Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Şimdi bize düşen bu hainlerin Peygamber Ocağı dediğimiz, mensubuna Mehmetçik dediğimiz, her birimizin başımızın üzerinde taşıdığı Türk Silahlı Kuvvetleri’nden temizlenmesi hepimizin boynumuzun borcudur" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızan hain FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin 15 Temmuz gecesi gerçekleştirmeye çalıştığı darbe girişiminin ardından başlayan demokrasi nöbetlerinde vatandaşlar tarafından son nöbet tutuldu. Kocaeli’de düzenlenen son demokrasi nöbeti programına Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ve eşi Nigar Işık, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ve eşi Ayşe Güzeloğlu, Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele, EDOK Muharebe Hizmet Destek Komutanı Korgeneral Metin Gürak, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve eşi Behiye Karaosmanoğlu, Kocaeli İl Emniyet Müdürü Levent Yarımel, milletvekilleri, tüm ilçe kaymakamları, tüm ilçe belediye başkanları ve binlerce vatandaş katıldı. Programa 15 Temmuz gecesi İstanbul’da yaralanan Gazi Halil İbrahim Koşdaş da tedavi gördüğü hastaneden son demokrasi nöbetine katılmak için sağlık görevlileri eşliğinde gelerek alandaki yerini aldı.

“YILANIN BAŞINI ŞİMDİLİK EZDİK"
Programın açılış konuşmasını yapan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “Atalarımızın güzel bir sözü var; ‘Su uyur düşman uyumaz.’ Her zaman tetikte olacağız. Her zaman hazır olacağız. Eğer barış, huzur, onurlu yaşamak istiyorsak, her zaman güçlü olacağız. Savaşa da her yönüyle hazır olacağız. Bu millet namusunu, şerefini, bayrağını, bağımsızlığını, demokrasisini savunmada ne kadar hazırlıklı olduğunu 15 Temmuz’da gösterdi. Gözünü kırpmadan en etkili silahların önüne geçti. Şehit olanları ebediyete uğurladık ama hamd olsun yılanın başını şimdilik ezdik. Kemiklerini kırdık. Ama her zaman yinede hazırlıklı olmamız lazım. Atalarımızın, ‘Su uyur düşman uyumaz’ sözünü asla unutmayacağız. Düşman her kılığa girer. O yüzden millet olarak birliğimiz, kardeşliğimiz, beraberliğimiz çok önemlidir. Başka vatanımız yok. Bir tane bayrağımız var ve bu vatanda özgürce, onurlu bir hayat yaşamak istiyoruz. İnşallah bu felaketten çok güzel dersler çıkaracağız. En güzel dersi çıkaracağımıza ve geleceğe emin adımlarla yürüyeceğimize gönülden inanıyorum” dedi.

“BİLİNMELİDİR Kİ, BU GÜÇ KARŞISINDA HİÇBİR GÜÇ HAİN EMELİNE ERİŞEMEYECEKTİR"
Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, “15 Temmuz hain gecesinde bu milletin geleceğine kast eden, kutlu yürüyüşüne engel olmak isteyen ve bu milletin düşmanlarına karşı kendilerine emanet edilen silahlarla bu milleti şehit eden bütün hainleri ve içteki ve dıştaki tüm destekçilerini lanetle anıyorum. Şehitlerimizi, bu vatan için, bu bayrak için, bizler için hayatını feda eden bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Bu millete kast edenler karşısında imanlı göğsü ve elinde sopası taşı dışında hiçbir şeyi olmadan tanka topa karşı duran tüm gazilerimizi de minnetle anıyorum. Bu millet birlik olmayı, bir olmayı ve millet olmayı o gece gösterdi. Siyasi parti, düşünce farkı gözetmeksizin her değere saldıran bu hainlere karşı milletimiz çok büyük bir ders verdi. O gün bugündür 20 yaşındaki bebesinden 90 yaşındaki dedesine, nenesine kadar birlik olan bu güç karşısında bilinmelidir ki hiçbir güç hain emeline erişemeyecektir” şeklinde konuştu.

