MHP lideri Bahçeli, Cumhuriyet Gazetesinin bazı yönetici ve yazarlarının gözaltına alındığı soruşturmaya destek verdi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, bir taraftan FETÖ’nün, diğer taraftan PKK’nın Türkiye’nin karşısında toplanmış cinayet ve melanet örgütleri olduğunu belirterek, “15 Temmuz’dan bu tarafa FETÖ’yle mücadele edilirken, PKK ihanet nöbetini aksatmamakta, kanlı saldırılarına ara vermemektedir. Sanmasınlar ki korkuyoruz, sanmasınlar ki teslim bayrağını çekeceğiz. Bir ölüyorsak bin dirileceğimizi, bir gidiyorsak binlerce geleceğimizi yüreklice haykırıyorum. Evlatlarımız şehit olsa da, ciğerparelerimiz bir bir uçmağa varsalar da, Türkiye’nin varlık yokluk mücadelesinden geri dönmesi hayaldir, olmayacak bir şeydir. Terörün başını ezmekten başka seçeneğimiz yoktur. Katilleri gerekirse teker teker, gerekirse topluca arayıp, bulup yok etmekten başka çaremiz de yoktur. Ya bu beka mücadelesini milletçe kazanacağız, ya da kayıplarımıza yenilerini ekleyeceğiz. Ya devlet ihanetin başını koparacak, ya da milli birliğimiz bozulacaktır. Terörizmle mücadeleyi kazanmaktan başka alternatifimiz artık kalmamıştır. Aksi halde iflas yakın ve muhtemeldir. PKK, kanlı ikizi FETÖ’nün açığını kapatmak, diğer hısım ve akraba terör örgütlerinin hedeflerini gerçekleştirmek için bomba patlatmayı, kurşun atmayı şerefsizce sürdürmektedir. Dün Hakkari Çukurca Hisar Dağı bölgesinde, teröristlerle çıkan çatışmada 3 evladımız şehit düşmüş, biri de yaralanmıştır. Geçtiğimiz hafta boyunca birisi yıldırım düşmesi sonucunda olmak üzere 10 evladımız şehit olmuştur. Dikkatinizi çekmek isterim ki, Türk milleti her hafta kahramanlarını ağıtlarla son yolculuklarına uğurlamaktadır. Bu ne acıdır, nasıl bir kara dönemdir? Şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken, kederli ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize tekrardan başsağlığı temennilerimi iletiyorum. Yaralılarımıza şifalar diliyorum. Diyorum ki, PKK’nın son teröristi kelepçelenmeden veya gömülmeden, son kanlı silah alınıp kırılmadan mücadeleden dönmek devlete haram, millete hakarettir. Milliyetçi Hareket Partisi terörle mücadelede siyasi hesap yapmadan, hanesine ne düşer fırsatçılığına tevessül etmeden kahraman Mehmetçiğin, korkusuz korucu ve polislerimizin her daim yanında, hükümetin de arkasındadır. Zulümle abad olunmaz, tehditle bu millet sinmez, sindirilemez” şeklinde konuştu.

YENİ GÜVENLİK VE MÜCADELE STRATEJİSİ
“Cumhurbaşkanı’nın sık sık dile getirdiği yeni güvenlik ve mücadele stratejisi bize göre anlamlı ve değerlidir. Teröristler kaynağında imha edilmelidir” diyen Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hainler neredeyse Türk devleti orada bulunmalı, bu da yetmez çelikten iradesiyle kudretini göstermeli, artık bu fitnenin kökünü kurutmalıdır. Sayın Erdoğan’ın Sincar’ın yeni bir Kandil olmasına müsaade etmeyeceklerini söylemesi de yerindedir. O zaman yapılması gerekenler belli ve ortadadır. Sincar’a konuşlanmayan çalışan hainleri Irak topraklarında da olsa takip edip yok edecek dirayet ve direnç Türk devletinde vardır. Şartlar olgunlaşıp karşımızdaki devasa tehlikede herhangi bir azalma olmazsa, Kandil ve Sincar’a Türk Bayrağını dikmek, kim ne derse desin milletimizin helali hakkıdır. Musul operasyonunda Türkiye’nin üstleneceği rol tarihi önemdedir ve Türkiye’nin güvenliği için hayati niteliktedir. Musul’a girmemiz halinde Diyarbakır’ı vereceğimizi iddia eden zeka özürlüler bilmelidirler ki, Musul ve Kerkük’ün kaderini Ankara ve İstanbul’dan ayrı düşünmek vizyonsuzluk, tarihsizlik ve teslimiyetçiliktir. Musul Musulluların, Türkmenlerin yurdudur. Burada Türkiye’nin varlığı kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Türkmeneli’ndeki huzur ve istikrar, Türkmenlerin hak ve çıkarları ülkemizin teminatı altındadır, bu ise tarihin bize yüklediği sorumluluktur. Telafer yanarken susalım mı? Tuzhurmatu, Halep, Türkmen Dağı ölümcül yaralar alırken duralım mı? Musul’da yeni bir dünya kurulup, Irak ve Suriye baştan ayağa dizayn edilirken tepkisiz kalmak bölgesel statükoya kapılmak, küresel markaja alınmak demektir. Terör örgütleri sınırlarımızın hemen dibinde kendilerine hayat alanları açıp devletleşme yolu ararken Türkiye’nin kenarda beklemesi, gelişmeleri atıl şekilde izlemesi olacak şey değildir. Bizim için Musul Türkiye’nin tarihi meselesidir. Kaderinin belirlenme sürecinde Türkiye dışarıda tutulamayacaktır. İp inceldiği yerden kopacaktır. Türkiye’nin meşru ve nefsi müdafaasına gölge düşürmeye, sorgulamaya, tartışmaya açmaya kalkışanlar terörle ve küresel projelerle aynı karede duranlardır. İçeriden ve dışarından Türkiye’yi perdeleme ve önünü kesme çabaları karanlık bir amaca dönüktür. Hükümet bu oyuna gelmemeli, işbirlikçi aktörleri fark etmelidir. Bizi Musul’dan uzak tutmak için PKK ve FETÖ görevlendirilmiş, PYD-IŞİD çoktan devreye sokulmuştur. Dışımızda bunlar oluyorken, HDP’li sözde siyasetçilerin terörist cenazelerine pişkince katılmaları, PKK’yı övme ve parlatma rezillikleri eskiyi aratmayacak şekilde devam etmektedir. Bunlarda ne utanma ne de arlanma vardır. PKK kan dökerken, HDP’liler alkışlamaktadır. PKK vatan evlatlarını şehit ederken, HDP’liler onaylamaktadır.”

