AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Gurup Başkan Vekili Engin Özkoç’un 15 Temmuz özel oturumunda yaptığı konuşmaya tepki göstererek “Maalesef dün yüce mecliste FETÖ’nün lanetlenmesi gerekirken CHP Sözcüsü çıkmış Cumhurbaşkanımızı hedef alan talihsiz ahlakla bağdaşmayan konuşma yaptı. FETÖ’ye karşı duruşun güncellenmesi gereken bir günde bu şekilde FETÖ’ye birkaç cümle ile değinip Cumhurbaşkanımızı hedef almak sabotajdır. 15 Temmuz’un yıl dönümünde hakimlere, savcılara çağrı yaparak Yassıada zihniyetini diriltmeye çalıştırıyorlar. Cumhurbaşkanımıza yapılmak istenen suikastı yargı vesayeti ile yapmaya çalışıyorlar" dedi.

AK Parti Sözcücü Ömer Çelik, düzenlediği basın toplantısına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Nijerya civarında kaçırılan Türk gemisine ilişkin konuşan Çelik, "Türk gemisi kaçırıldı, bunlarla ilgili konuyu talip ediyoruz. İstihbarat birimlerimiz yoğun şekilde çalışıyor. Biz de buradan elimizdeki imkanlarla takip ediyoruz. Bir an önce sağ salim kurtulmalarını istiyoruz" dedi.

CHP Sözcücü Engin Özkoç’un 15 Temmuz özel oturumunda yaptığı konuşmaya tepki gösteren Çelik, “Maalesef dün yüce mecliste FETÖ lanetlenmesi gerekirken CHP sözcüsü çıkmış Cumhurbaşkanımızı hedef alan talihsiz ahlakla bağdaşmayan konuşma yaptı. Bu konuşma yeni safhaya geçildiğini gösteriyor. İtibarsızlaştırma siyaseti yapan, 15 Temmuzu tiyatro diyenler şaşırtma siyasetine dönmüştür. Maalesef son derece talihsiz bir konuşma ile ahlak dışı ifadeler ortaya koymuştur. FETÖ ‘ye karşı duruşun güncellenmesi gereken bir günde bu şekilde FETÖ’ye birkaç cümle ile değinip Cumhurbaşkanımızı hedef almak sabotajdır. O gece yüce mecliste bütün milletvekilleri vardı. CHP milletvekilleri de vardı onları tenzih ediyorum. CHP’li arkadaşlarımızda büyük direniş ortaya koydu. CHP’lilerinde bu darbeye karşı olduğunu biliyorum. Genel başkan ve sözcülerinin bu siyasi sabotaja imza attığını görüyoruz. CHP’ye gönül veren arkadaşlarımız bu değerlendirme dışındadır" diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANIMIZA YAPILMAK İSTENEN SUİKASTI YARGI VESAYETİ İLE YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR"

CHP’nin siyasi tutumunu eleştiren Çelik," Her konuşmanızda Cumhurbaşkanımızı hedef alacaksınız, hükümeti hedef alacaksınız. İlk bu olay olduğunda AB’den gelen mesaj Mısır’a gelen mesajla aynıydı. Katille kurban arasında güç değiştirmeye çalışıyor. Demokrasi hukuk devleti konusunda geçiştirici üslupla konuşulması kınanması gereken bir durumdur. FETÖ terör örgütüne bir cümle ile değinerek sürekli olarak hükümete karşı çıkmaya başladılar. Cumhurbaşkanımıza diktatör diye hitap ediyorlar. Cumhurbaşkanımız vatandaşları sokağa çağırdığı gibi, ailesinin de hayatını tehlikeye atarak bu direnişe öncülük etmiştir. Buna değinmekten kaçınan tutumları var. CHP çıkmış yürekli bir savcı yok mu diyor. Cumhurbaşkanımıza yapılmak istenen suikastı yargı vesayeti ile yapmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

"HERKES HEDEF ALINIRKEN KENDİNİN NEDEN HEDEF ALINMADIĞINA BİR CEVABI YOK MUDUR"

