Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Daha önce hayal bile edilmeyecek bir projeyi, 99 defa saldırıya uğramasına rağmen hayata geçirdik ve Hakkari’ye havalimanı açtık. Açıldıktan sonra 2 ay içinde 23 bin yolcu taşıyan bu havalimanı, şu anda ne yazık ki terör nedeniyle kullanılmıyor" dedi.
Gönül projesi kapsamında kardeş şehir seçilen Siirt ve Sakarya illerinin sanayici ve iş adamlarının bir araya geldiği programa katılmak üzere Siirt’e gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti ailesinin ’Gönül Köprüsü’ projesiyle şehirler arasında kardeşlik bağlarının güçlendirildiğini söyledi.
Siirt Valiliği ev sahipliğinde, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, AK Parti Siirt İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu, Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Nedim Kuzu, Siirtli iş adamları, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Sakarya Milletvekili Ali ihsan Yavuz, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Kösemusul ve iş adamlarının bulunduğu heyet onuruna bir otelde kahvaltı verildi. Kahvaltı sonrası düzenlenen toplantı, her iki ilin tanıtım kliplerinin izletilmesiyle başladı. Toplantıda, KOSGEB Siirt İl Müdürlüğü ve DİKA Genel Sekreterliği tarafından yatırımcı ve girişimciye sunulan destekler hakkında bilgi verildi. Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz tarafından ilin yatırım potansiyeli hakkında sinevizyon sunumu yapıldı.
Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Partililerin gönlünde Siirt’in ayrı bir yeri bulunduğunu belirterek, kurucu lider Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, burada okuduğu bir şiir nedeniyle hapis yaptığını söyledi. Özlü, "Ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için Recep Tayyip Erdoğan’ı hapse attılar. Siyasi yasaklı hale getirdiler, ‘Muhtar Bile Olamaz’ diye manşet attılar. Recep Tayyip Erdoğan ise Pınarhisar’da hapishaneye giderken, ‘bu şarkı burada bitmez’ dedi. O şarkı orada bitmedi. O şarkı milletin şarkısı oldu. Irkı, dili, mezhebi ne olursa olsun, bu ülkenin bütün vatandaşları, o şarkıya eşlik etti. 2002’de seçime girerken Genel Başkanımız siyasi yasaklıydı, milletvekili olamıyordu. Genel Başkanı siyasi yasaklı olan bir parti olmamıza rağmen yüzde 34 oyla birinci parti olduk. Üç ay sonra, Genel Başkanımız meclise Siirt milletvekili olarak girdi. İşte bu nedenle, Siirt, AK Partililer için ayrı bir önem, ayrı bir mana taşır. Bu şehre ve ülkemizin diğer tüm şehirlerine hizmet etmekten büyük bir onur duyuyoruz. Türkiye’nin dört bir köşesinde eserlerimizin, hizmetlerimizin yükseldiğini görüyoruz. İşte Osman Gazi Köprüsü. İşte Yavuz Sultan Selim Köprüsü. İşte Şanlıurfa’yı Adıyaman’a bağlayan Nissibi Köprüsü. Her biri, dünya çapında dev projeler. Ancak sadece fiziki köprüler yapmıyoruz.. Gönüller arasında da köprüler kuruyoruz. Esas önemli olanın gönülleri buluşturmak olduğunu biliyoruz" dedi.
