Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığımıza ve bakanlıklarımıza bağlı kurumlarımızın 100 günde ve yaklaşık 46 milyar liralık bütçe ile hayata geçirecekleri bu 400 proje adeta yeni dönemi ateşleyici gücü olacaktır. Bu projeleri hazırlarken mevcut bütçe kaynakları ile yürütülebilmesine özellikle dikkat ettik” dedi.

Cumhurbaşkanlığı 100 Günlük İcraat Programı’nda 100 günde yapılacak icraatları anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye 150 yıllık bir geçmişe sahip yönetim sistemi arayışında tarihi dönüşümü başarıyla tamamlamıştır. Bu dönüşüm tamamen demokratik sistem içinde gerçekleşmiştir. Milletimizin kendisinin, onun temsil merci olan TBMM’nin ve siyaset kurumunun iradesi ile hayata geçen yeni yönetim sistemimizin demokrasi tarihimizin zirvesini oluşturduğuna inanıyorum. Darbeler, muhtıralar, müdahaleler, geriye doğru baktığımızda pek çoğunu üzüntü ile karşıladığımız nice acı hadiselerin ardından böyle bir demokratik olgunluğa erişmiş olmamızı en büyük kazanımımız olarak görüyorum” diye konuştu.

Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlik için özel sahne düzenlemesi yapılırken, Erdoğan’ın konuşma yaptığı kürsünün arka kısmında ise Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri oturdu. Amaçlarının ecdattan alınan emanetin daha da yükseğe çıkartarak gelecek nesillere aktarmak olduğunu belirten Erdoğan, “Mecliste ettiğimiz yemin ile birlikte sistemin fiilen işlemeye başladığı 9 Temmuz gününden bu yana gerek şahsım gerek bakanlarım yoğun bir mesai içindeler. Bir yandan yeni yönetim sisteminin mimarisini oluşturuyor, diğer yandan milletimize verdiğimiz sözleri hayata geçirerek projeleri hazırlıyoruz. Tüm bunları devlet işlerinde millete sunulan hizmetlerde en küçük bir aksamaya meydan vermeyecek şekilde yürütüyoruz. Anayasa değişikliğine uygun şekilde yeni sisteme geçişin gereği olarak ilga edilmesi gereken kanunları yürürlükten kaldırdık, bunların yerini alacak Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerini de yayınlamaya başladık. İlk iş olarak Cumhurbaşkanlığımızın ve bakanlıklarımızın yeni teşkilat yapılarını oluşturduk, bakanlarımızın atamaları yaptık. Kabinemiz 1 Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve 16 bakandan oluşuyor. Bakan yardımcılarımızın önemli bölümünü atadık, üst düzey yöneticilerimizle ilgili hazırlıklarımız hızla ilerliyor. Yene kurulan başkanlıkların, kurulların ve ofislerin işler hale getirilmesine yönelik çalışmalar sürüyor” şeklinde konuştu.

“AK PARTİ İKTİDARA GELDİĞİ GÜNDEN BERİ BÜTÇE DİSİPLİNİNE ÖNEM VEREN PARTİ OLMUŞTUR”

