Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Çözüm süreci ne Erbil’e ne Kobani’ye sıkışır, çözüm süreci şantaj süreci değildir” dedi.
Bir televizyon kanalında katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Ömer Çelik, programda yaptığı değerlendirmeyi Twitter hesabından paylaştı. Bakan Çelik, bölgeyi bu noktaya getiren bazı yaklaşımları değerlendirdiğini belirterek, “Esed giderse, bu rejim devrilirse bunun yerine kimler gelecek diye bir soru sordular ve radikal grupların yerine geleceğini söylediler. Burada kasıt Suriye Ulusal Konseyi’ni ya da Özgür Suriye Ordusu’nu radikalizmle yaftalamaktı. Esed kaldığı sürece orada radikalizm büyüdü. Şimdi deniyor ki IŞİD ve benzeri örgütleri Esed’e karşı birileri büyüttü. Bu, Esed’in kalmasını isteyenlerin hayali bir radikalizmle ÖSO ya da Suriye Ulusal Konseyi’ni yaftalamak şeklinde sürdürdükleri çabanın devamı. Hakikaten insanlık dışı işlere imza atan radikal gruplar var. Terör gruplarını hakim kılmaya çalışanlar var. Bununla mücadele edelim. Ama buradan yola çıkarak Suriye halkının meşru mücadelesini radikalizmle yaftalama çabasına müsaade etmeyiz” dedi.
“Arap Baharı bütün bölge, dünya için büyük bir fırsattı. Bunun gelişini ilk gören ülkelerden biri Türkiye” diyen Bakan Çelik şunları kaydetti:
“Diğerleri Arap Baharı’nın sonucunda kendilerine yakın ya da uzak iktidarların mı geleceği tartışmasından veya demokrasi dalgasını bir kırılganlığa uğrattılar ve bu terörizm dalgası ortaya çıktı.”

“KÜRTLERİN DİĞER GRUPLAR GİBİ SURİYE’DE KAZANIMLARINA KARŞI DEĞİLİZ”
Bakan Çelik şöyle devam etti:
“Suriye’deki Kürtlerin kazanımlarına karşıymışız gibi gösterilmemiz, bunun HDP’li milletvekilleri tarafından yapılması doğrusu çok ayıptır. Kürtlerin diğer gruplar gibi Suriye’de kazanımlarına karşı değiliz. Karşı olduğumuz bu bölgelerde PYD’nin diğer Sünni grupları, diğer Kürt grupları dışlayarak fiili yönetim oluşturması kabul edilemez. Türkiye’nin 49 kişiyi kurtarma karşılığında IŞİD’in Kobani’ye saldırmasına müsaade ettiğini söylemek açık bir yalandır. Sayın Cumhurbaşkanımız BM’de IŞİD’e karşı mücadelenin aralıksız sürmesi gerektiğini söylemiştir. Türkiye IŞİD’e yol verdi diyenler, bunu söyleyenler ister HDP’li, ister PYD’li olsun Kobani’deki Kürt halkını düşünmüyorlar. Onların dramı üzerinden kendileri için bir siyasi proje üretmeye çalışıyorlar. Biz Kobani’ye insani bir mesele olarak bakıyoruz. Kimsenin Kobani’deki insani dramdan özel siyasi projesini üretmesine izin vermeyiz. Türkiye insani yaklaşım üretmektedir. Türkiye’nin Kobani konusunda pazarlık yaptığı şeklinde konuşanlar açık bir yalan üretiyor ve bunların ne Kobani’deki ne de bizim tarafımızdaki Kürt vatandaşlarımızın iyiliği ile ilgili düşünceleri yok. Çözüm süreci ne Erbil’e ne Kobani’ye sıkışır. Çözüm süreci şantaj süreci değildir. Birilerinin gayrimeşru vergi toplamasına taviz süreci değildir, çözüm süreci demokrasi sürecidir.”
(İHA)