Türkiye’nin çok uzun yıllardır devam eden bir terör sorunu bulunduğunu, bu terörün ülkeye çok acı faturaları olduğunu kaydeden Bakan Özlü, "Kaynaklarımızı, zamanımızı, imkanlarımızı terörle mücadeleye harcamak zorunda kaldık. Maddi kayıplarımız telafi edilebilir, ancak bu süreçte çok sayıda vatan evladını da terör saldırılarında şehit verdik. Giden canlar ne yazık ki geri gelmiyor. Giden canların yokluğu, sevdiklerimizin boşluğu hiçbir zaman dolmuyor. Bu teröre artık bir son vermek amacıyla, daha önce kimsenin atmaya cesaret dahi edemeyeceği adımlar atıldı. Cumhurbaşkanımız, siyasi hayatını riske atarak, Çözüm Süreci’ni başlattı. ‘Gerekirse biz iktidarı kaybedelim ama artık analar ağlamasın’ dedi. Bu umut dolu süreç, ne yazık ki, terör örgütü tarafından sabotaja uğratıldı. Şimdilerde anlıyoruz ki, bu sabotajda PKK’nın en büyük destekçisi FETÖ’ymüş. FETÖ-PKK ortak olmuşlar, akıllarınca Türk-Kürt kardeşliğini hedef almışlar. Ancak bizim gönül bağımız, onların çıkar ve menfaat bağından elbette üstündür. Yüreklerimizdeki sevgi ve sağduyu, elbette onların hain emellerine galip gelecektir. Terör, bugüne kadar ülkemize çok zarar verdi, ama en çok zararı da bölgeye verdi, Kürt kardeşlerimize verdi. Bunlar, ülkenin demokratikleşmesine, teröre zemin oluşturan bataklığın kurumasına tahammül gösteremedi. Bu bölgenin yatırım çekmesi, bunların adeta sinirlerini alt üst etti. Millete hizmet edecek, milletin hayatını güzelleştirecek olan yatırımları sabote etmek için uğraş verdiler. Bakınız, sizlerle sadece bir örnek paylaşmak istiyorum. Daha önce hayal bile edilmeyecek bir projeyi, 99 defa saldırıya uğramasına rağmen hayata geçirdik ve Hakkari’ye havalimanı açtık. Açıldıktan sonra 2 ay içinde 23 bin yolcu taşıyan bu havalimanı, şu anda ne yazık ki terör nedeniyle kullanılmıyor. Hakkarili vatandaşımız bu imkandan yararlanamıyor. Hakkari’deki esnafımız, iş insanlarımız, şehre katma değer taşıyabilecek insanlar, bu imkandan yararlanamıyor. Neticede Hakkarili vatandaşımız mağdur oluyor. Bu örnek de gösteriyor ki, PKK’nın Kürt diye bir derdi yok. Ancak Kürt kardeşlerimizin PKK diye bir sorunu var. 6-8 Ekim hadiselerini hatırlayın, kendileri gibi düşünmeyen Kürt kardeşlerimizi şehit ettiler. Kurban eti dağıtan 17 yaşındaki Yasin Börü kardeşimizi şehit ettiler. Suriye’de kendileri gibi düşünmeyen Kürtlere çok büyük zulümler işlediler. 7 Haziran seçimlerinden sonra, alçaklıkta yeni bir aşamaya geçtiler. Çukur siyasetiyle çukurun dibini boyladılar. O güzelim Cizre’nin, o güzelim Nusaybin’in, Lice’nin, diğer birçok şehrimizin tahrip olmasına neden oldular. İnsanları, evlerinden, barklarından, yurtlarından ettiler. Şimdi de FETÖ’nün darbe girişiminden sonra fırsatçılık yaptılar, terör eylemlerini tekrar artırdılar. Zannettiler ki, devletimiz, darbe girişiminden sonra zaafa uğradı. Ancak onların zannettiği gibi olmadı. Devlet zaafa düşmedi. Bütün kardeşlerimize söz veriyoruz. Bu terör belasından sizleri ve ülkemizi kurtaracağız. Bunlar ne yaparsa yapsınlar, biz sizler için hizmet üretmeye devam edeceğiz. Bakınız, 2003-2015 döneminde, GAP yatırımlarına toplam 51 milyar lira kaynak aktardık. 2002 yılında GAP illerinin kamu yatırımlarından aldığı pay yüzde 6,1 iken bu oranı, 2015 yılında yüzde 13,8’e yükselttik. Sayın Başbakanımız, yarın bölgeyle ilgili çok kapsamlı bir paket açıklayacak. 1,4 milyar TL değerinde yatırımın da temelini atacak. Başbakanımızın yarınki açıklamalarını iyi takip edin. Sizlerle birçok müjdeyi paylaşacak" diye konuştu.
