Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan Afrika kıtasında yer alan ülkelerin Ankara büyükelçileriyle çalışma yemeğine bir araya geldi. Bakan Pekcan, "21 Haziran itibariyle demir çelikte konan vergilere tam karşılık olmak üzere 22 üründe 266 milyon dolar ilave vergi getirdik" dedi.

Türkiye ile Afrika kıtasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin konuşulduğu yemekte Türkiye’ye finansal baskı uygulayan Amerika Birleşik Devletleri ve yaptırımlarına ilişkin açıklamalarda da bulunan Bakan Pekcan, "Afrika gibi geniş bir coğrafyaya bütüncül ve tek tip bir yaklaşımımız kesinlikle söz konusu değildir. Afrika içerisinde her coğrafyanın her ülkenin kendine ait zenginlikleri, kendine has dinamikleri, farklılıkları, kültürleri olduğunun bilincindeyiz ve bu coğrafyadaki her ülkeyle bu anlamada iş birliği yapmak üzere faaliyetlerimiz devam etmektedir. Her ülkeyle ticari ve ekonomik ilişkilerimizi artırarak devam etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"21 HAZİRAN İTİBARİYLE DEMİR ÇELİKTE KONAN VERGİLERE TAM KARŞILIK OLMAK ÜZERE..."

ABD’nin Türkiye için önemli bir ticaret ortağı olduğunu fakat tek partneri olmadığını vurgulayan Pekcan konuşmasına şöyle devam etti:

"Dünyada ticaret savaşlarının konuşulduğu bir süreçteyiz. Dolayısıyla ekonomik iş birliklerini konuşmak için oldukça anlamlı bir dönemde bulunmaktayız. Geldiğimiz noktada maalesef Amerika’nın attığı tek taraflı adımlar neticesinde dünya ticaret dengelerinin risk altına girdiğini görüyoruz. Her ülkenin, Amerika da dahil ulusal hassasiyetleri, ulusal ihtiyaçları olabilir ama ulusal ihtiyaçlar ile uluslararası ekonomik gerçeklikler arasında bir denge gözetilmek zorundadır. ABD demir, çelik, alüminyum sektörlerinde başlattığı süreç ile neredeyse dünyayı karşısına almış, kimse açısından kazançlı olmayacak bir çekilen sürecine girmiş bulunmaktadır. Amerika, Kanada Meksika gibi en yakın ticari ortakları olmak üzere dünya ticaret örgütünde davalık olmuş durumdadır. ABD şimdide tek taraflı olarak İran’la yapılan mutabakattan vazgeçtiğini ve iki aşamada yaptırımlar uygulanacağını dile getirmiştir. Bu yaptırımların zararı sadece İran’a olmayacaktır. Bölge ve komşu ülkeleri de en az İran kadar bu yaptırımlar etkileyecektir. Bu yaptırımlar aynı zamanda Amerikan şirketlerini de etkileyecektir. ABD bizim önemli bir ticaret ortağımızdır ama tek partnerimiz değildir. Başka ticaret ortaklıklarımız ve başka tedarikçilerimiz de bulunmaktadır. Alternatif pazarlarımız bulunmaktadır."

"BU ÖNLEMLER TÜRK ÜRETİCİSİ, İHRACATÇISI KADAR AMERİKAN İHRACATINI DA ZOR DURUMDA BIRAKMAKTADIR"

