MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, kurultay sürecinin FETÖ üyelerinin bir oyunu olduğunu savunarak, “Bu gerçekleşseydi, 15 Temmuz darbesinde ülkücü hareket mensupları sokağa dökülecek ve darbecilerin ekmeğine yağ sürülecek bir iç savaş çıkacaktı" dedi.
MHP Genel Sekreteri Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamada MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ’ın TBMM’de düzenlediği basın toplantısına ilişkin ve kurultay sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. MHP’li Özdağ’ın açıklamalarının kendi şahsi görüşleri olduğunu, MHP’nin görüşleri olmadığını vurgulayan Büyükataman, “Partimiz adına açıklamada bulunabilecek olan kişi ve merciler bellidir. Sayın Özdağ’ın açıklamaları bu çerçevede değerlendirilmelidir. Söz konusu açıklamalarında Türkiye’nin hala darbe tehlikesini aşamadığını belirten Özdağ, ‘Gülenci subaylar, önümüzdeki aylarda dış dinamiklerin de etkisiyle gerçekleştirilebilecek politik, ekonomik ve psikolojik istikrarsızlaştırma operasyonları sonrasında yeni bir darbe girişimini deneyebilirler’ demiştir. Sayın Özdağ’ın bu konuda bildiği bir şey varsa ivedilikle yetkili makamlarla bildiklerini paylaşmalıdır. Görünen odur ki Sayın Özdağ’ın bu anlamda haber kaynakları mevcuttur. Burada ilginç olan husus ise, bugün üst perdeden gelecek adına kehanetler ortaya koyan Sayın Özdağ’ın ülkemize darbenin en önemli ayağını teşkil eden MHP’yi işgal planı yapanlarla korsan kurultay düzenlerken bu işleri öngörememiş olmasıdır. Bu nasıl stratejik akıldır? Ya da daha kötüsü bunlar öngörülmüş olmasına rağmen bile bile mi bu yapıya hizmet edilmiştir?” ifadelerini kullandı.

“MAHKEMEYE İNTİKAL EDEN MHP KONGRESİ İÇİN YARGIDAKİ FETÖ MENSUPLARI OLAĞANÜSTÜ GAYRET GÖSTERDİLER”
“1 Kasım seçimlerinin hemen sonrasında bazı çevrelerin ‘yangından mal kaçırır’ gibi büyük bir telaşla giriştikleri MHP’de olağanüstü kongre yapma çabalarının kaynağı ve destekleyicilerinin hain 15 Temmuz kalkışmasını yapan odaklardan geniş ölçüde destek gördükleri açıkça ortaya çıkmıştır” diyen Büyükataman, açıklamasına şöyle devam etti:
“Hatırlanacağı üzere bugün darbecilik suçlamasıyla gözaltına alınan, aranan, yurt dışına kaçan FETÖ temsilcilerinin MHP’ye olan ilgisi bundan önce hiç olmadığı kadar artmıştı. Televizyonları, gazeteleri, radyoları, yazarları, iş adamları, sanatçıları, askerleri, polisleri, imamları, sivil toplum kuruluşları tam kadro MHP’de olağanüstü kongre olması için seferberlik başlatmıştı. Telaşla MHP’yi kongreye götürmeye çalışan çevrelere yönelik medya desteği ve ekonomik kaynak sağlayan odakların FETÖ’cü gruplarla bağlantıları partimiz temsilcileri tarafından defalarca dile getirilmiş, ısrarla bu telaşın ve aceleciliğin sebepleri sorulmuştu. Ancak bir türlü tatmin edici bir yanıt alamadık, ta ki 15 Temmuz’daki ihanet kalkışmasına kadar. Bu süreçte özellikle mahkemeye intikal eden MHP kongresi için yargıdaki FETÖ mensupları olağanüstü gayret gösterdiler. Kendilerini MHP Genel Başkan Adayı olarak kamuoyuna lanse eden bazı isimleri avladığı bilinen paralel yapı, olağanüstü kurultay için yargıya başvuran malum isimlere destek vererek yargı sürecine etki etmişti. Bir ülkücü hakimin verdiği kararı ‘Bu hakim ülkücü, MHP’de yönetimde bulunmuştur’ diye utanmadan HSYK’ya şikayet edenler, tescilli FETÖ mensubu hakimin kongreye yönelik tedbir kararını kaldırmasını sırıta sırıta kamuoyuna duyurdular. O cemaatçi hakimler, 15 Temmuz alçaklığından sonra önce gözaltına ve sonrada görevinden açığa alınmıştır. Partimiz aleyhine karar veren hakimlerin ne olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Önümüzdeki günlerde MHP’nin kongresi için yargıda ağ kuran tüm FETÖ’cülerin ilişkileri ortaya çıkacaktır. Zaten aylardır takip edildikleri duyumunu alıyorduk. Mahkeme kararlarını haftalar öncesinden duyurmalarının hikmeti neymiş hepsi öğrenilecektir. MHP’de olağanüstü kongre olması ve FETÖ’cülerin hedefinin başarıya ulaşması için hangi HYSK üyeleri aktif roller üstlenmiş ortaya çıkacaktır.”
MHP’de değişim isteyenlerin kimlere umut bağladıklarının net bir şekilde görüldüğünü kaydeden Büyükataman, “MHP’de değişim gerçekleştirmek isteyenler darbe girişimi gerçeklemeden hedefine ulaşmış olsaydı, Milliyetçi Hareket Partisi bu yapı tarafından ele geçirilmiş olsaydı, 15 Temmuz darbesinde ülkücü hareket mensupları sokağa dökülecek ve darbecilerin ekmeğine yağ sürülecek bir iç savaş çıkacaktı. Hesap edilen buydu. Ancak siyasi öngörüsüyle her zaman haklı çıkan ve 15 Temmuz darbe girişimindeki duruşuyla adını tarihe altın harflerle yazdıran Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli bu ihanet odaklarının oyunlarını boşa çıkarmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi, karanlık ve oldukça sıkıntılı dönemde devletinin ve milletinin yanında ne pahasına olursa olsun tavizsiz şekilde durmuş, hiçbir gayri meşru oluşum veya çeteleşmeye aman vermemiştir, vermeyecektir. Türkiye’nin milli ve tarihi çıkarlarını korkusuzca savunmak, darbecilerin ve her türlü teröristin karşısında azim ve kararlılıkla milli duruş sergilemek Milliyetçi Hareket Partisi’nin 47 yıllık misyonudur. Bu misyon onur ve şerefle taşınmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi mensubiyetinde onur duyduğu milletinin emrinde ve hizmetindedir” açıklamasını yaptı.
(İHA)