Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teröristi ekranlarınıza çıkarmak suretiyle ’cici kız’ diye gösteren sizsiniz. Sizin ekranlarınız, onlar için her türlü yolu meşru kılan sizsiniz. Sizin ekranlarınız, sayfalarınız. İftira atmakta zaten üstünüze yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleşen 11. Muhtarlar Toplantısına katıldı.
Toplantıda Selahaddin Eyyubi’den örnek veren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Selahaddin Eyyubi Kürt değil miydi? Bu topraklar için vuruşmadı mı? Ama onlar vuruşurken Türk Kürt’ün kucağında, Kürt Türk’ün Arap’ın kucağında bu şekilde şehit oldular. Niçin? Bu vatanlar için. Çanakkale’de şehitliği bir dolaşırsanız, o şehitlikte kabirlerde ki yazıları görürsünüz. Orada hiçbir ayrım yok. Sarıkamış’tan geleni de orada görürsünüz, Bosna’dan geleni de görürsünüz. Ülkemizin Kars’ından, Rize’sinden, Trabzon’undan gelenide görürsünüz. Hepsi orada bu topraklar için o tüm Haçlı ittifakına karşı ne yaptılar mücadele verdiler. Sadece bu vatanı kurtarabilmek için. İşte İstiklal mücadelemiz böyle gerçekleşti. İstikbal mücadelemiz böyle gerçekleşti bundan sonrada İstiklal mücadelemiz, ikbal mücadelemiz böyle devam edecek. Biz hala aynı yerdeyiz, hala hiçbir güvenlik görevlimiz, hiçbir vatandaşımız terör tehdidine maruz kalmasın, yürekler yanmasın, anne ve babalar, eşler, çocuklar gözyaşı dökmesin istiyoruz. Ama ülke ve millete karşı doğrultulan silahlara karşı da sessiz kalamayız, kalmadık. Sabrımız aziyetimizden değil sorunun suhuletle çözümü konusunda ki ümidimizden, beklentimizden kaynaklanıyordu. Bakıyoruz birileri ısrarla çatışmaların başlamasını şahsıma ve hükümete bunu fatura etmeye çalışıyor. Bizim bu konuda ki gayretimizin ve samimiyetimizin şahidi milletimdir. Bilhassa bölge halkıdır.”

“TERÖR ÖRGÜTÜ KENDİNCE KİRLİ PLANLAR YAPMIŞ OLABİLİR AMA TÜRKİYE’DE DÜNKÜ TÜRKİYE DEĞİL”
‘Yaşanan çatışmalarla terör örgütünün eylemleri ile şahsım ve hükümetimiz ile ilişki kuran herkes terör örgütünün amacına hizmet ettiğini bilmelidir’ diyen Erdoğan, “Bu tür yaklaşımların, bu tür ifadelerin ne ülkeye ne millete ne de sorunun çözümüne bir faydası yoktur. Yanlış teşhis yanlış tepkiye, yanlış tepki de vahim sonuçlara yol açar. Madem ki terör örgütü demokrasinin ve hukukun çizgisine gelmek istemiyor öyleyse onun anladığı dilden konuşma imkanımızda kararlılığımızda vardır. Bugün işte bu aşamadayız. Terör örgütü kendince kirli planlar yapmış olabilir ama Türkiye’de dün ki Türkiye değil. Her alanda olduğu gibi savunma sanayinde de önemli mesafe kat ettik. Türkiye kendi vatandaşlarının bir kısmıyla değil terör örgütü, teröristle mücadele ediyor. En başından bu hassasiyeti gösteriyoruz ve göstermeye de devam edeceğiz. Terör örgütünün sınırlarımız dışındaki unsurlarına karşı çok daha etkili darbeler indiriyoruz. Şuana kadar 2 binin üzerinde teröristi içeride ve dışarıda öldürmüş bulunuyoruz. Çünkü oralarda sivil halk olmadığı için hareket alanımızda geniş. Ülke içinde ise sivilleri kendine kalkan yapan, sokak aralarında, mahalle içlerinde eylemlere girişen terör örgütü mensuplarına karşı daha dikkatli yaklaşmak durumundayız. Biz herhangi bir masum vatandaşımızın, güvenlik görevlilerimizden herhangi birinin canını sayısı ne olursa olsun teröristin etkisiz hale getirilmesine değişmeyiz. O askerimizi, polisimizi, vatandaşımızı bir daha geri getiremeyiz ama o teröristleri eninde sonunda bulur