“VARLIĞIM VATANIM VE MİLLETİME ARMAĞAN OLSUN"
Programda söz alan 15 Temmuz Gazisi Kocaelili Halil İbrahim Koşdaş ise, “Darbeyi televizyonda duydum. Babamı bile beklemeden sokağa çıktım. Askerlerin bana ateş edeceğini hiç düşünmemiştim ama tek kurşunla yere düştüm. Tek derdim, vatanım, milletim ve bayrağımdı. Bu uğurda gazi oldum. Varlığım vatanıma ve milletime armağan olsun” ifadelerini kullandı.

“TARİHTEKİ ÖNEMLİ DÖNÜM NOKTALARI MİLLETLERİN ASALETİNİ ORTAYA KOYAR"
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Milletler ne kadar köklü olduklarını normal zamanda ortaya koymazlar. Ancak önemli dönüm noktaları milletlerin asaletini ortaya koyar. Öyle asil bir milletimiz var ki, ne zaman vatanına, mukaddesatına, bağımsızlığına, özgürlüğüne ve iradesine el uzatılmaya kalksa, o zaman aslan kesilir ve el uzatanı mahveder. 4-5 bin yıllık devlet geleneğimizin bu kadar güçlü olmasının özünde bu vardır. Çanakkale’de 7 düvel İstanbul’u işgal ederek bu mukaddes vatana kirli ayaklarıyla basmak istediğinde, bu millet bunlara müsaade etmedi. Bu millet 7 düveli o Çanakkale ruhuyla, Çanakkale’de durdurmayı başardı. Aynı şey Gazi Mustafa Kemal önderliğindeki Kurtuluş Savaşı’nda da yaşandı. O gün de, ‘Artık Osmanlı bitmiş, tarumar olmuş. Biz de Anadolu’yu istediğimiz gibi taksim ederiz’ diyen anlayışa bu asil millet Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, kendisini bu toprağa ait hisseden herkes ile bu emperyalist işgali en kısa sürede sona erdirmeyi başardı. O dönem de çok kritik bir dönemdi ve bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gıyasetinde yaptı” dedi.

“BUNLAR ŞEREFLİ TÜRK ORDUSUNUN MENSUBU OLAMAZ"
Milletin birlik olmasının daha önce örnekleri olduğunu da sözlerine ekleyen Bakan Işık, “Ben çocuktum iyi hatırlıyorum. Kıbrıs Harekatı öncesinde Türkiye’de çok büyük bir gerilim vardı. Bir takım ülkemizin üzerinde oyun oynayan şer odakları, o dönemde de milletimizi bölmeye çalışıyorlardı. Ama Barış Harekatı’nın başladığı o andan itibaren bu aziz milletin bütün çekişmeleri geride bırakıp Mehmetçiğin ardından nasıl dua ettiğini ve milletimizin nasıl kenetlendiğini çok iyi hatırlıyorum. Sonrasında birçok yerde yazılıp çizildi. ‘Bu millet bir araya gelemez. Bu bölünmüşlük bu milleti ifa etmez’ diye. Ama bu milletin nasıl asil bir millet olduğunu 15 Temmuz gecesi dünya alem gördü. 15 Temmuz gecesi göz bebeğimiz, Peygamber Ocağımız, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızan, orada sinsice yerleşen ve emri Pensilvanya’dan alan bu ihanet şebekesinin, asker elbisesi giymiş hainleri harekete geçtiler. Bir noktanın özellikle altını çizmek isterim. Bunlar kesinlikle Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olamaz. Bunlar şerefli Türk ordusunun mensubu olamaz. Bunlar Türk milletinin bir ferdi de olamaz. Bunlar içimize giren hainlerdir ama her hain eninde sonunda hak ettiği cezayı bulur. İşte bunlar, 15 Temmuz günü darbeye tenezzül ettikleri anda birinci hedefleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dı. ‘Onu alırsak biz bu işi bitiririz’ diyorlardı. ‘Meclisi bombalarsak biz bu işi bitiririz’ diyorlardı. Bu hesapla yola çıkmışlardı. Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın, hatta biliyorsunuz kendisine yapılan teklif ‘Yunan adalarına geçelim’ olmuştu. Ama, ‘Ne yunan adası, ölürsem milletimin arasında öleceğim’ deyip, o savaş uçaklarının arasında rota Ankara diyerek İstanbul’a yola çıkan ve İstanbul’a indiği sırada milletimizi sokağa çağıran Cumhurbaşkanımızın dirayeti, siyasi partilerimizin bir bütün halinde bu hainlere açıkça tepki koyması sayesinde hain emellerine ulaşamadılar” dedi.

