Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Karaman’da düzenlenen mitingde halka hitap ederek, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a destek istediler.
Aktekke Kent Meydanı’nda düzenlenen mitingde ilk olarak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan halka hitap etti. Karamanlılara 30 Mart’ta vesayete hayır dedikleri için şükranlarını sunan Bakan Elvan, “30 Mart öncesi Başbakanımızı itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Hükümetimizin yatırımlarımızı yok saymaya çalıştılar ama başaramayacaklar. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Dünya coğrafyasının birçok kesiminde kan, gözyaşı, katliam var. İnsanlığın ayaklar altına alındığı bir dünya var. Zalimin masum, masumun zalim gösterildiği bir dünya var. Gazze’de yaşananları görüyorsunuz. Bebeklerimiz, çocuklarımız katlediliyor, okullar, hastaneler bombalanıyor. Dünyadan güçlü bir ses çıkmıyor. Şiddetli çıkan tek ses Türkiye’den çıkıyor. Başbakanımız o tüm dünyanın göstermiş olduğu sessizlik karşısında o insanları lanetledi. O katillerin gerçek anlamda insanlık suçu işlediklerini söyledi. Özellikle gelişmiş ülkelere baktığımızda bu ülkelerin sessiz sedasız hareket ettiklerini görüyoruz. Mazluma mazlum, zalime zalim, batıla batıl diyen Başbakanımıza sahibiz. Milli irade ile vesayet her zaman Türkiye’de kavga içerisinde olmuştur. Vesayet odakları milli iradeyi her zaman baskı altına almaya çalıştılar. Bu ülkenin insanlarını inim inim inletmiştir statükocular. Ama AK Parti iktidarı, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan o vesayetçileri tarihin derinliklerine gömmüştür. Biz 12 yıldan beri vesayetin her türlüsüne karşı çıktık. İster askeri, ister sivil, ister yerel kaynaklı, ister dış kaynaklı hangisi olursa olsun bu vesayetlerin hepsine karşı çıktık ve topraklarımızda barındırmadık. Yine bu vesayetçiler bu milletin adamı olan herkese cephe aldılar. Geçmiş dönemde de birçok lidere cephe aldılar. Biz Karaman’ımızın, Türkiye’mizin insanını, insanımızı seven, vatanını seven insanlarız. Yola çıkarken biz sizlerin hizmetkarı olacağız demiştik. Emanetinize hep sadık kaldık bundan sonra da sadık kalmaya devam edeceğiz. Eski Türkiye’nin vesayet sevdalıları, sevmeyin, nefret tohumları ekin, ayrımcılık yapın diyorlar. Bu millete güvenmeyin, milli irade de neymiş diyorlar. Vesayet sevdalıları yapılanları yok saymaya devam ediyor. Biz bunları Allah’a havale ediyor, milletimizin vicdanına sunuyoruz. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de ne adaletten, ne kalkınmadan asla taviz vermeyeceğiz. Bizim derdimiz hizmettir. Gerçek milliyetçilik de budur. İş, aş üretmekle bu vatana hizmet etmekle gerçek milliyetçilik olabilir. 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz. Siz 2010 yılında kendi cumhurbaşkanımızı halk olarak biz seçeceğiz dediniz. 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanımızı seçiyorsunuz. Üç adayımız var. Bir tanesi etnik milliyetçilik yapıyor, bununla ilgili fazla konuşmak istemiyorum. Diğeri çatı aday, ithal aday. Siz 2010 referandumunda cumhurbaşkanını biz seçeceğiz derken aslında, bizim tanıdığımız, ülke için canını feda etmiş bir insanı cumhurbaşkanı yapacağız dediniz. Birilerinin bir yerlerden gelen talimatla gelen bir kişiyi cumhurbaşkanı yapmak istemediniz. Sayın İhsanoğlu şunu söyledi; ‘yol, köprü, yatırım işi benim işim değil’ dedi. Bunu söyledikten sonra da ‘Ekmek için Ekmeleddin’ dedi. Ekmek iştir, aştır, üretimdir, yol yatırımıdır, yüksek hızlı trendir. Madem bu yatırımlarla ilgilenmeyeceksin neden ‘Ekmek için Ekmeleddin’ diyorsun. Tek bir adayımız var. Adam gibi adam, sizin hizmetkarınız Recep Tayyip Erdoğan var. Sizinle bütünleşen bir başbakanımız var” dedi.

