İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gün sel felaketinin yaşandığı ve 4 kişinin hayatını kaybettiği Artvin’in Yusufeli ilçesinde incelemelerde bulundu. İlçeye 15 dakika 175 kilogramlık yağış düştüğünü belirten Bakan Soylu dere yataklarında ev yapan vatandaşları uyararak, “Vatandaşlardan talebimiz özellikle sel bölgelerinde dere kenarlarına şuraya yakın olsun, yola yakın olsun, manzaraya yakın olsun gibi bir anlayışla yapılabilecek her ev bir risk. Yarın bilmediğimiz bir 10-15 dakika içerisinde bize ve bizden sonra gelebilecek nesillerin başına bir felakete yol açabilir. Bir ev mirası bırakırken aslında bir kaza mirası bırakmış oluruz” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sel felaketinin yaşandığı Rize’deki incelemelerinin ardından önceki gün tamamlandığında dünyanın en büyük 3. barajı olacak Yusufeli Barajı’nın şantiyesinde meydana gelen ve 4 kişinin hayatını kaybettiği sel bölgesinde incelemelerde bulundu. Baraj inşaatında çalışan işçilere başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerinde bulunan Bakan Soylu, yetkililerden bilgi aldı. Yusufeli Barajı ve HES inşaatında da incelemelerde bulunan Bakan Soylu basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yusufeli ilçesine 15 dakikada 175 kilogram yağış düştüğünü dile getiren Bakan Soylu, “Türkiye’nin en büyük şantiyesindeyiz. Yusufeli barajı hem ekonomimize hem enerjimize hem de geleceğimize büyük bir katkı sağlıyor. Burada hali hazırda bin 500’ün üzerinde insanımız bu baraj inşaatını zamanında yetiştirmek için çaba sarf ediyorlar. Rize’de hem Çayeli’nde hem Madenli’de hem de İkizdere’de dün olanın biraz daha yoğun yağış şeklinde olan afet burada gerçekleşti. 4 vatandaşımızı burada kaybettik. Birisini şantiye içerisinde kaybettik aileyi ile araçla beraber yukarıdan aşağıya doğru gelen sel savurup buraya attı. Allah rahmet eylesin. Allah mekanlarını cennet eylesin. Arkadaşlarımız şantiye yetkilileriyle birlikte hasar tespit çalışmalarını, alınabilecek tedbirleri bugüne kadar Valimizin koordinasyonunda gerçekleştirmeye devam ediyorlar. Burası bir şantiye ve baraj bitmek üzere. Diğer gördüğümüz yerlerde aynı kanaatteyiz. Gerek deprem gerekse sel felaketi gerek diğer afetlere açık bir ülkeyiz. Bunun için tedbirlerimizi en yüksek noktada almalıyız. 15 dakikada 175 kilogramlık bir yağmur. Yoğunluklu bir yağış ve bu hakikaten daha büyük felaketlere yol açabilecek bir yoğunluk. O açıdan şunu ifade etmek gerekir bu bölgelerde bununla karşılaşmamız olasıdır. Olabilir. Biz devlet olarak elimizden geldiğince bu bölgedeki bütün dere ıslahlarını yapmaya çalışıyoruz. O kadar yoğunluktaki yağmurlarda bu kadar dere ıslahları olmamış olsaydı daha büyük felaketlerle karşı karşıya kalabilirdik. Israrla vatandaşlardan talebimiz özellikle sel bölgelerinde dere kenarlarına şuraya yakın olsun, yola yakın olsun, manzaraya yakın olsun gibi bir anlayışla yapılabilecek her ev bir risk. Yarın bilmediğimiz bir 10-15 dakika içerisinde bize ve bizden sonra gelebilecek nesillerin başına bir felakete yol açabilir. Bir ev mirası bırakırken aslında bir kaza mirası bırakmış oluruz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’DE DEPREM, SEL VE AFET İLE BERABER YAŞAMAYA ALIŞMALIYIZ”

Vatandaşlarla uyarılarda bulunarak dere yataklarına ev yapılmaması gerektiğinin altını çizen Bakan Soylu, “Net bir şekilde helikopterden bakarken tekrar birçok örneği ile gördüm. Dere yataklarına yapıyorsunuz ama oraya gelen yollara bir şey yapabilme imkanına sahip değilsiniz. Eğer oraya gelen yollara da yani suyun aktığı yollara yönelikte ev yaparsanız bu derenin taşmasıyla suyun geldiği noktadaki ev aynı noktadadır. Onun için bu konuda hem belediyemizin hem vatandaşımızın hem de bizim hep beraber bu kurallara ilkelere uymamız gerekir. Aksi taktirde bu felaketler canımızı daha çok acıtır. Vatandaşımızın şunu hiçbir zaman unutmamamız gerekir. Türkiye’de deprem, sel ve afet ile beraber yaşamaya alışmalıyız. Bunun için tedbirler almalıyız. Buna ait tedbirleri devlet ve millet olarak ortaya koymalıyız. Dün sabah yaklaşık 5 saat afet danışma kurulumuzla toplantı yaptık. Profesörlerimiz, TÜBİTAK, Kandilli Rasathanesi var birçok disiplinden insan var. Buna nasıl tedbir alabiliriz diye yaptık. Öğleden sonra da bu meselelerle karşı karşıya kaldık. Onun için ilk önce tedbir sonra tevekkül sonra taktir. Biz tedbiri almak zorundayız. Tedbiri almadan bütün bunları yapabilme kabiliyetine sahip olamayız. Onun için tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Elbet bütün bunlardan sonra yine yoldan geçerken suyun akmasıyla araç yuvarlanıp gibi yine bir kazayla karşı karşıya kalabiliriz. Ama bizim görevimiz bu riskleri birey, kurumlar ve devlet olarak en az seviyeye indirebilmektir. Şantiyede çalışan bütün işçilerimize Cumhurbaşkanımızın hem selamları hem de geçmiş olsun dilekleri var. Talimatıyla gelmiş olduğumuzu bilmenizi isterim. Gece yarısından itibaren hem tespit çalışmaları yapıyoruz hem de bu konuda arama-kurtarma çalışmalarının nasıl olabileceği konusunda arkadaşlarımız ile değerlendirmede bulunduk. Allah böyle felaketler göstermez bize de tedbirlere en yakında almayı vatandaşlarımıza da bu tedbirlere uymayı nasip eder” ifadelerini kullandı.

Öte yandan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz şehitleri 15 Temmuz şehitleri Emniyet Müdürü Dursun Acar ve Özel Harekat Polisi Erol İnce’nin ailesini ziyaret etti.

(İHA)