“MİLLETİMİZ KENDİ İRADESİNE SAHİP ÇIKTI"
Türkiye Cumhuriyeti devletinin daha önce de hainlere tanıklık ettiğini hatırlatan Milli Savunma Bakanı Işık, “Tarihte çok hain gördük. Memleketimize ihanet eden çok insan vardı. Ama hiçbir ihanet bu kadar alçakça olmadı. Hiçbir ihanet bu millete bu kadar zarar vermedi. Ama hainlerin her zamanki akıbetine bunların da çarpmaması mümkün değil. İlk andan itibaren bunun bir cunta hareketi, bunun Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızmış bir ihanet şebekesinin yaptığı bir darbe girişimi olduğunu gördük ve her birimiz üzerimize düşeni yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımız çağrısını yaptı, Sayın Başbakanımız çağrısını yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli insanları, ‘Biz bu darbenin içerisinde yokuz ve bu darbe Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içerisinde olduğu bir darbe değildir’ dedi. Her birimiz üzerimize düşeni yaptık. Ama milletimiz kahramanca, mertçe sokağa çıkınca, üzerine düşen mermilere, bombalara aldırmadan Kurtuluş Savaşı’nda dedelerinin yaptığı gibi dik durunca bu darbe başarısız oldu. Milletimiz kendi iradesine sahip çıktı” şeklinde konuştu.

“15 TEMMUZ GERÇEKTEN DEMOKRASİMİZİN ZAFERİDİR"
Tüm siyasi partilerin bir arada hareket etmesinin de darbe girişimini püskürtmede önemli bir yeri olduğuna değinen Bakan Fikri Işık, “Siyaseten birbirimizi eleştiririz, mücadele ederiz, rekabet ederiz. Tüm bunların sonucunda da sandığa gideriz. Halk kimi seçerse, ülkeyi idare etme sorumluluğunu da o üstlenir. Demokrasinin temeli de budur. Türkiye hiçbir zaman bu çizgiden ayrılmadı. Ben bu konuda emek veren tüm siyasi partilerimizin bütün mensuplarına teşekkür ediyorum. 15 Temmuz gerçekten demokrasimizin zafer tarihidir. Bu kadar güçlü bir darbeye, bu kadar güçlü karşılık verilmesi çok önemli bir tarihtir. Artık Türkiye’de hiç kimse milli iradeye ipotek koyamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Başkanlık kürsüsünün de üzerinde yazan, ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ ifadesi 15 Temmuz’da tamamıyla hayata geçmiştir. Özellikle o gün ve sonrasında, bugüne kadar meydanlara inerek bu demokrasi mücadelesinde yer alan her bir insanımıza yürekten teşekkür ediyorum. Bir daha hiç kimsenin Türkiye’de böyle bir şeye cüret edemeyeceğini halkımız ortaya koydu. Bu milletin bir evladı olmak bizim için en büyük iftihar vesilesidir” ifadelerini kullandı.

