İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Yeni güvenlik konseptimiz, oyunu kendi sahasında değil tehlike ve tehdit gelecek sahada var kabul eden, orada oyun oynayan, tehdit kendi kapısına gelmeden, uzakta ve mümkünse oluşmadan müdahale eden, barış için eylemsizlik değil teyakkuz durumunu öncelikleyen bir yaklaşıma sahiptir" dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen 81 İl Sekreterleri toplantısında yaptığı konuşmada yeni güvenlik konseptiyle ilgili, “Proaktif ve demokratik bir bakış açısı ile yorumladığımız yeni güvenlik anlayışımız, hukuk devletinin ve demokrasinin yüksek standartlarından taviz vermeden temel hak ve özgürlükler çatısı altında karşılıklı sorumluluk bilinci ile insanı merkezine koyan, zaman ve mekân ayrımı gözetmeksizin herkesin güvenliği için önleyici tedbirler alan, adli ve toplumsal olaylara hızlı ve etkin müdahale edilmesini amaçlayan, sınır, kara, hava ve deniz ayrımı yapmadan güvenlik hizmetinin bir bütün halinde sunulduğu, terör ve terörizmle mücadeleyi sosyal destek ve teknolojik donatılarla kurumlar arası işbirliği yürüten bir yaklaşıma dayanmaktadır. Yeni güvenlik konseptimiz, oyunu kendi sahasında değil tehlike ve tehdit gelecek sahada var kabul eden, orada oyun oynayan, tehdit kendi kapısına gelmeden, uzakta ve mümkünse oluşmadan müdahale eden, barış için eylemsizlik değil teyakkuz durumunu öncelikleyen bir yaklaşıma sahiptir” diye konuştu.

"HALEP’İN, ŞAM’IN, BAĞDAT’IN..."
“Türkiye kimsenin toprağında gözü olmayan ama kendi güvenliğini Halep’in, Şam’ın, Bağdat’ın güvenliğinden ve huzurundan ayrı düşünmeyen bir ülkedir” diyen Soylu şunları kaydetti:
“Çok değerli dava arkadaşlarım, 21. yüzyıl Türkiye için, Anadolu medeniyeti için zorlu bir yüzyıl olduğu kadar bir fırsat yüzyılıdır ve biz bu yüzyıla iyi başladık. Bugün karşı karşıya kaldığımız olayların en büyük nedeni Türkiye’nin 21. yüzyıla iyi başlamasıdır. Türkiye’nin 21. yüzyıl hem fırsatlarını hem tehditlerini iyi analiz etmesi, yol haritasını ortaya koyabilmesi ve dünyanın bugün çekmiş olduğu, dünya liderliğinde maalesef bir kaht-ı rical vardır. Ama Anadolu coğrafyası ve etrafında bulunduğumuz coğrafya hangi ülkeye bakarsak bakalım Anadolu coğrafyasına bakarak, Anadolu liderliğinin ve kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 21. yüzyılın başından beri ortaya koymuş olduğu anlayışı hem imrenerek ama aynı zamanda da güvenle takim etmektedirler. Bilmelisiniz ki ışığımız sadece bize ait değildir. Işığımız Yemen’e, ışığımız Irak’a, ışığımız Suriye’ye, ışığımız Kafkaslar’a, ışığımız Balkanlar’a, ışığımız bugün madde ve mana boşluğu içerisinde bulunan ve yarın ne edeceğinin henüz kararını veremeyen Avrupa’ya ve dünyanın her yerine bir taraftan şimdi huzurlarında bulunduğumuz ve onun muhafazası altında bulunduğumuza inandığımız Hacı Bayram-ı Veli’den Akşemsettin Hazretleri’ne kadar, bir taraftan Pir-i Reis’ten öteki tarafta Mevlana’ya kadar, Karacaoğlan’a kadar ve hepimizin ortaya koymuş olduğu kahramanlığı, barışı, kardeşliği; her noktada takdir ettiğimiz, izlediğimiz Selahaddin Eyyübi’ye kadar, bir taraftan İdris-i Bitlisi’ye kadar, Ahmet-i Hani’ye kadar ve bir taraftan Hacı Bektaş-ı, bir taftan Pir Sultan Abdal’a kadar bu coğrafyanın bütün değerlerinin anlayışını ortaya koyan ve bu süreci takip eden, bu medeniyet birikimlerimize kadar bütün dünyanın ihtiyacı olduğu bir coğrafyadayız.“
(İHA)