Orta vadeli programı Ağustos ayı sonuna kadar kamuoyuna ilan etmeyi planladıklarını belirten Erdoğan, “2019-2023 dönemine ilişkin stratejik plan çalışmalarımıza başladık. Kasım ayı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. 100 günlük icraat programımızın koordinasyonunu Sayın Fuat Oktay yürüttü. Bakanlarımızın her birisi kendi alanları ile ilgili tüm projeleri, planları, Cumhurbaşkanlığı Manifestosunda ve AK Parti seçim beyannamesinde yer alan taahhütlerimizi baştan sona gözden geçirdiler. Bunlardan 100 gün içinde yapacaklarımızı maddeler halinde listeleyip bütçeleri ile birlikte bir araya getirdik. Aslında ilk yüzde tamamlanacak proje sayısı binin üzerindedir. Biz bunlardan daha önemli gördüğümüz 400’üne millete açıklayacağımız programda yer verdik. Cumhurbaşkanlığımıza ve bakanlıklarımıza bağlı kurumlarımızın 100 günde ve yaklaşık 46 milyar liralık bütçe ile hayata geçirecekleri bu 400 proje adeta yeni dönemi ateşleyici gücü olacaktır. Bu projeleri hazırlarken ilave kaynak ihtiyacı doğmamasına, mevcut bütçe imkanları ile yürütülebilmesine özellikle dikkat ettik. Milli Eğitim ile ilgili küçük bir istisna dışında bu ilkeden sapmadan programımızı oluşturduk. AK Parti iktidara geldiği günden beri bütçe disiplinine önem veren parti olmuştur. Ekonomide bugüne kadar elde ettiğimiz başarıların gerisindeki en önemli unsurlardan birisi de bütçe disiplini ile ilgili hassasiyetimizdir. İnşallah önümüzdeki dönemde de aynı şekilde devam edeceğiz. Kaynakların çeşitlendirilmesi önem arz ediyor. Yeni yönetim mimarimizi oluştururken, tüm kurumları ilgili bakanlıklar bünyesinde toplamaya özen gösterdik. Genelkurmay, Diyanet İşleri başkanlığı, MİT, MGK, Savunma Sanayi gibi belli yerler dışındaki tüm kurumlar faaliyet alanları ile ilgili bakanlıklar bünyesinde çalışmalarını sürdürecektir. Böylece Cumhurbaşkanlığını tüm bakanlıkların ve kurumların faaliyetlerini daha iyi, daha etkin yönetebilecek bir yapıya kavuşturduk. Cumhurbaşkanlığının kendisinin doğrudan yürüteceği faaliyetleri de bu anlayışla sınırlı tuttuk. Bu projelerden birisi vatandaşlarımızın kamu hizmetlerini erişimini kolaylaştıran, hızlandıran, kolaylaştıran ve maliyetleri azaltan e-devlet sistemini etkinleştirmek olacaktır. Bir başka projemiz de tüm icraatların, planların, projelerin ülke geneli ve bölgesel ölçek yanında 81 il bazında takibini sağlayacak bir sistemi en kısa sürede Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurmaktır. Böylece tüm icraatları ve yatırımları Ankara’dan illerimize ve illerimizden Ankara’ya uzanan karşılıklı etkileşime dayanan bir sistem ile takip etme imkanına kavuşacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“400 PROJENİN 48’İ SAVUNMA SANAYİMİZE AİT”

Doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı kurumların her birinin 100 günde gerçekleştirmeyi hedefledikleri çok değerli projeleri olduğunu belirten Erdoğan, bunlar içinde savunma sanayi projelerine ayrı bir önem verdiğini söyledi. Erdoğan, “Programımızda yer alan 400 projenin 48’i savunma sanayimize aittir. Her birini yakından takip ettiğim bu projelerde 100 günlük dönemde elde edeceğimiz ilerleme yeni dönemdeki hedeflerimiz bakımından kritik ehemmiyete sahiptir. Türkiye’nin her alanda tehdide ve baskıya maruz kaldığımız bir dönemde kendi göbeğimizi kendimizin kesmesine sağlayacağı katkı sağlayacak her çalışma bizim için önemlidir. Bu projeler lazer silahından uydu ve uydu fırlatma projelerine, silahlı insansız hava aracı ve insansız hava araçlarının geliştirilmesinden roket ve füzelere, helikopter motoru ve muharip savaş uçağı tasarımından mühimmat üretimine kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Geçtiğimiz 5 yılda yaşadığımız her hadise bize savunma sanayi projelerinin önemini bir kez daha göstermiştir. Sadece sayısal olarak büyük ve en modern silahlarla donatılmış bir orduya sahip olmak tek başına anlamlı değildir. Güçlü ordu demek hem sayısal olarak yeterli hem de aracından mühimmatına, yazılımına kadar sizin kontrolünüzde donanıma sahip bir ordu demektir. Bunun için biz ordumuzun kritik birimlerinde uzmanlığa dayalı bir personel yapısına geçerken diğer yandan da her alanda kendi kendimize yeterli bir savunma sanayi kurmaya çalışıyoruz. Göreve geldiğimizde yüzde 25 gibi kendi kaynaklarımızla savunma sanayinde bir güce sahipken şimdi bu yüzde 65’e çıkmıştır. Bunu daha da artırmak durumundayız. 16 yıl öncesine göre bu gün çok ileri bir noktaya geldiğimizi memnuniyetle görüyoruz. Ama hala kat etmemiz gereken çok yıl olduğunu biliyoruz. Bunun için her ne olursa olsun savunma sanayi projelerinden asla taviz vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu.

(Derya Yetim - İlker Turak/İHA)