“BU HAİNLERİN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNDEN TEMİZLENMESİ BOYNUMUZUN BORCUDUR"
15 Temmuz sonrasında hainlerin Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinden temizlenmesi için durmak bilmeyen bir mücadeleye giriştiklerini söyleyen Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Sizler sokakta darbe girişimini engellediniz. Bu küresel güç merkezlerinin güdümüne girmiş, Pensilvanya’da ki hainin emrinde hareket eden bu ihanet şebekesinin oyununu bozdunuz. Şimdi bize düşen bu hainlerin Peygamber Ocağı dediğimiz, mensubuna Mehmetçik dediğimiz, her birimizin başımızın üzerinde taşıdığı Türk Silahlı Kuvvetleri’nden temizlenmesi hepimizin boynumuzun borcudur. O gün bugündür, bu hainlerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden tamamen temizlenmesi için çalışıyoruz. Bir tane hainin Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde barınmaması için gece gündüz mücadele ediyoruz. Bundan sonra sadece FETÖ değil, hiçbir illegal yapının, yapılanmanın Türk Silahlı Kuvvetleri’nde barınmaması için tedbir alıyoruz ve almaya devam ediyoruz. Diğer yandan milletimizin gözbebeği ordumuzun adının bir daha darbeyle, muhtırayla anılmaması için gece gündüz çalışıyoruz. 15 Temmuz’da milletimiz sokağa indi ve darbeyi engelledi. Ama inşallah bir daha bu millet sokağa inmek zorunda kalmayacak” sözlerini kullandı.

“GELECEKTE BU OLAYLAR BİR İBRET SAYFASI OLARAK TARİHTE KALACAK"
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ileriye taşımak adına her türlü adımı attıklarını belirten Bakan Işık, “Türk Silahlı Kuvvetleri’ni her yönüyle çok daha kuvvetli hale getiriyoruz. Savunma sanayimizde bugüne kadar önemli hizmetler yaptık ama bunların hiçbirini yeterli görmüyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mümkün olan tüm ihtiyaçlarının yerli imkanlarla sağlanması için çalışıyoruz. Artık bu ihanet şebekesinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden, yargıdan ve tüm devlet kurumlarından temizlenmesi ile beraber Türkiye Cumhuriyeti her yönüyle 15 Temmuz’dan daha güçlüdür. Terörle mücadelede bunların verdikleri zararı göz önüne aldığımız zaman göreceksiniz, terörle mücadele çok daha güçlü olacak. Artık içimizde, ‘Bu işi sabote eden var mı, yok mu?’ diye bir şüpheyle hareket etmeyeceğiz. Burada sadece AK Parti değil, mecliste grubu olan CHP ve MHP ile ve diğer siyasi partiler ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Bu ülkeyi Gazi Mustafa Kemalin gösterdi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkartana dek asla durmadan çalışacağız. Türkiye’de emperyalist emelleri olanlar bilsin ki hiçbiri emeline ulaşamayacaktır. 15 Temmuz akşamı görülmüştür. Hiçbir kurşun, hiçbir top iman dolu göğsü delemez. İnanıyorum ki gelecekte bu olaylar bir ibret sayfası olarak tarihte kalacak. Bizim görevimiz sizin 15 Temmuz akşamı verdiğini mesajı doğru okuyup, hayata geçirmektir. Bizler milletimizin tüm fertleri olarak birliğimizi ve beraberliğimizi korudukça, ‘Eğer mevzu bahis olan vatansa gerisi teferruattır’ anlayışına sahip olduğumuz sürece bu milleti kimse yenemeyecektir. Tuttunuz bu nöbetin Dağlıca’da ki vatanın sıfır noktasında nöbet bekleyen Mehmetçiklerimize nasıl güven verdiğini bilmenizi isterim. Onları buradan desteklemenizin Türk Silahlı Kuvvetleri için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Her birinize tekrar teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Konuşmaların tamamlanmasının ardından son demokrasi nöbeti programı Azerbaycanlı sanatçı Azerin konseri ile devam etti.
(İHA)