“İKİ SİYASİ BÖLÜCÜNÜN TUTUKLANMASI GECİKMİŞ BİR KARAR OLMAKLA BİRLİKTE MİLLETİMİZİ BİR NEBZE DE OLSA RAHATLATMIŞTIR”
Kışanak ve Anlı’nın tutuklanmasına değinen Bahçeli, “Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanıyla birlikte iki siyasi bölücünün tutuklanması gecikmiş bir karar olmakla birlikte milletimizi bir nebze de olsa rahatlatmıştır. İhanet karşılıksız bırakılırsa milli vicdan çökecek, devlete duyulan güven çözülecektir. Bölücü hevesleri okşayan, suç ve cinayetlere kılıf arayan, teröristleri özgürlük savaşçısı, hakkı yenmiş mazlumlar şeklinde göstermeye kalkan kim varsa vatana ihanet etmiş sayılacaktır. Maalesef bunların kadroları geniş ve sayıları kalabalıktır. Özgürlük ve demokrasi paravanının arkasına gizlenmek muhataplarını kurtarmaya, aklamaya, temize çıkarmaya yetmeyecektir” dedi.

“ADINDA CUMHURİYET OLUP DA…”
“Yayınlarıyla teröre destek veren dergi, gazete ve televizyonlar da tahammül ve sabrın bir sınırı olduğunu görmeli ve bilmelidirler” diyen Bahçeli, “Her alanda FETÖ ve PKK’nın ayıklanmasıyla ilgili faaliyetler devam ederken, medya ayağına dokunulması neden birilerini rahatsız etmektedir? Adında Cumhuriyet olup da, Cumhuriyet değerlerine en çok zarar veren, Türkiye karşıtı oluşumları sevindirip umutlandıranların medya özgürlüğüne sığınmaları inandırıcı görülemeyecektir. Özgürlük demek millete küfretmek değildir. Özgürlük demek maneviyata sataşmak, mukadderata saldırmak hiç değildir. Şehitlerimize bir kez olsun Fatiha okumayıp milletimizin acılarını paylaşmayanların gündemdeki operasyonlardan hemen sonra mağduriyet kartını ileri sürmeleri bize göre gerçekçi ve geçerli bir durum değildir. Partimize yönelik yalan haberlerin merkezi olanlar, Türk milletinin safında durmayanlar, önce zihniyetlerini gözden geçirmeli, sonra da özeleştiri yapacak cesareti gösterebilmelidir. Terörizmle mücadelede herkese az ya da çok görevler düşmektedir. Ortak milli hedef ve ülkülerde buluşabilmek için önce milli düşünmek, yerli hareket edebilmek gerekmektedir. Bunu yapar ve başarırsak PKK’nın, FETÖ’nün ve diğer terör örgütlerinin kaynağı kuruyacak, saldırıları ise sonuçsuz kalacaktır” ifadelerini kullandı.

