonunu açarsa dersin huzurunu bozarsa nasıl müdahale edeceğiz” serzenişinde bulundular…

Yeni nesil Z kuşağını sadece öğretmenlerine değil aile bireylerine karşı da bazı sorumsuz tutum ve davranışları olduğuna hep birlikte şahit oluyoruz.  

Araklı'daki soruşturmayı bizler de takip ediyoruz. Eğer olay anlatıldığı gibi ise arama esnasındaki öğretmenlerin, öğrencilerin ifadeleri alınmadı mı? Alındı ise neden müdür açığa alındı? 

Eğer gerçekten bir müdür haksız yere başka hesaplar yüzünden açığa alınmışsa hakkının iade edilmesi gerekmez mi?

İYİ PARTİ’NİN SÜRPRİZİ VAR… 

İYİ Parti’nin sürprizi var…

Sürprizden kastımız ne diye sorarsanız şu şekilde açıklayalım.

Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde İYİ Parti İl Başkanı Azmi Kuvvetli, “Genel Merkezin belirlediği hedef üye sayısına” ulaştıklarını dile getirmişti. Genel Merkez, Trabzon için belirlediği hedef üye sayısı 6 bin ve Trabzon İl Başkanlığı da bu sayıya ulaştı. Tabi yukarıda bahsettiğimiz sürpriz 6 bin rakamı değil. 6 bin rakamına ulaşılmasını sağlayan kişiler. 

Bu kişiler Trabzon’da daha önce farklı siyasi partilerde, siyaset yapımı üst düzey isimler. Yani evet 6 bin kişi İYİ Parti’ye üye yapıldı ancak bunlarda nicelik olarak da üst düzey isimler var… Bu isimler ise şimdilik gizli tutuluyor. Açıklanma tarihi ise 18 Aralık. 

18 Aralık’ta Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Koray Aydın’ın da Trabzon’da katılacağı üye katılım toplantısıyla açıklanacak. 

Bu toplantı Trabzon’da bir hayli ses getireceğe ve siyaset arenasında çok konuşulacağı benziyor.

TRABZON'UN SAĞLIKTA GÖZ BEBEĞİ AMA…

Trabzon'da hep dilden dile dolaşır. Devlet hastaneleri özel hastanelere hasta yönlendiriyor diye… 

Burada kabahat hep hekimde aranır ama dün duyduklarımız bizleri çok şaşırttı. 

Trabzon'un ve bölgenin göz bebeği Yavuz Selim Kemik Hastalıkları Hastanesi'nde pandemi bahane edilerek (personel yetersizliğinden) belli katlar hizmet dışı olmuş. 

Ameliyathaneler kapatılmış. Binlerce hastanın müracaat ettiği hastanede hekimler çaresiz. 

Acil hastaları bile ameliyat etmekte zorlanıyor. 

O zaman ne oluyor çok basit operasyonları bile hastalar on binlerce lirayı bulan masraflar ödeyerek özel hastanelerin kucağına itiliyor. 

Milletin bu kadar sıkıntıda olduğu bir dönemde özellikle mecburi olan kemik hastalıkları konusunda Trabzon ve bölge insanını özel hastanelerin kucağına atmak insafsızlıktır. 

Ak Parti'nin Trabzon milletvekilleri bu konuya eğilmeli, Trabzon Valiliği ve Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü hastaların özel hastanelere muhtaç edildiği bu sisteme el atmaları gerekir... 

Yavuz Selim Kemik Hastalıkları Hastanesi bu şehrin marka hastanelerinden biridir ve bu muameleyi asla hak etmemektedir. 

Acilen gerekli personel temini sağlanarak kapalı ameliyathaneler ve katlar hizmete açılmalıdır.

YATIRIM ADASI İLE BOŞUNA MI OYALANDIK?

Trabzon'da Yatırım Adası, Ticaret ve Sanayi Odası’nın takibinde olan bir konudur. Bu konuda özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun azami gayretleri yadsınamaz.  

Bu işin sorumlusu TTSO gibi görünüyor. Bu manada üzerine büyük sorumluluk almış durumda.  

Bir ara Ak Parti'de bazı isimler yatırım adası ile ilgili sıkıntılar olduğunu dile getirmişlerdi, olayı biraz irdelediğimizde TTSO kanadından kendilerine iletilen bir takım olumsuzluklar olduğu yönünde bilgilere ulaştık. 

Ardından konuyu biraz daha irdeleyince sorunun fizibilitede tıkanıp kalındığı bilgisi bizlere aktarıldı. 

Meğer yıllardır konuştuğumuz Yatırım Adası’nın adam akıllı bir fizibilite çalışması yapılmamış. 

TTSO'dan istenilen bu çalışmanın yapılmadığı ortaya çıkınca valilik bütçesiyle 1 milyon TL harcanarak yapılmaya başlanmış. 

Yani Trabzon'da insanlar yıllardır fizibilitesi olmayan bir Yatırım Adasını, ‘niye yapmıyoruz’ diye bağırmış. 

Bunun sözünü veren TTSO basit bir tasarım ile işi karşıya geçmeye çalışmış. 

Gerçekten ilginç iddialar, biz de diyoruz ki Yatırım Adası konusunda TTSO neden ısrarcı olmuyor veya işin üzerine gitmiyor. Acaba bu yüzden mi? 

TTSO bu ağır itham karşısında ne diyecek merakla bekliyoruz. Eğer fizibilite çalışması yapmışsa amenna ama yapmamışsa Trabzon boşuna mı oyalanmış yıllarca…

En önemlisi ne yapılacağı bilinmeyen bir proje ile ilgili Cumhurbaşkanına imza attırılması. 

Kimin nasıl hangi para ile ne şekilde yapacağı, kime hizmet edeceği, kim tarafından finansmanının sağlanacağı netleşmeyen Yatırım Adası ile ilgili yabancıların talebi konusunda da önemli bilgilendirmeler olmuştu. 

Çin’den, Katar'dan burayı yapmak için gelecekler vardı. Duyduğumuza göre fizibilite çalışması tam olmadığı için gelen giden de yokmuş. Bakalım bu işin altından daha neler çıkacak…