Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, MGK bildirisinin son maddesinde yer alan ‘uluslararası anlaşmalardan doğan hak’ ifadesine ilişkin, “Hem ikili anlaşmalardan hem de uluslararası hukuktan Türkiye’nin doğan hakları var. Bu hakları hatırlatma gereği duyduk onun için MGK bildirisine kondu” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Irak’taki tartışmalı referanduma ilişkin değerlendirmede bulunan Bozdağ, “Henüz vakit geçmiş değil, bu zaman içerisinde pekala bu referandum iptal edilebilir. Bu referandum tekrarlanmayacak biçimde iptal edilmelidir. Bazı çevreler ertelenmeyi değerlendiriyorlar. Türkiye ertelenmeye karşıdır. Erteleme değil, iptal bizim buradaki beklentimizdir. Bütün opsiyonlar masaya kondu, hepsi tek tek değerlendirildi. Referandumun iptal edilmesi, iptal edilmemesi halinde neler olacak, hangi tedbirler alınacak, bunların tamamı değerlendirilmiştir. Ne zaman uygulamaya konulacağına hükümetimiz karar verecektir” ifadelerini kullandı.

Bozdağ, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin ‘erteleme için çok geç’ açıklamasına ilişkin soru üzerine Bozdağ, “(Yaptırım uygulanacak mı) Bütün opsiyonları biz masaya koyduk ve hepsini tek tek değerlendirdik. Ne tür adım atılırsa Türkiye bunun karşısında hangi tür tedbirleri alacak ve bunları hangi surette uygulayacak bunların hepsi değerlendirildi ve kendi içinde bir planlaması yapıldı ve bunlar inşallah uygulamaya gerek kalmaz. Barzani yönetimi bu referandumu iptal eder, hiç gündeme gelmez ama eğer referandum iptal edilmezse bunlar kendi planlaması dahilinde uygulamaya konulacaktır. Hükümetimizin bu konudaki kararlılığının herkes tarafından bilinmesi bakımından atılması muhtemel bütün adımların değerlendirildiğini, ihtiyaç hasıl olursa uygulanabileceğini hem Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin hem de dünya kamuoyunun ve Türkiye kamuoyunun bilmesi bakımından şimdilik bu kadarını ifade etmekle yetiniyoruz” diye konuştu.

Başka bir gazetecinin, “MGK bildirisinin son maddesinde yer alan ‘uluslararası anlaşmalardan doğan hak’ bu Ankara Anlaşmasını mı kapsıyor? Yorumlarda da Kerkük ve Musul’a müdahale hakkı olarak algılıyoruz bunu, Türkiye’nin Irak’taki bütünlüğünün bozulması durumunda. Bu durum böyle mi algılanmalı” sorusunu Bozdağ, “MGK bildirisinin sonunda şunu çok net bir şekilde ifade ettik, tüm ikazlarımıza rağmen bu referandumun yapılması halinde Türkiye ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan hakkını mahfuz tutar. Bu anlaşmalar, Lozan, Ankara Anlaşması, 1946 Türkiye ile Irak arasında Dostluk, İyi Komşuluk Anlaşması, 1983 Türkiye-Irak sınır güvenliği ve işbirliği anlaşmaları. Bu anlaşmalar iki ülke arasındaki sınırları, o bölge arasındaki ihtilaflı konuları nasıl bir çözüme kavuşturulduğunu çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Hem ikili anlaşmalardan hem de uluslararası hukuktan Türkiye’nin doğan hakları var. Türkiye bu haklarını hatırlatıyor ve bu haklarını mahfuz tuttuğunu ifade ediyor. Bu anlaşmaların bize tanıdığı, uluslararası hukukun bize tanıdığı haklar var. Bu hakları hatırlatma gereği duyduk onun için MGK bildirisine kondu” şeklinde cevapladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın görevinden ayrılması ve istifa gerekçesinin ne olduğunun sorulması üzerine Bozdağ, “İstifa kararı şahsi bir karardır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbullara önemli hizmetler yaptı, Sayın Başkana yaptığı hizmetler nedeniyle teşekkür ediyorum. Kadir Beyin istifası, siyaseti bıraktığı anlamına gelmez. Belediye başkanlığından istifa etti, parti üyeliğinden istifa etmedi. Şu anda AK Parti’nin üyesidir. Üye olarak partiye hizmet edebilir, siyaseten başka çalışmalar içinde de bulunabilir. Şu anda, Bakanlar Kurulunda bu konuda değerlendirme yapılmadı. Parti ile bu konu konuşulmuş olabilir. Çünkü İstanbul gibi Büyükşehir Belediye Başkanının istifa öncesi oradaki yetkililerle konuşması doğaldır. Partinin bu konuda bilgisi var, onun konuşmaları değerlendirmeleri yapılmıştır. Belediye Kanununun 45. maddesi var. Bu maddeye göre belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması halinde valilik 10 gün içerisinde belediye meclisini toplantıya davet ediyor ve toplanan belediye meclisi üyeleri kendi arasından birisini belediye başkanı seçiyor. Önümüzdeki günlerde İstanbul Valisi belediye meclisini belirleyeceği gün ve saatte toplantıya çağıracak ve o tarihte İstanbul’un belediye başkanı belli olacaktır. Bugün Bakanlar Kurulu 22’sinde yapıldı ama toplantıyı 23’ünde yaptık. 23 Eylül hayırlı olsun herkese” diye konuştu.

(Enise Vural/İHA)