“MHP OLARAK TÜRKİYE’NİN ANAYASAL YÖRÜNGEYE KAVUŞTURULMASINI, FİİLİ AÇMAZ VE ÇATLAĞIN ONARILMASINI ACİL GÖRÜYORUZ"
İktidar partisinin anayasa hazırlık süreciyle ilgili çalışmalarında sona yaklaştığının anlaşıldığını bildiren Bahçeli, şunları kaydetti:
“Elbette AKP’nin neyi teklif edip etmeyeceğini, bizim duyarlılıklarımıza nasıl yaklaşacağını henüz bilme şansımız yoktur. Çünkü elimizde somut bir veri bulunmamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye’nin temel ve gittikçe karmaşıklaşan sorunlarının çözülmesinden yanayız. Hükümet sistemleri üzerindeki tartışmaların son bulmasını ümit ediyoruz. Fiilli durumun sonlandırılarak devlet ve toplum hayatını tesiri altına alan hukuksuzluğun bıçak gibi kesilmesini arzuluyor, bunu istiyoruz. 2007 yılında 367 tıkacını açarken aynı düşünceyle hareket etmiştik. Başörtüsü sorunun çözümünde de duruşumuz benzerdi. Dünden bugüne ne söylediysek onun gereklerini yerine getirmekte tereddüt etmedik. Gerilim ve kutuplaşmanın sakıncalarını vurgulayıp Türkiye’nin normalleşmesi gereğinden devamlı söz ettik. AKP’nin medyada özet halinde yer bulan anayasa teklifi resmen bize ulaşmadan peşinen yorum yapmamız yersiz ve faydasızdır. Hazırlanan teklifi önce göreceğiz, sonra değerlendireceğiz, daha sonra da bir karar ve kanaate varacağız. Bizi anlaşılmaz bulanlar, sözlerimizin şifrelerini çözmeye çalışanlar biraz daha sabrederlerse pek yakında muratlarına ereceklerdir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye’nin anayasal yörüngeye kavuşturulmasını, fiili açmaz ve çatlağın onarılmasını acil görüyoruz. Aksi halde hesapta olmadık sorunların ortaya çıkabileceğini, daha şiddetli kriz ve kaos dalgasının ülkemize çarpabileceğini düşünüyoruz. Çözüm demokrasidedir, çare TBMM’nin iradesinde saklıdır. Biz bu iradeye saygılı ve bağlıyız. Milletimizin tercihlerine de her şart altında sadığız. Milliyetçi Hareket Partisi demokratik meşruiyetin içinde kalarak, her sorunun makul bir sonuca ulaştırılacağına içtenlikle inanmaktadır. Ne istiyorsak Türkiye’nin lehinedir. Amacımız milletimizin istikrar, huzur ve refahına hizmettir. Beklentimiz ve ümidimiz partimizin yeni anayasa hazırlığı kapsamında yaptığı sağduyulu, ahlaklı, samimi ve dürüst çağrılarının cevap bulması, Türkiye’nin bir sorunundan, bir kamburundan daha kısa süre içinde kurtulmasıdır.”

SORULARI YANITLADI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bahçeli, bir gazetecinin "Başbakanın, ’Başkanlık gelmezse Türkiye bölünür’ şeklindeki açıklamaları nasıl yorumluyorsunuz?" şeklindeki sorusuna, "Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücü yetmez.Türkiye bölünemez ama sayın başbakanın sahip olduğu bilgiler ışığında değerlendiriyorsa onu da saygıyla karşılamak lazım" cevabını verdi.
AK Parti’nin 2 teklif hazırladığı yönünde basında çıkan haberlerle ilgili Bahçeli, "İçeride açıklamamı yaptım. Henüz bize ulaşan bir bilgi yok. Gelince değerlendireceğiz" ifadelerini kullandı.

"SORUNUN BİTMESİ İÇİN ÇABA GÖSTERMEK LAZIM"
Anayasa değişikliğinin referandum yoluyla veya 367’yi aşarak kesinleşmesi yoluyla uygulandığı hatırlatan Bahçeli, "Eğer 330 olur ise referandum yolu açık olur. Onun için 330’u görmeleri gerekiyor. O konuda da düşünmeleri lazım" değerlendirmesinde bulundu. Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un "Başkanlık Sistemi teklifini getirmemiz için önceden görmemiz lazım" şeklindeki açıklamaları olduğu yönünde sorulan soruya Bahçeli, "Ne ile görecek, özel bir mercek mi var acaba" karşılığını verdi. Şuana kadar AK Parti’den kendileriyle görüşme için bir irtibatın olmadığını belirten Bahçeli, Anayasa Komisyonu Başkanının bu teklifin Meclis’te kabul görmemesi durumunda başkanlık sisteminin sona ermeyeceği, 330’u geçmezse de devam edecekleri yönündeki açıklamalarıyla ilgili, "Sorunun bitmesi için çaba göstermek lazım. Bitmiyorsa onu biriktirip tekrar Türkiye’nin beka sorunu haline getirmek doğru bir çıkış olmaz" şeklinde konuştu.
(İHA)