TBMM (AA) - AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, "Çalışma hayatında olan vatandaşların pandemi sürecinden en az etkilenmesi için pek çok tedbir aldık." dedi.

TBMM Genel Kurulunda görüşülen İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin görüşmelerine devam ediliyor.

Teklifin birinci bölümü üzerinde söz alaran İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, pandemi sürecinin hem ülkeyi hastalık olarak vurduğunu hem de TBMM'yi çıkardığı kanunlarla akamete uğrattığını söyledi.

Halkın meselelerinin üzerinin suni gündemlerle örtüldüğünü öne süren Türkkan, şöyle konuştu:

"Sonbaharda gerçek anlamda bir işsizliği hepimiz hissedeceğiz. Şu anda işçi çıkarma yasağı var, şu anda kısa çalışma ödeneğiyle beraber işverenler işçilerini istihdam etmeye devam ediyorlar ama eylül ayından itibaren bunların önemli bir kısmı ayan beyan ortaya çıkacak ve ekonomik kriz gerçekten o zaman hissedilecek. Böyle bir kriz istihdamda büyük bir deprem yaratacak ve çok daha büyük bir işsizlik sorunuyla ortaya çıkacak. Özellikle uzun süredir işsiz kalan vatandaşlarımız iş bulma ümidini kaybetmiş durumda. İş bulma konusunda ümidini kaybedenlerin sayısının artması aslında son derece kaygı verici. Umutsuz insanlar çoğalıyor. İşsizliği sabit tutabilmemiz için her yıl en az bir milyona yakın yeni istihdam yaratmamız gerekiyor."

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu da koronavirüs salgınının başta sağlık olmak üzere hayatın her alanında sorunları tetiklemesi karşısında ülkelerin çeşitli tedbirleri hayata geçirdiğini söyledi.

Devletlerin aldıkları tedbirlerle, salgının sebep olduğu ekonomik ve sosyal tahribatı sınırlandırmaya çalıştığını ifade eden Aksu, şunları kaydetti:

"Güçlü ekonomilere sahip olmalarına rağmen birçok ülke, çoğu devlet fonksiyonunda, aksamalar yaşamaktadır. Bu ülkelerin salgınla mücadele yönetimi bakımından gösterdikleri zayıf performans dikkate alındığında gücün ne olduğu veya nasıl ölçülebileceği hususları da tartışma konusu olmuştur. Toplumsal dayanışmanın, milli birliğin, insan sağlığına ve güvenliğine yapılan yatırımların öneminin ortaya çıktığı bu dönemde Türkiye, sağlık altyapısı, kapsayıcı sosyal güvenlik sistemi, fiziki, teknolojik ve beşeri kapasitesi, etkili hükümet etme sistemi, insan merkezli medeniyet tasavvuru ve buna uygun politikalarıyla, dünyada Kovid-19'la mücadelenin öne çıkan ülkesi olmuştur. Şüphesiz, millet ve devlet olarak güçlü olduğumuz ölçüde önemli sorunlar karşısında daha dayanıklı bir toplum ve ülke olacak, yeni krizleri dayanışma içerisinde atlatmamız daha kolay hale gelecektir."

HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz de pandemi sürecinin ne zaman biteceğini dünyada bilenin olmadığını söyledi.

Teklifle yapılan düzenlemelere pandemi maskesi takılmaya çalışıldığını öne süren İpekyüz, "Teklifle modern köle yaratmaya çalışıyorsunuz. İşçinin rızası olmadan birçok düzenlemeyi hayata geçiriyorsunuz. İşçinin önündeki engelleri artırıyorsunuz. İktidar, yapması gerekenlerden uzaklaşmaktadır. Siz ne yaparsanız yapın toplum size bunun karşılığını verecektir." dedi.

- "İşten çıkarma yasağı dediklerine bakmayın, bal gibi işten çıkarma bu"

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin de görüşülen tekliften işçiye açlık, patrona kıyak çıktığını iddia etti.

Bu yasa teklifiyle işçilere büyük bir tuzak kurulduğunu öne süren Girgin, şöyle konuştu:

"İşçi sınıfı, AKP iktidarı ne zaman kendisini el uzattığı görüntüsü verdiyse parmaklarından birini götürdüğünü tecrübeyle öğrendi. Pakette, koronavirüse karşı mücadele ile ilgili önlemler çerçevesinde işten çıkarmalar, ücretsiz izin, kısa çalışma koşullarıyla ilgili düzenlemeler yeniden ele alınırken patronlara yine destekler sunuluyor. 'İşten çıkarma yasağı' adı altında işçilere ücretsiz izin uygulamasını bir yıl daha uzatma hususunda Cumhurbaşkanına yetki tanınıyor. Yani, günlük 39 TL'yle geçinme dayatması, işçilere müjde olarak sunuluyor. İşten çıkarma yasağı dediklerine bakmayın, bal gibi işten çıkarma bu. Seç beğen al, itiraz ederse gönder izne, günlük 39 liraya mahkum olsun. Bunun adı açlıkla terbiye etmektir. Ücretsiz izin daha önce yasada yoktu, gündeme geldiğinde ise işçinin rızası aranıyordu. Rıza göstermeyen işçi tazminatını alabiliyordu; şimdi patron ne derse o. Siz yasak dediklerine bakmayın, artık patronlar iş yerinin kapanması, belirli süreli sözleşmenin sona ermesi gibi gerekçelerle işçiyi rahatça işten çıkarabilecek."

AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir ise teklifin Kovid-19 süreciyle ilgili ekonomik ve sosyal hayatın devamı, canlanması gereği hususlarında birtakım düzenlemeleri içerdiğini söyledi.

Pandemi sürecinde ekonomik aktivitelerin, alınan tedbirlerle azaldığını ve çalışma hayatında olanların bu süreçten en az etkilenmesi için pek çok tedbirleri hayata geçirdiklerini belirten Keşir, "İş akdinin feshedilmesini önleyici tedbirler, beraberinde kısa çalışma ödeneği, nakdi destek gibi tedbirler alındı. Ama bununla birlikte, sürecin biraz daha seyrekleşmesi ve mücadelede mesafe katetmemizle beraber, hem ekonomik hayatın canlanması hem de özellikle işçinin ve işverenin çalışma hayatına olan aidiyetinden uzaklaşmaması ve aidiyetin sağlanması için bazı tedbirlere ihtiyaç duyuldu." dedi.

- "Türkiye bir büyüme sürecine girmiştir, bundan neden rahatsız oluyorsunuz?"

Görüşmeler sırasında söz isteyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı'nın daha önceki dönemlerde iktidar partisi aleyhine yaptığı açıklamalarını eleştirdi.

Kalaycı'nın daha önce iktidar aleyhine yaptığı konuşma tutanaklarını okuyan Özel, şunları söyledi:

"Sayın Kalaycı bugün 'Bu süreçte Türkiye ekonomisi için karamsar senaryo yazanlar, ekonominin çöktüğünü söyleyenler ters köşeye yatmışlardır. Kötümser tablo çizenler bir yandan niyetlerinin kötülüğünü, diğer yandan da yalın gerçekleri kavrayamamanın cehaletine mağlup olmuşlardır.' ifadelerini kullanıyor. Ama aynı Mustafa Kalaycı daha önceki konuşmalarında 'Bugün emekliler insanca yaşayamıyorsa, mutlu ve huzurlu değillerse, şiddetli geçim sıkıntısı çekiyorsa bunun faili de müsebbibi de sorumlusu da AKP hükümetleridir.' diyor. Bizim şimdi yaptığımız eleştirilerin tamamı Mustafa Kalaycı'nın daha önceki tutanaklarında var. Kalaycı, şimdi ise 'Kötümser tablo çizenler kötü niyetlerinin yanında cehaletlerine mağlup olmuştur' diyor. Sayın Kalaycı'yı daha önceki tutanaklarla baş başa bırakıyorum."

Bunun üzerine söz alan Mustafa kalaycı ise Özel ile bir polemiğe girme niyetinin olmadığını söyledi.

"Müflis tüccar eski defterleri karıştırır" diyen Kalaycı, şunları kaydetti:

"15 Temmuz gibi hain, alçak bir darbe girişimini yaşadık. 15 temmuz bir milattır. O tarihten bu tarafa yaşadığımız olayları hepimiz biliyoruz. Terör saldırılarını, güney sınarlarımızdaki terör devleti oluşumu olduğunu, milli güvenliğimizin nasıl tehdit edildiğini, Doğu Akdeniz'deki durum... Bütün bunları gözardı ederek değerlendirme yapmak yanlıştır. Yaşanan tüm olaylara rağmen Türkiye bir büyüme sürecine girmiştir, bundan neden rahatsız oluyorsunuz? Olayları değerlendirirken çok iyi analiz yapmak gerekir. MHP görüş ve düşünce itibarıyla dün neredeyse bugünde oradadır. Bizim sevdamız Türkiye, Türk milleti. 15 Temmuz darbe girişimi olsaydı MHP'nin bir anlamı var mıydı, CHP'nin bir anlamı var mıydı? Yaşananlara karşı verilen mücadelenin ekonomiye bir katkısı vardır. Bunları görmezlikten gelmememiz lazım. MHP 51 yıldır savunduğu fikirleri aynen devam ettiriyor, dimdik duruyor. Bu süreçte Türkiye'ye karşı yürütülen operasyonlar karşısında AK Parti ile birlikte kurduğumuz ittifak sürecinde birlikte mücadele veriyoruz, verdiğimiz mücadelede de başarılıyız."