“SON YILLARDA GÖRÜLMEMİŞ YARDIM TÜRKMEN KARDEŞLERİMİZE BİZİM DÖNEMİMİZDE YAPILDI”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, dün gece yarısına kadar Irak’taki gelişmeler dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile toplantı halinde olduklarını hatırlatarak, “Başbakanımızın size selamı var. 10 Ağustos’ta hepinizi sayın Başbakanımızı Cumhurbaşkanı yapmak üzere sandık başına gitmeye davet ediyoruz. Üç aday arasında göründüğü gibi olan olduğu gibi görünen kim. Siz hiç Başbakanımızdan iki tavır gördünüz mü. Öbür tarafta bir başka aday var. Mehmet Akif’i hatırlıyor, İstiklal Marşı’nı hatırlayamıyor. Bu millete çifte standartlı cumhurbaşkanı olamaz. Yüzde 80 ile 90 ile Karamanlılar gerekli mesajı vermeliler. 2002’de bütün ümitler bittiği, ekonomi felç olduğu, anayasa kitapçığı atılarak bir kriz çıkarıldığı dönemde istiklalimizin ordularımızın değil ekonomimizin tasfiyesiyle olduğu dönemde şimdi Cumhurbaşkanı adayı olan o lider çıktı. Karamanlıların iki kere düşünmeye ihtiyacı yok. İstiklalimizin kaynağı Kazım Karabekir’in ordusuysa, istikbalimizin teminatı da Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti kadrolarıdır. Sayın Başbakanımız bütün bu emanetlere sahip çıktığı için saldırılara maruz kaldı. Onu engelleyebilmek için nice kumpaslar kurdular. İçeriden ve dışarıdan çeteciler Türkiye’nin yükselişini durdurmak için, Türkiye’yi bir bunalıma, bir belirsizliğe sürüklemek istediler. Böyle bir durum olduğunda böyle bir hal ile karşılaşıldığında bizim sığınacağımız iki makam vardır. Hazreti Allah ve millet. 30 Mart’ta sığındık. Güçlü bir destek verdiniz. Ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyenlere fırsat vermediniz. Üç aşamalı plan yaptılar. 30 Mart’ta durdurmadılar. 30 Mart’tan bu yana neredeyse bütün dünyada Türkiye aleyhine yoğun kampanyalar sürdürüyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti sadece ve sadece Anadolu’nun, Trakya’nın, gönül coğrafyamızın dilini dinler. Tam Cumhurbaşkanlığı seçimine girerken CHP benim hakkımda gensoru önergesi verdi. Gensorunun meydanı Karaman meydanıdır, bu meydanlardır. Son 3-4 yıl içerisinde bu kaçıncı gensoru oldu ben unuttum. Somali’ye gidilmesinden, birçok yerde Türkçe’nin seçmeli dil olarak okutulmasından rahatsızlar. En fazla da bayram gündüz demeyip Gazze’ye, Filistin’e sahip çıkışımızdan rahatsızlar. Zalimle mazlum arasında tarafsız olmak yakışır mı? Biz tarafsız olmadık. İşgalci İsrail’e bırak işgali dedik. Mazlum Filistin’e sonuna kadar yanındayız dedik. Gazze’ye yardım ediyorsunuz da niye Türkmenlere yardım etmiyorsunuz kıyası yaptılar. Son yıllarda görülmemiş yardım Türkmen kardeşlerimize bizim dönemimizde yapıldı. Dünyanın neresinde Türkçe konuşan bir fert varsa onun kaderi bizim kaderimizdir. Gensoru vermişler. Millet bize destek vermişse, onların gensorusunun esamesi okunur mu? Vicdanı körleşmiş olanlara Karaman’dan bir ses verelim. Neden şimdi bu gensoruyu veriyorlar. 10 Ağustos’u etkileyecek bir sonuç çıksın. Bunlara 10 Ağustos’ta hadlerini bildireceğiz. Ondan sonra da 2015 genel seçimleri. AK Parti ve onun kadroları 2023 hedefine kilitlenecek. Ardı ardına gelen hamlelerle yola devam edeceğiz. Bize hayalperest diyorlar. Onların bu millet adına ne hayalleri, ne iddiaları var. Bizim ise yeni bir çınar devleti geleneğini yeniden inşa etme rüyamız var. Bu rüyanın gerçekleşmesi için 10 Ağustos’ta yüzde 80’i çıkaracak mıyız? Biz halkımızın büyük bir şevk içerisinde o sandığa gitmesini istiyoruz. Bazıları gibi tıpış tıpış gideceksiniz demiyoruz” diye konuştu.
(İHA)