Cumhurbaşkanlığı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, “Cumhurbaşkanı köprü, hastane, okul açmayacak. Onu hükümet açacak. Yani başbakan kimse o yapacak. Cumhurbaşkanı yol yapmaz, yol gösterir” dedi.
Samsun’a gelen muhalefetin Cumhurbaşkanlığı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, esnaf ziyaretlerinin ardından Büyük Samsun Oteli’ne geçerek basın mensuplarıyla toplantı düzenledi. Toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Prof. Dr. İhsanoğlu, parlamenter sistem hakkında yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı köprü, hastane, okul açmayacak. Onu hükümet açacak. Yani başbakan kimse o yapacak. Cumhurbaşkanı yol yapmaz, yol gösterir. Bizim sistem budur. Bizim parlamenter sistem kuvvetler ayrılığı, icra, yargı, denetim ve yasama. Bunlar ayrı ayrı kuvvetler. Bu her gücün tek adamda olduğu sisteme diktatörya derler. Mutlakıyet derler. Bunu belki bazılarımız isteyebilir. Herkes hür düşündüğü gibi söylemeli ve yazmalı. Ama ben şuna inanıyorum: Bunu bir aydın kişi, mürekkep yalamış kişi Türkiye’nin diktatöryaya gitmesini nasıl kabul eder” diye konuştu.

‘KANUNLARA SAYGILI OLACAĞIZ’
Seçim yasaklarıyla ilgilide açıklamalarda bulunan çatı adayı Prof. Dr. İhsanoğlu, “Biz bütün yasaklara biz saygılıyız. Bazıları kendilerini kanunu üzerinde görüyorlar ve yasak falan dinlemiyorlar. Anketlerden bahsetmek seçim yasağına girdiği için konuşma imkanımız yok. Bazıları konuşuyorlar çünkü bazı insanlar kendilerini kanun üstünde kabul ediyorlar. Yani onların her yaptıkları şey kanun dur kanun üstüdür biz vatandaş olarak, cumhurbaşkanı adayı olarak ve inşallah cumhurbaşkanı olarak her şeyden önce kanunlara saygılı olacağız. Zaten bizim bu kampanyanın bir tarafı da biraz saygı telkin etmektir. Bu seçimlerde saygılı bir şekilde yarışa devam etmek onun için biz buna riayet edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘ORTA DOĞU VE ARAP BAHARI’
Ortadoğu ve hükümetin dış politikaları hakkında da açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmelleddin İhsanoğlu, “Türkiye, Orta Doğu’nun çok önemli bir ülkesidir. Aynı zamanda Akdeniz ülkesiyiz. Bütün bu bölgelerle komşu ülkeyiz. Bu bölgelerle bizim müşterek dahi bağlarımız hala demografik bağlarımız var. Ve bu bölge yakın zamana kadar bir nevi kendine göre bir istikrar içerisindeydi. Herkes aynı şekilde yaşıyordu. Birden bire Arap baharı denilen hadise çıkınca her şey alt üstü oldu. Herkes, bu bahar aslında bahar değil de sonbahar. Bu diktatörlerin son baharıyla benim tabirim bu. Bu diktatörlerin yıkılmasıyla bütün bu stratejik dengeler bozuldu. Bunlarla ilgili dünya aktörleri adaptasyonu vakit aldı Türkiye bu konuda kendi dış politika prensiplerinden biraz ayırdı. Çünkü Arap kardeşlerimizin aralarındaki kavgalara taraf olmamaktı. Ve bu çok doğru bir prensiptir. Bunu başka ülkeler takip ediyor. Biz uzun süre takip ettik. Sonra o kavganın içinde kendimizi bulduk. Temenni ediyorum. Seçildiğim andan itibaren bunu düzeltmeye gayret edeceğim” şeklinde konuştu.

"PAZAR GÜNÜ İPİ GÖĞÜSLEYECEĞİZ"
Aday olmasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İhsanoğlu, “TBMM’de 4 parti var. Bunlardan birisi iktidar partisi, birisi HDP’dir. Bunlar baştan itibaren kendi adaylarını koyacaklarını ilan ettiler. Diğer iki parti CHP ve MHP ise geldiler dediler ki ‘Biz kendi içimizden birer aday çıkarmayacağız. Bir ortak bir aday çıkaracağız. Ve bu ortak aday şu vasıflarda olsun ki bütün millet kabul etsin’. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ayrı ayrı bağımsız olarak söylediler. O tarafını bilmiyorum. İç meseleleri bilmiyorum Her halde isimler üzerinde durdular. Türkiye’de bu göreve layık çok sayıda insan var. Fakat sonunda lütfettiler ve benim adımı söylediler. Ben de bir açıklama yaptım o açıklamada şunu söyledim ‘CHP gibi Türkiye’nin en eski partisi, MHP gibi Türk milliyetçiliğinin 1940’lardan günümüze kadar gelen partilerin böyle bir uzlaşma içinde olmaları her şeyin üzerinde takdire şayan bir uzlaşmadır’. 76 milyon arasında çok daha iyi insanlar var eminim. Ama takdir buymuş ben kabul ettim. 2-3 hafta içerisinde Türkiye’de ki mevcut bütün partiler, yetkili kurullarını topladılar ve bana desteklerini açıkladılar. Bu müthiş bir proje. Bu bir milli proje. Milli mutabakat projesidir. İnşallah Pazar günü ipi göğüsleyeceğiz” dedi.

‘KORKU VE BASKI VAR’
Vatandaşın korkudan konuşamadığını ifade eden Cumhurbaşkanlığı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: “Korku var her türlü korku var. Her şeyden önce bir baskı var. İnsanlar rahat konuşamıyor. Birkaç genç kahrolduklarını sıkıntılarının ne olduğunu açık sus bakalım sen niye konuşuyorsun. Millette bir ayrılaştırma korkusu var. Çünkü bazı yüksek sesler, ‘sen Alevi ve Zaza’ demeye başladı. Ve bu Türkiye’de millet kırmızı çizgiyi duymak istemiyor. Millet’in senelerden beri barış ve huzur içerisinde yaşıyor. Bunu devam ettirmek istiyor. Demokrasi ve laiklik prensibi içerisinde. AB’nin batı standardında yaşamak istiyor. Etrafımızdaki ateş çemberi Suriye-Irak oradaki görüşmeler savaşlar, radikal hareketler. Bu radikal hareketlerin bir kısmının Türkiye’ye sızdığı basına yansıyor. Kıldıkları namazın adı cihat namazı. Bunun ne olduğunu biz sorduk kimse bize cevap vermedi. Bütün bunları gördüğünüz zaman bunu vatandaşın kendisinden ağızlarından dinliyoruz. Sonunda diyorlar ki ’Türkiye’nin bundan kurtulması lazım’. Onun için bizim etrafımızı sarıyorlar. Onun için bunun demokrasi ve istikbal mücadelesi olduğunu görüyorum sessiz yığınların Pazar günü gerçek oyunu göstereceğinden eminim.”
Cumhurbaşkanlığı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu konuşmasının ardından toplantıya son vererek, sivil toplum örgütleriyle toplantı yaptı.
(İHA)