"Demir çelik sektöründe biz aslında ABD’den net ithalatçı konumundayız" diyen Bakan Pekcan, "Demir çelik sektörümüz bizim ihracat kalemlerimiz arasında çok önem verdiğimiz bir sektörümüz. ABD ile 2017 yılı rakamları itibariyle 1.1 milyar dolar ihracat yapıp, 1.3 milyar dolar ithalat yapmış durumdayız. Yani bu önlemler Türk üreticisi ihracatçısı kadar Amerikan ihracatını da zor durumda bırakmaktadır. Bu ışıkta 23 Mart’ta demir, çelik ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25, yüzde 10 ek vergi koymuş bulunmaktadır. Biz de 21 Haziran itibariyle demir çelikte konan vergilere tam karşılık olmak üzere 22 üründe 266 milyon dolar ilave vergi getirdik. 10 Ağustos’ta demir, çelik ve alüminyuma getirilen vergilerin iki katına çıkarılacağı duyurulmuştur. Bizde dün akşam itibariyle bu 22 kalemdeki ihtaldeki vergi oranlarını iki katına çıkardık. Bize uygulanan yaptırımların 533 milyon dolarlık ek vergi yüküyle karşılık vermiş durumdayız. Kısacası bu bizim tercihimiz değil, ABD hükümetinin bir tercihi olmuştur. Biz de ABD’nin haksız işlemleri karşısında Türk firmalarını haklarını korumaktan asla vazgeçmeyeceğiz ve gereken karşılığı vermeye devam edeceğiz" dedi.

"Yaşananalar nedeniyle Türk lirası olumsuz etkinlenmiş olabilir ama bunlar kalıcı değil geçicidir" ifadelerini kullanan Bakan Pekcan, "Biz ticari ve ekonomik ilişkilerin siyasi tepkilerden etkilenmemesi gerektiğine inanıyoruz ve bunu şiddetle savunuyoruz. Yaşananalar nedeniyle Türk lirası olumsuz etkinlenmiş olabilir ama bunlar kalıcı değil geçicidir. Geçmiş yıllarda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da yüksek büyüme oranlarını muhafaza etmeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle birlikte kabine üyeleri arasında, bakanlar arasında çok koordinasyonlu ve aktif bir çalışma sistemimiz bulunmaktadır ve bu bizim günlük yaşantılarımıza yansımaktadır. Bunun ekonomimize de artı yansımaları en kısa zamanda göreceğiz" şeklinde konuştu.

"2017’DE AFRİKA’YA İHRACAT 20.5 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE ULAŞMIŞTIR"

Afrika ülkelerinde Türk yatırımlarının artmasının en büyük önceliklerden bir tanesi olduğunu kaydeden Pekcan, Afrika kıtasındaki Türk yatırımların tutarının 7 milyar dolara, müteahhitlik hizmetleri tutarının ise 66 milyar dolar seviyesine ulaştığının altını çizdi. Pekcan, "Cumhurbaşkanımızın katılımlarıyla 2014 Kasım ayında Gine’de Türkiye Afrika Ortaklı Zirvesi yapılmış ve Afrika ile ticaretin geliştirilmesi stratejimizin ortaklık perspektifi belirlenmiştir. Afrikalı dostlarımızla beraber katma değer sağlamak, istihdamı artırmayı hedefliyoruz. Bütün bu çalışmaların sonucu olarak 2013 yılında Afrika kıtasına ihracatımız 5.1 milyar dolar iken 2017 yıl sonu itibariyle 20.5 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Afrika kıtasındaki Türk yatırımların tutarı 7 milyar dolara, müteahhitlik hizmetlerinin tutarı ise 66 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Şu an itibariyle Afrika kıtasında 41 büyükelçiliğimiz, 26 ülkede ticaret müşavirliğimiz bulunmakta olup, THY 33 ülkeye uçuş düzenlemekte ve Afrika ülkeleri iş konseylerinin sayısı da 43 ulaşmış bulunmaktadır. 45 Afrika ülkesiyle ticari ekonomik iş birliği anlaşması, 28 ülkeyle yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması, 11 ülkeyle de çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasın imzalamış durumdayız. Bu anlaşmaya yenilerini eklemek üzere müzakerelerimiz devam etmektedir. Afrika kıtasıyla ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz organizasyonlara önümüzdeki dönemde bir yenisini ekliyoruz. 10-11 Ekim 2018 tarihleri arasında İstanbul’da Türkiye Afrika Ekonomi ve İş Forumunun ikincisini gerçekleştireceğiz. Afrika ülkelerinde Türk yatırımlarının artması en büyük önceliklerimizden bir tanesidir. Bu alanda büyük potansiyel görüyoruz. Hem ekonomik refahın artması hem de istihdamın artması yönünden ortak çalışmalara devam edeceğiz" açıklamalarında bulundu.

(Seda Kahramantürk/İHA)