ÇORUM (AA) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, "Bazı partilerin kimi doğu da var batıda yok, kimi sahilde var içeride yok. Peki neden? Çünkü düşünceleri de ithal, arkalarındaki onları besleyen akıl da ithal. Biz o ithal akıldan 150 yıldır bir fayda görmedik. Ne Osmanlı'nın son döneminde ne de cumhuriyet döneminde" dedi.

Bakan Eker, AK Parti Çorum Merkez İlçe Başkanlığı'nın kongresinde yaptığı konuşmada, başkaları gibi kargaşadan dolayı kongre erteleyen partilerden olmadıklarını belirterek, parti kongrelerinin kardeşlik duyguları içerisinde geçtiğini, Türkiye'nin her tarafında kongrelerin AK Parti'ye yakışır şekilde devam ettiği söyledi. 

AK Parti'nin 2001 yılında resmiyet kazandığını ancak sadece 13 yıllık bir parti olmadığını dile getiren Eker, en az 150 yıllık büyük bir hasretin, özlemin ve beklentinin karşılığı olduğunu vurguladı. 

AK Parti'nin yerli ya da ithal bir akıl ile çalışan parti olmadığını ifade eden Eker, şöyle devam etti:

"Düşüncesi de hep yerli oldu, değerleri de o anlamda evrensel oldu. Bu çok önemli. AK Parti'nin başarısının sırrını merak edenler bu kavram üzerinde düşünmeliler. Çünkü parlamentodaki siyasi partilerin siyaset felsefelerine, tarih görüşlerine, uygulamalarına baktığımızda, devleti geçmişte yönettikleri anlayışa baktığımızda, AK Parti'den farklı olduklarını, Türkiye'deki sorunları çözmek bir yana sorunlarını ağırlaştırdıklarını ve yeni sorunlar ürettiklerini biliyoruz. Onların anlayışı birleştirmeye dönük değil ayrıştırmaya dönük oldu"

 "Milletimizle yaptığımız sözleşme, milletimizin değerlerine duyduğumuz saygı, milletimizden aldığımız dua ve destek, milletimizin bize beslediği sevgi bizi bu günlere taşıdı ve birçok reforma imza attık" diyen Eker, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin, AK Parti iktidara geldiği günlerde üç temel alanında problemleri vardı ama üç alanında sorun kaynağı sistemin kendisiydi. İnanç ve özgürlükler alanı, düşünce alanı, düşüncelerin ifade edilmesiyle ilgili ciddi bir sorun alanı vardı. İnanç ve ifade özgürlüğü meselelerinde ciddi problemler vardı. Bunlar, Türkiye'nin yönetim sisteminde ve idaresindeki problemlerinden, yasalarından, uygulamalarından kaynaklanıyordu, Türkiye'yi yönetenlerin zihniyetlerinden kaynaklanıyordu. Biz bunları restore ettik. İnanç özgürlüğü alanında çok ciddi mesafe kat ettik. Hamdolsun TBMM'de artık başı örtülü milletvekilleri çalışıyor. Bu bile tek başına Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi konusunda çok önemli. Artık Türkiye'de başörtü diye bir sorun kalmamıştır. Herkes istediği düşünceyi de söyleyebiliyor. Herkes ne düşündüğü söyleyebilmeli, yeter ki şiddete ve teröre başvurmasın." 

Sahip oldukları medeniyet değerleriyle, Türkiye'de etnik farklılıkları ortadan kaldırmaya dönük ayrımcılıkları ortadan kaldırıp herkesi aynı inançla, aynı sevgiyle, aynı kardeşlik duygularıyla kucaklayacak çözüm sürecini ortaya koyduklarını anlatan Eker, şunları kaydetti:

"Hatırlayın; eskiden anti demokratik uygulamaların olduğu, sürekli askeri darbelere hazırlık yapmak üzere insanların birbirlerine kırdırıldığı, Alevi-Sünni çatışmaların tezgahlandığı günler yaşadık. Ben 1980 öncesinde öğrenciydim. Her gün 20 öğrenci ölürdü. Sokakta insanlar birbirini katlederdi. Çorum olayları da Maraş olayları da o kirli tuzakların, anti demokratik uygulamalara zemin hazırlamak için yapılan saldırılardı. O ithal düşünce ve ithal akıl, insanları birbirine kırdıran sivil ve demokratik olmayan anlayışın ürünüydü. Biz bununla da mücadele ediyoruz. Bizim için 76 milyon insan kardeştir. Bu projenin altındaki gaye insanları, 'iyi ki ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım' dedirtmemizdir. Biz bir il partisi, bölge partisi, etnik grubun, mezhebin, inancın partisi değiliz. Türkiye'de ne kadar inanç, dil, etnik grup varsa 76 milyonun tamamı bizimdir. Bazı partilerin kimi doğu da var batıda yok, kimi sahilde var içeride yok. Peki neden? Çünkü düşünceleri de ithal, arkalarındaki onları besleyen akıl da ithal. Biz o ithal akıldan 150 yıldır bir fayda görmedik. Ne Osmanlı'nın son döneminde ne de cumhuriyet döneminde."

 Türkiye'nin coğrafi olarak bulunduğu bölgede yaşanan zulüm ve mağduriyetlere sessiz kalamayacağını vurgulayan Eker, Suriye, Irak, Filistin, Gazze'de olan bitenlere seyirci kalmanın mümkün olmadığını dile getirdi.

Türkiye'nin tarihi sorumluluğu gereği, bölgede daha etkin rol oynaması gerektiğini belirten Eker, "AK Parti hükumetlerinin de yaptığı budur. Bu sadece bizim tarihsel misyonumuzdan gelen bir zorunluluk değil, aynı zamanda gelecekte de barışı inşa etmenin de gereğidir. Eğer bu topraklarda gelecekte barış uygulanacaksa zulüm yerine adalet olacaksa kan ve göz yaşı yerine saadet olacaksa bu, AK Parti'nin tasavvuru, medeniyet değerlerinin yerleşmesi ve zulümlerin sona ermesi ile olur" diye konuştu.