AK Parti iktidarları olarak, demokratikleşme yolunda çok önemli adımlar attıklarını belirten Bakan Özlü, geçmişin birçok ayıbından bu ülkeyi kurtardıklarını, hak ve özgürlükleri alabildiğince genişlettiklerini söyledi. Özlü, "Bir lütufta bulunmadık, tam aksine, biz sadece yapılması gerekeni yaptık. Geçmişte yapılmamış olanı yaptık, zamanında verilmemiş olan hakkı teslim ettik. Çok uzun bir listeden bahsedebiliriz. Ancak sadece TRT 6’nın kurulmuş olması bile geçmişle bugünün farkını ortaya koymak için yeterli bir örnektir. Bugün Aydınlar değil de Tillo diyebiliyor olmamız bile yeterli bir örnektir. Türkiye’de ne yazık ki tek parti dönemiyle birlikte, devlet-millet birlikteliğini kaybettik. Tektipçi zihniyet, başörtüsü takan gencecik bir kızımıza da, oğluna Şiwan ismini vermek isteyen bir babaya da, geleneğini yaşatmak isteyen bir alevi kardeşime de birçok haksızlık yaptı. 12 Eylül döneminde yaşananları bir hatırlayın. 1990’lı yılları lütfen bir hatırlayın. Allah’a şükürler olsun, o günler artık geride kaldı, artık insani merkeze alan bir devlet anlayışı oluştu. Her zaman söylüyoruz, artık vatandaşımız amirdir, devlet ise memurdur. Silahla mücadele hiçbir dönemde kabul edilemez. Hele hele bugünkü Türkiye’de, silahla mücadelenin hiçbir yeri kalmadı. Demokrasi ve siyaset, herkese yeterlidir. ‘Yok, demokrasi ve siyaset bize yetmez, biz silahı bırakmayız’ diyen olursa, onlar da gereken cevabı elbette alacaktır. Türkiye 40 yıldır terörle yaşadı, evlatlarını teröre kurban verdi, analar gözyaşı döktü. Ateş düştüğü yeri yaktı; ama birileri de bu terör ortamından menfaat devşirdi. Birileri terörden, ekonomik krizlerden, zayıf hükümetlerden, baskıcı yönetim anlayışlarından menfaat devşirdi. Ama AK Parti’yle birlikte düzenleri bozuldu. Belli ki bugünlere kadar, Türkiye’nin yeniden geçmişe döneceğine dair umutlarını korumuşlar. Ama artık geriye dönüşün olmadığını da çok iyi biliyorlar. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi, maskelerini tamamen düşürdü" ifadelerini kullandı.

"FETÖ İLE PKK VE DAEŞ KARDEŞLİĞİ"
FETÖ ile PKK’nın ve hatta DAEŞ’in aynı el tarafından oynatılan kuklalar olduğunun anlaşıldığını belirten Bakan Özlü açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bunların, çeşitli bahanelerle, Türkiye’nin önünü kesmek için kullanıldıkları ortaya çıktı. Ancak Türkiye’nin önünü kesemeyecekler. Buna izin vermeyeceğiz. Buna ne Sakarya izin verecek ne de Siirt izin verecek. Emin olun, rahat olsun, Türkiye, asla geri adım atmayacak. Eski Türkiye’ye bir daha geri dönmeyeceğiz. Tam aksine, sizlerle birlikte yeni Türkiye’yi, güçlü ve büyük Türkiye’yi inşa edeceğiz. Yeter ki bu kardeşliğimizi sürdürelim. Yeter ki gönül köprülerimizi her geçen gün daha güçlendirelim. Yeter ki, bir olalım, iri olalım, diri olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Konuşmamın sonunda, Siirtli kardeşlerimize teşekkür etmek istiyorum. Bizleri çok güzel ağırladınız. Misafirperverliğinizi bize en güzel şekilde gösterdiniz. İnşallah, bizler de sizleri Sakarya’da ve Düzce’de misafir etmek isteriz. Buradaki coşkunuz ve heyecanınız için her bir kardeşime tekrar tekrar teşekkür ediyor, her birinizi yürekten selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun".
(İHA)