cezasını veririz. Bugün ebediyete uğurladığımız Adana’da ki polis kardeşlerime de Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Tüm emniyet camiamızın başı sağ olsun, tabi terör örgütün ona benzer hassasiyetleri yok. Tam tersine çatışmalarda mümkün olduğu kadar sivil kaybı oluşması için çaba gösteriyorlar. Çünkü onların Kürt vatandaşlarımızın, orada yaşanan Görev yapan insanlarımızın canını, malını, namusunu korumak gibi bir derdi asla yok. Hasta almak için gelen ambulansın şoförünü kurşun yağmuruna tutup öldürecek kadar alçaldı bunlar. Bayram günü bir aileyi sırf kendileri gibi düşünmedikleri için evlerine saldıracak kadar gözleri dönmüş durumda. Küçücük yavrularımızı roketatarlarla paramparça edecek kadar insanlıktan çıkmış haldeler. Teröristler sadece kendi amaçları için mümkün olduğu kadar çok kan dökmeye, can yakmaya çalışıyorlar. Dağlara kaçırdıkları o Kürt yavrularımızın anneleri nasıl ağlıyor görüyorsunuz dimi? Bunlar tehditle kaçırıldı. Milletimiz şundan emin olsun terör örgütünün bu silahlı eylemleri ile herhangi bir sonuç alması Allah’ın izniyle kesinlikle mümkün değildir. Teröristler olabildiği kadar çok kan dökerek, eylem yaparak milletimizin moralini bozmayı, en önemlisi kardeş kavgası çıkarmayı hedefliyorlar. Bugüne kadar bu amaçlarına ulaşamadılar inşallah bundan sonra da ulaşamayacaklar. Şehitlerimizin acıları mücadele azmimizi de güçlendiriyorlar” diye konuştu.
Terör örgütüne hizmet edenlere çağrıda bulunan Erdoğan, “Gelin bu oyuna alet olmayın. Medya bu oyuna alet olma. Erdoğan’a düşmanlığınız olabilir ki bu düşmanlığınızı attığınız başlıklarda görüyorum ama bilesiniz ki siz ne kadar düşman olursanız olun Rabbimin takdir ettiği ömrü hiç bir zaman azaltamayacaksınız. Bu mücadele azmimizi de hiçbir zaman yıldıramayacak, durduramayacaksınız. Bu oyunun kazananı asla siz olmayacaksınız. Bugün sizi kullananlar, sizi öne sürenler yarın yüzüne dahi bakmayacaklar. Conrad meselesi anlatmıştım. Conrad’da söylediklerini anlatmıştım. Bunların hepsini inkar ediyor şimdi ne kadar hayırlı oldu. O inkar etti bütün kirli çamaşırları her taraftan piyasaya dökülmeye başladı mı? A’dan Z’ye bu ülkeyi nasıl soyup soğana çevirdiklerine dair her şey piyasaya dökülmeye başladı mı? Sen busun, kimin bu ülkede dürüst kimin dürüst olmadığına zaten bu millet şahittir. Tayyip Erdoğan yalandan en fazla kaçınan insandır. Ama siz bütün hayatınızı yalan üzerine inşa ettiniz. Teröristi ekranlarınıza çıkarmak suretiyle cici kız diye gösteren sizsiniz. Sizin ekranlarınız, onlar için her türlü yolu meşru kılan sizsiniz. Sizin ekranlarınız, sayfalarınız. İftira atmakta zaten üstünüze yok. Tayyip Erdoğan’a oradan mektup göndermene gerek yok, senin o gönderdiğin mektuplarında kıymeti harbiyesi yok. Zira kimin nerede, kimin için çalıştığı bellidir. Vatanı için çalışanlarda bellidir, kendi saltanatı için çalışanlarda bellidir. Gelin hep birlikte 1071 Malazgirt’de ki, 1453 İstanbul’da ki, 1915’de Çanakkale’de, 1920 yılında TBMM açılışında ki inançla, azimle, birlik ve beraberlik ruhuyla 2023 hedeflerimize doğru hep birlikte yürümeye devam edelim. Bir olmak, iri olmak, diri olmak varken bölücülüğe, ayrımcılığa, aramıza fitne sokulmasına izin vermem. Türkiye’nin de bu sıkıntıyı geride bırakacağına canı gönülden inanıyorum. Milletimizden bu mücadeleye verdiği desteği güçlendirmesini, sağduyusunu elden bırakmamasını bekliyorum” ifadelerini kullandı.
(İHA)