BAŞKANLIĞIN EN ZOR SÜRECİ BAŞLADI

Ve, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun dün geceki mağlubiyetten sonra başkanlığının en zor süreci başlamış oldu..

Çünkü artık hiçbir mazeretin arkasına sığınılacak gibi değil.

Fener mağlubiyetinden sonra Kasımpaşa maçını bir çıkış, bir diriliş olarak gören Trabzonspor’un bu anlamda hiçbir gayret göstermemesi artık, okları Newton’a değil başkan Ahmet Ağaoğlu’ne yöneltti… Zira, Ağaoğlu, Fener maçından sonra bütün desteğini Newton’a verdi.. Yüz yüze görüşmelerinde Newton’un mazeretlerine inandı.. Onla yola devam kararı verdi..

Ama artık, mızrak çuvala sığmıyor.. Bir şey yapmalı… Ama ne..?

Başkan, başkanlığının en zor günlerine girdi.

Bakalım bu kaos ve krizden kendini takımın nasıl kurtaracak..

Bu baskı altındaki yönetim mantıklı bir karar da veremez artık..

PEKİ NE YAPMALI?

Trabzonspor böyle bir kötü duruma Özkan Sümer’in başkanlığı döneminde düşmüştü. O dönem, liglerin sonuna doğruydu..

Trabzonspor resmen küme düşmemeye oynuyordu.. Samsun gibi kritik bir maça deplasmana gidecekti..

Trabzonspor camiası toparlandı.. Krizi yönetemeyecek duruma düşen yönetime hafta boyu destek çıktı.. Şimdilerde olan ama o zaman olmayan istişare kurulu kendiliğinden oluştu.. Futbolcular ile bir araya gelindi.. Trabzonspor ruhunu bilen, Trabzonspor’da top koşturan efsaneler futbolcularla tesislerde bir araya geldi..

Motivasyon sohbetleri başladı..
Ve Samsun deplasmanına konvoyla gidildi..

Öndeki otobüste Trabzonspor yönetimi, eski yöneticiler, eski futbolcular… Arkadaki otobüste, Trabzonspor takımı..
Yolda birbirlerine yol verdiler.

Birlerini sollarken, selamlaştılar.. Kornolar basıldı
Düğüne gider gibiydi, Trabzonspor

Ve Samsun’dan galibiyet ile dönüldü..
Artık, Trabzonspor da bunu yapmalı.

Yönetim  bu kriz ve kaosu yönetecek gibi değil.. Toptan istifa etse ne olur..?

Hemen, yaşanmış gerçeklerden hareketle;
-İstişare kurulu yönetim ile toplanmalı
-İstişare kurulu genişletilmeli
-Eski futbolcular efsane isimler tesislerde futbolcular ile bir araya gelmeli
-Takımın yarıdan fazlası yabancı onlara göre biz oynadık yenildik, futbolun kuralı bu mantığındalar.. Onlara böyle olmadığı olmayacağı anlatılmalı.
-Futbolcular taraftarlarla bir araya gelmeli, bunun organizasyon yapılmalı.
Hakikatten Trabzonspor kötü durumda.
Zira bu kötü durum, adının da formasının da etkinliğini yerlerde süründürüyor.
Artık her takım Trabzonspor yenilir modunda.
İşimiz çok zor çok

MESUT YILMAZ VE TRABZON

Mesut Yılmaz’ın ANAP Genel Başkanı olması Karadenizli siyasetçilerin yoğun desteği ile olmuştur..

Trabzon’da dönemin etkin isimlerinin çoğu, Yılmaz’a destek verdi.. Yılmaz da bu desteği karşılıksız bırakmadı..

Yılmaz’ın döneminde Eyüp Aşık en etkili bakanlıklarda bulundu.

Mesut Yılmaz’la birlikte çalışan Trabzon il başkanlarının da partide ap ayrı bir ayrıcalıkları vardı. Yılmaz Başbakanken, il başkanları istedikleri anda onla görüşüyorlar, evine de misafir oluyorlardı.

Mesut Yılmaz’ın Trabzonlu yerel gazetecilere de büyük yardımları oldu..