"Bütün bu siyasi sabotaja en güzel cevap Atatürk Havalimanı’nda büyük birlik ve dayanışma içerisinde verilmiş olundu dün akşam" diyen Çelik, "FETÖ terör örgütünü devletin ve milletin bütün unsurlarından temizlemek için Cumhurbaşkanımız önderlik ederken Cumhurbaşkanımızın hedef alınmasının neye hizmet ettiği açıktır. Marmaris’te kendisini öldürmeye giden tim günlerce Marmaris’te saklanmışken 15 Temmuz’un yıl dönümünde hakimlere, savcılara çağrı yaparak Yassıada zihniyetini diriltmeye çalıştırıyorlar. Kılıçdaroğlu grup konuşmasında söylüyor; FETÖ’nün siyasi ayağa ortaya çıkarılsın diyor. Yüce meclisin verdiği bu destek paha biçilmez bir değere sahiptir. Meseleyi komisyona havale etme yüce meclisin mekanizmasını iptal etme anlamına geliyor. Kılıçdaroğlu’nun bunu iyi niyetle söylemediği açıktır. Darbe girişimine bakan adayları kimdi bunları merak ediyoruz bunların ortaya çıkarılması için çalışmalar yapılıyor. O meseleye hangi siyasiler destek vermiştir? Kendi kullandıkları mantığı kendilerine çevirdiğimizde tüm siyasiler öldürülmek istenirken bir kişi için tanklar geriye çekilmiştir. Herkesin hesap vermesinden bahseden kinini böyle bir durum karşısında millete söyleyecek sözü yok mudur. Herkes hedef alınırken kendinin neden hedef alınmadığına bir cevabı yok mudur" diye konuştu.

"KİMLERİN KENDİLERİNİ HEDEF ALDIKLARINI BİLDİKLERİ İÇİN ONU ÖLDÜRMEYİ İSTEDİLER"

Cumhurbaşkanının FETÖ ile mücadele konusunda istikrarlı duruşu nedeniyle hedef alındığını söyleyen Çelik, "15 Temmuz’daki direnişin anılması gereken bir durumda Seçilmiş Cumhurbaşkanını hedef göstereceksiniz ondan sonra biz darbelere karşıyız diyeceksiniz. Siyasi muhasebe yapılacaksa herkesin kendisinden başlaması gerekir. Devlet içinde yapılanmaya başlandığında biz mücadeleyi en güçlü şekilde vermiş kadroyuz. Bunun devlet politikası olması Cumhurbaşkanımız sayesinde olmuştur. 15 Temmuz’daki asıl ruhu sabotaj edecek bir faaliyet içerisine girmişlerdir. Bunu dil ucuyla ifade edecek hassasiyet içine girememişlerdir. Bu kadrolaşmanın devlet içinde devlet oluşturma işgal girişimi faaliyeti olduğu anlaşıldığı an onlarla mücadeleye başlanmıştır. Bu faaliyetler yürütüldüğü için Cumhurbaşkanımızı hedef almışlardır. Kimlerin kendilerini hedef aldıklarını bildikleri için onu öldürmeyi istediler. Kendileri için tehdit görmediklerini güvenli bir çıkış alanı oluşturdular. Siyasi ayakla ilgili MİT tırları operasyonuna kim destek verdi. Kimler 17- 25 Aralıktan sonra FETÖ kurumlarını hedef aldığında onların yayın organlarıyla ilişkilerini yürüttü. Marmaris’teki suikastın devamı niteliğinde olacak bir siyasi tutum oluşturmamalıdır. Siyasi karşıtlık ile siyasi sabotaj arasında fark vardır. Dün son derece yanlış bir siyaset biçimi ortaya koydular. Darbe çağrısı yapan milletvekillerine karşı tutum almamaları bunun bir takiye olduğunu gösteriyor. Demokrasi değerlerine sahip çıkma konusunda daha derin bir siyaset ortaya konulsa keşke. FETÖ’yü örtbas etme gibi bir durum ortaya çıkıyor. FETÖ ile mücadele bugünle sınırlı değildir, devam edecektir" dedi.

"BU YAPTIRIMLARI ORTAYA KOYMALARININ TÜRKİYE İÇİN BİR ÖNEMİ OLMAYACAKTIR"

Yaptırımların Türkiye açısından bir öneme sahip olmadığını sözlerine ekleyen Çelik, "Avrupa Birliğinin tavrı ortaya koydukları tavrın adadaki bölünmüşlüğü derinleştirmek. Bu yaptırımları ortaya koymalarının Türkiye için bir önemi olmayacaktır. Türkiye için AB sözünü tutmayan bir kurum haline gelmiştir. Kıbrıs konusunda da tarafsız olma vasfını kaybetmiştir. Fatih gemimiz, Yavuz gemimiz göreve devam edecektir. Ruhsat verilen alanlarda bu çalışmalara devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

(İHA)