Türk Tanıtım fonunun başındayken Kuzey Ekspres’in Sahibi Hasan Kurt ile Karadeniz'in Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Musa Alioğlu’nun tanıtım fonundan harcırahlı olarak İngiltere’ye 6 aylığına İngilizce kursuna gönderdi.. Yine Karadeniz’in Yazı İşleri Müdürü Osman Yazıcı’yı hem partiye hem de başbakanlığı döneminde başbakanlığa medya danışmanı olarak aldı….

Kısacası, Karadeniz bölgesel olarak Yılmaz’dan gerekli desteği gördü.

KARADENİZ SAHİL YOLU VE MESUT YILMAZ

Samsun-Sarp Karadeniz sahil yolu da Mesut Yılmaz’ın başbakanlığı döneminde başladı… R.Tayyip Erdoğan’ın döneminde bitti.. Samsun-Sarp sahil yolu ve Mesut Yılmaz ile ilgili olarak yayın danışmanız Ali Savaş’ın ilginç bir anısı var… Savaş onu anlattı.

“İlk başbakanlığıydı. Ankara'da evinde misafiri olduk.. Gazeteci olarak söyleşi yaptık.. O dönem Karadeniz'in toptan gündemi Samsun-Sarp duble yoluydu.

Ne zaman başlanacaktı.

Bunu sordum..

Buna o günün Türkiye'sindeki siyasette bölgeler arası dengeyi hatırlatarak şöyle dedi.

"Şimdi ben bir Rizeli olarak Karadeniz sahil yoluna başlarsam, kıyamet kopar... Önce Diyarbakır-Batman yolunu yapacağım... Sonra Deniz Baykal'ın Antalya/Alanya otoyoluna başlayacağım.. Sonra da Karadeniz sahil yoluna...."

Nitekim de öyle oldu... Dediği iki yol yapıldı... Ardından Karadeniz Sahil yolu..

Önce Karadeniz Sahil yoluna başlasaydı... Hem partisi hem de muhalefet kazan kaldırırdı.....

VE TRABZON'DAKİ MAÇ

Mesut Yılmaz’ın Trabzonspor taraftarlarının hafızasında ise derin bir iz bıraktığını söyleyelim…

1996’da Trabzon’da oynan Fenerbahçe maçı öncesi öyle bir güvenlik önlemi aldırdı ki şehir baştan sona jandarma ve polis doldu…

İki adımda bir polis vardı.. Ve bu durum taraftarı psikolojik olarak etkiledi…

Öyleki A.Aker’e girişlerde güvenlik, Trabzon Lisesi'nden başladı…

Bileti olmayan bir adım ileri gidemedi…

Sahada da hem içinde hem tribünde yığınla polis vardı…

Bu durum herkesi etkiledi ve şampiyonluk gitti…

Giden şampiyonluk nedeni ile taraftar faturası aşırı güvenlik önlemlerini bizzat kendi talimatı ile aldıran Mesut Yılmaz’a kesti,..

BÜYÜKŞEHİR'İN BAŞKANLIK KONUTU GAZETECİLERİ BÖLDÜ

Trabzon Büyükşehir belediye başkanının konutu olmalı diye günden oluşturan yayın danışmanımız Ali Savaş’a destek, Kuzey Ekspres gazetesinden Hasan Kurt’tan geldi… Kurt, bir adım daha ileri giderek, Ortahisar Belediye başkanının da konutu olmalı dedi..

Konuta gerek yok diyenler kervanına, Murat Taşkın katıldı.. Taşkın konu gereksiz dedi.. Bu arada hala iki önemli gazeteci tavrını belirlemedi..

Biri, Yusuf Turgut

Diğeri, Selahattin Özcan..

Bakalım reytingi yüksek bu iki gazeteci, başkanlık konutu ile ilgili nasıl bir görüş belirtecek..

Bu arada bir CHP’li dostumuz ilginç bir anısını anlattı…

Volkan Abi, Belediye Başkanıyken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Trabzon’a geldi.. Geceyi de bir otelde geçirdi… Volkan abi o dönemler Erdoğdu’da site içinde bir apartman dairesine kalıyordu…

Eğer evim müsait olsaydı Kılıçdaroğlu’nu misafir ederdim ama müsait değildi diye dert yanmış…